BURDUR (AA) - Tedavileri mümkün olmadığı için doğaya salınamayan yaklaşık 40 kuş, bundan sonraki yaşamlarını Burdur'daki rehabilitasyon merkezinde geçirecek.
Burdur'da yaban hayvanlarının tedavi ve rehabilitasyonlarının yapıldığı Lisinia Yaban Hayatı Rehabilitasyon Merkezi'nin sorumlusu veteriner hekim Öztürk Sarıca, gazetecilere yaptığı açıklamada, zehirlenmiş, hasta ya da ateşli silahlarla vurulmuş pek çok kuş türünün merkezlerine getirildiğini anlattı.
Bu kuşların büyük bölümünün tedavi edilerek doğaya salındığını, ancak bazı kuşların tedavi şanslarının kalmadığını dile getiren Sarıca, şöyle konuştu:
"Şu an elimizde tedavisi mümkün olmayan, tekrar doğaya kazandıramayacağımız yaklaşık 40 kuş var. Bu kuşlarının bazılarının kanatları, bazılarının ayakları yok. Bu kuşlar arasında özellikle şahinler çok fazla. Çünkü doğada kullanılan fare zehirleri bir süre sonra farelerde ölümlere neden oluyor. Şahinler de doğada farelerden en fazla beslenen kuşların başında geliyor. Şahinler fareleri tükettikleri zaman özellikle bacaklarında ve kanatlarında felçler oluşuyor. Gagalarında, kanatlarında ve özellikle ayak kısımlarında kangrenler meydana geliyor. Buna bağlı olarak o organlarını kullanamıyorlar."
- "Doğaya salınmaları ölümleri anlamına gelir"
Sarıca, ellerinden geldiği kadar bu hayvanların bakımlarını yaptıklarını ve beslediklerini ifade etti.
Bu kuşları hayatlarının sonuna kadar merkezde yaşatmaya çalışacaklarını anlatan Sarıca, "Bize göre her hayvan beslenebildiği sürece yaşam hakkına sahiptir. Biz onları hayatlarının sonuna kadar burada beslemekle mükellefiz" dedi.
Sarıca, kuşların çetin doğa şartlarında yalnız olmadıklarını, diğer yaban hayvanları ile de mücadele ettiklerini kaydetti.
Özellikle ayak ve kanatlarından eksik bir kuşun yeniden doğaya salınmasının onun ölümü anlamına geleceğine dikkati çeken Sarıca, "Biz bu kuşların besin zincirine katılmalarını istemiyoruz. Çünkü bu hayvanları bu hale getirenler yine insanların kendisi" diye konuştu.
Sarıca, merkezde bulunan ve doğaya kazandırılamayacak kuşların arasında kartal, kerkenez, gökdoğan ve balıkçılların da bulunduğunu sözlerine ekledi.