Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Türk lirasındaki değer kaybının tarihi seviyelere ulaşması sonrası piyasalara satım yönünden iki kere doğrudan müdahale etti. Bu müdahalelerin ilki 1 milyar dolar, ikincisi 300 milyon dolar düzeyindeydi.
Tüm bunlara rağmen dolar 13, euro 15 liranın üzerinde seyretmeye devam ediyor. Bunda özellikle Merkez'in faiz indirimine devam edeceğine yönelik sinyaller ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ekonomistlerce 'temel öğretiye aykırı' bulunan 'faiz sebep, enflasyon neticedir' tezini sıklıkla yinelemesi etkili oluyor.
Yeniçağ gazetesi yazarı Evren Devrim Zelyut da bu kapsamda "Erdoğan öyle uçuk işler deniyor ki geçmiş iktisat teorilerine bakarak yorumlamak kimi yerde yetmiyor. Yarattığı kaosun yeni yorumlara ihtiyacı var" görüşünü dile getirdi .
Zelyut, Erdoğan'ın ihracat stratejisinin bir plan ya da bilinçli tercih olmadığını ileri sürerek "Ekonomi yönetimi dışa bağlı sistemle rezervleri bitirmiş, yandaşlarına 3-5 maaş, huzur hakları, kâr payları ile bütçe dengesini bozmuştur. Borç 2018'den bugüne tüm Cumhuriyet tarihinden yapılan borcun iki katına çıkarak 2,2 trilyon TL olmuştur" ifadesini kullandı. Devamında Cumhurbaşkanı'nın Katar'a yönelik ziyaretine değinerek şunları kaydetti:
'MERKEZ'İN ELİNDEKİ SINIRLI DÖVİZİN TÜKENMEYE BAŞLADIĞINI, İKİNCİ MÜDAHALENİN MİKTARINDAN ANLADIK'
"Hatırlayın bu artışı durdurmak için geçen hafta Merkez Bankası iki kez piyasaya müdahale etti. Birincisinde 1 milyar dolar satıldı. Kur 13,68'den 12,42'ye kadar geriledi ama sonra tekrar 13 üstüne attı. Çünkü Erdoğan faiz indirmekten vazgeçmeyeceğini İzmir ve Ankara'da yaptığı konuşmalarda halka ilan etti.
Merkez'in ikinci müdahalesinde ise artık rezervler eksi olduğu için, eldeki sınırlı dövizin tükenmeye başladığını, yapılan müdahale miktarından anladık. Bu sefer 300 milyon dolar ile müdahale edildi ama kur bana mısın demedi. 13 üzerindeki harekete devam etti."
ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?
Zelyut, bu noktada Erdoğan'ın Şirvan Barajı ve hidroelektrik santrali açılışında yaptığı konuşmada "Kur dalgalanmalarını makul ve istikrarlı bir çizgiye oturtacağız. Bunları aşacağız. Önümüzdeki yılın ilk aylarından itibaren ekonomide gelişmiş ülkeler standartlarını yakaladığımız bir seviyeye ulaştığımızı göreceğiz" dediğini hatırlattı.
"Peki reformlar olmadan ilk aşamada kurda denge nasıl sağlanır? Elbette ki yabancı bir nakit girişi ile" diyen Zelyut, ardından şunları dile getirdi:
"Bakın burada Erdoğan'ın büyük bir çaresizliği var. Erdoğan kuru mevcut çift hanede tutmaya çalışıyor, 17/18 olmaması için umut ediyor. Yani her türlü sıkıntı büyük. Öyle, gelişmiş ülke olacağız diyerek olunmuyor. Hele kuru dengede tutmak o da ayrı bir zorluk. Peki kuru 12/13'de tutmak AKP'ye zafer getirir mi? Kesinlikle hayır. Ancak durumun daha kötü bir hâl almasını önlemek gerekiyor. İşte burada Erdoğan'ın dolarda '6-7 Aralık Planı' devreye giriyor.
'PİYASALARDAKİ YANGIN SARAY'A SIÇRAMADAN BİRAZ NAKİT GETİRİLECEK'
Aslında bu Erdoğan'ın eski bir taktiği. Erdoğan 6-7 Aralık'ta Katar'a gidiyor. Böylece dost Katar Emiri'nden piyasalardaki yangın Saray'a sıçramadan biraz nakit getirilecek… Erdoğan'ın ziyareti ile hem Katar Emiri'nden hem de Türkiye'de milyarlarca dolar vurup dışarıya istifleyen o malum kesimden de (Hollanda basınında yazdığı üzere!) bir giriş başlatılacağını değerlendiriyorum.
'AYIN 10'U İTİBARİYLE KURA BASACAKLAR'
Ayın 10'u itibari ile kura basacaklar. Ancak bu baskı en fazla ay sonuna kadar dayanır sonrasında kurun yine kafayı kaldıracağını izleyeceğiz çünkü:
1-Türkiye'nin dış borç ödemeleri ve ithalata dayalı üretim biçimi tam gaz devam ederek dövize talebi kesmiyor.
2-Faiz indirimleri durmayacak bu da Lira'dan Dolara geçişi sürekli kılacak.
3-En önemlisi Amerika'da FED ve Hazine yetkilileri piyasaya destek için verdikleri parayı 'hızlı' bir şekilde azaltma kararını tartışıyorlar. Çünkü Amerika'da enflasyon yönetimi rahatsız etmeye başladı. Orada otoriteler oturup bir musibetin büyümesini izlemezler. Derhal müdahale eder, yılanın başını küçükken ezerler.
FED verdiği desteği kıstıktan sonra 2022 bahar aylarında ilk faiz artırımını yapmayı planlıyor. Kurmaylar bu takvimi artık konuşalım diyorlar. Evet, resmen faiz ABD'de hangi ay artacak durumuna geldik.
'KATAR PARALARININ KURU TUTAMADIĞINI TEST ETTİK'
Peki FED faizi artarken, Türk faizi düşerken, Katar'dan, BAE'den, ya da malum şahısların paraları ile kur bırakın düşmeyi, denge bulur mu? Erdoğan'ın operasyonu başarılı olur mu? Bence olmaz. Geçmişte salgın ve FED faiz artışı ortada yokken, Türkiye'nin dışa bağlı sistemi nedeni ile Katar paralarının kuru tutamadığını test ettik.
Bütün bu gelişmelere Türk tarım ve sanayisindeki yapısal sorunları, enflasyonun tam gaz gidişini, Omicron varyant virüsü ile tedarik sıkıntılarının eskisi gibi olmasa da karşımıza geleceğini, en azından emtia fiyatlarında sıkıntının küresel enflasyonu devam ettireceğini de koymayı unutmayalım.
'ESAS OĞLANIN GİRDİĞİ YOL VE YAPTIKLARI YANLIŞ'
Sözün özü 10-30 Aralık'ta Katar'dan gelecek para ile bir miktar düşecek kuru alım fırsatı olarak görüp, dolar toplayacak hane halkı ve firma sahiplerini izleyeceğiz. Ama filmin sonu ne yazık ki mutlu bitmeyecek; çünkü esas oğlanın girdiği yol ve yaptıkları baştan sona yanlış."
Mersin Portal-Haber Merkezi