banner311

Burdur'daki "Lavanta Deresi Projesi"

- Su seviyesinde azalma yaşanan Burdur Gölü'nün kurtarılması amacıyla hazırlanan proje kapsamında, Yeşilova ilçesine bağlı Akçaköy'deki araziye dikilen, az su tüketen, kekik ve ada çayı bitkilerinin hasadına başlandı - Lisinia Doğa Projesi Sorumlusu Sarıca: - "Göller yöresinde az su tüketen ya da tüketmeyen katma değeri yüksek tıbbi ve aromatik bitkiler ürettiğimizde, sadece yağmur sularını kullanmış oluruz. Dolayısıyla göllere akan hiçbir suyu tüketmemiş oluruz. Bu da göllerin daha uzun yaşaması için bir katkıdır"

Burdur'daki "Lavanta Deresi Projesi"

- Su seviyesinde azalma yaşanan Burdur Gölü'nün kurtarılması amacıyla hazırlanan proje kapsamında, Yeşilova ilçesine bağlı Akçaköy'deki araziye dikilen, az su tüketen, kekik ve ada çayı bitkilerinin hasadına başlandı - Lisinia Doğa Projesi Sorumlusu Sarıca: - "Göller yöresinde az su tüketen ya da tüketmeyen katma değeri yüksek tıbbi ve aromatik bitkiler ürettiğimizde, sadece yağmur sularını kullanmış oluruz. Dolayısıyla göllere akan hiçbir suyu tüketmemiş oluruz. Bu da göllerin daha uzun yaşaması için bir katkıdır"

23 Eylül 2015 Çarşamba 15:37
Burdur'daki

BURDUR (AA) - Burdur Gölü'nün kurtarılması amacıyla hazırlanan proje kapsamında, Yeşilova ilçesine bağlı Akçaköy'deki araziye dikilen, kekik ve ada çayı bitkilerinin hasadına başlandı.

Projenin gerçekleştirildiği Akçaköy'de gazetecilere açıklama yapan Lisinia Doğa Projesi Sorumlusu Öztürk Sarıca, 400 dekarlık alana lavanta, 200 dekarlık alana kekik ve 70 dekarlık alana ada çayı diktiklerini, bitkilerin 6 ay gibi kısa bir sürede çok hızlı şekilde yetiştiklerini söyledi. 

Makedon ada çayı olarak bilinen tıbbi ada çayı ve içimlik Arnavut ada çayı ektiklerini anlatan Sarıca, projenin amacının, su tüketmeyen tıbbi ve aromatik bitkileri yöreye, bunun katma değerini de bölge halkına kazandırmak olduğunu ifade etti. 

Lavanta, kekik ve ada çaylarını kuruttuklarını, yağını ve suyunu çıkardıklarını belirten Sarıca, "Amacımız daha sonraki dönemde de bunların katma değerinin Burdur'da kalması için sabun ve diğer kozmetik ürünlerinin çıkartılmasını sağlamak" diye konuştu.

- "Sulu tarım olsaydı 2 milyon ton su kullanılacaktı"

Sarıca, 670 dekarlık alanda sulu tarım yapmaları halinde yılda yaklaşık 2 milyon ton su kullanılacağına işaret etti.

Bu suyu kullanmadan bölgede bu ürünlerin yetiştirilebileceğini göstermek istediklerini vurgulayan Sarıca, "Göller yöresinde az su tüketen ya da tüketmeyen katma değeri yüksek tıbbi ve aromatik bitkiler ürettiğimizde, sadece yağmur sularını kullanmış oluruz. Dolayısıyla göllere akan hiç bir suyu tüketmemiş oluruz. Bu da göllerin daha uzun yaşaması için bir katkıdır" dedi.

Sarıca, Lavanta Deresi Projesi'ni, geçen yıl Burdur Gölü'nde su seviyesinde yaşanan azalmaya dikkati çekmek için düzenledikleri "su orucu" etkinliğinin ardından başlattıklarını hatırlattı. 

 Bu etkinliğin ardından Burdur Gölü ile Göller Bölgesi'ndeki pek çok gölün kurtarılması anlamında insanların daha duyarlı hale geldiğini düşündüklerini ifade eden Sarıca, şunları belirtti:

"Ama geldiğimiz noktada bakıyoruz ki Lavanta Deresi Projesi ile ilgilenenler genelde Burdur dışındaki halk. Burdur dışındaki pek çok ilden bize ulaşıp 'Böyle bir projeyi ilimizde nasıl yapabiliriz?' diye soruyorlar. Ama Burdur halkında ve kamuda çok fazla duyarlılık olduğu kanısında değilim. Bu konuda yeterince duyarlılık olsaydı şu anda Burdur'un pek çok yerinde benzer projeler ve çalışmalar başlar ve Göller yöresindeki en önemli göllerimizden Burdur ve Salda göllerinin kurtarılması anlamında bir şeyler yapılmaya başlanmış olurdu."

Bu arada Lavanta Deresi Projesi'nde yurtdışından gelen gönüllülerin de görev yaptığı görüldü.

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.