banner311

"Çukurova Hava Alanı Neden Yapılamıyor?"

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin Milletvekili Alpay Antmen, Tenis Yelken ve Yüzme Kulübü’nde düzenlediği basın toplantında yapımı yılan hikayesine dönen Çukurova Bölgesel Hava Alanına pırpırların bile inemediğini söyledi. "

"Çukurova Hava Alanı Neden Yapılamıyor?"

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin Milletvekili Alpay Antmen, Tenis Yelken ve Yüzme Kulübü’nde düzenlediği basın toplantında yapımı yılan hikayesine dönen Çukurova Bölgesel Hava Alanına pırpırların bile inemediğini söyledi. "

13 Eylül 2019 Cuma 11:58
"Çukurova Hava Alanı Neden Yapılamıyor?"

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin Milletvekili Alpay Antmen, kendisi gibi avukat olan eşi Yeşim Antmen ile birlikte Mersin Tenis Yelken ve Yüzme Kulübü’nde meclisteki bir yıllık çalışma döneminde yaptıklarını anlattı. Antmen toplantıda bir yıllık çalışma sürecini kitaplaştırdığı “Faaliyet Raporu”nu da kamuoyuyla paylaşarak, güncel konular üzerine açıklamalarda bulundu. Konuşmasına kendisine verdiği destek nedeniyle eşine teşekkür ederek başlayan Antmen, kadın, çocuk, çevre ve basın özgürlüğü vurgusu yaptı. Antmen, “Kadının olmadığı hiç bir yerde başarı şansınız yok. Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın var derler ama aslında öyle değil, her başarılı erkeği başarılı yapan annesi, eşi, kadındır. Kadının olmadığı hiçbir oluşumdan çok da hayır beklemeyin, Bu nedenle kadına şiddete aslında hayvana, insana, çevreye her türlü şiddete karşı sıfır tolerans olmalı” diye konuştu.

"175 SORU ÖNERGESİ, 14 KANUN TEKLİFİ SUNDUM"

2018’in Haziran ayındaki seçimlerden sonra milletvekilliği görevine başladığını hatırlatan Antmen o günde bu yana 175 soru önergesi, 14 kanun teklifi sunduğunu söyledi. 12 Eylül olması nedeniyle darbelere de değinen Antmen, “Türkiye’de 1960’da, 1980’de silahlı darbeler oldu. Daha sonra 28 Şubat ve en son 15 Temmuz hain darbe kalkışması yapıldı. Kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun hiçbir askeri darbenin, demokrasiye müdahale eden gücün, erkin savunulacak bir durumu yoktur. Tüm darbeleri kınıyor, lanetliyorum. Türkiye 12 Eylül darbesi öncesi ve sonrasında çok büyük acılar çekti. Ama 15 Temmuz alçak, hain darbe girişimi sonrasında bir nevi siyasi darbe ile OHAL getirildi. Bu süreçte Anayasa Komisyonu’nda tüm mücadelelere rağmen, virgülün değiştirilmesinin yeri dahi kabul görmeden kanun yapıldı" şeklinde konuştu. 

"TEKRAR ADİL YARGILANMASI KURMAK ZORUNDAYIZ"

Adalet mekanizmasının önemine değinen Antmen, şöyle devam etti: "Neden adalet çok önemli? Türk hukuku anlamında en üst merci olan Anayasa Mahkemesi’nin bir kararı var; Barış akademisyenleri kararı. Görüşlerini kabul ederiz etmeyiz ama Anayasa Mahkemesi kararlarını ‘uygulamam’ denildiği zaman, yargıya müdahale ettiğinizde Türkiye’de adaletten söz edemezsiniz. Eğitim Türkiye’de kötü. PİSA sonuçlarına göre sonuncuyuz neredeyse. Ekonomi çökmüş durumda, Hiç kimse ‘Türkiye’de ekonomi iyi, işsizlik yok, herkes refah içinde’ diyemez. Kimse ay sonunu getiremiyor, milletvekilleri dahil. Ama adalet çökerse, tuz kokmuş olmaz, her şey kokmuş olur. Ekonomiyi düzeltiriz, parmağımızdaki alyansı satar hazinenin borçlarını öderiz. Eğitimde seferberlik başlatır, çocuklarımızı yeniden eğitiriz. Ama 2016’dan 4 bin 500 hakim ve savcı ihraç edildi. Bunların yerine 9 bin 500 tane 0-3 yaş kıdemde hakim ve savcı atandı ki bunların hiçbiri adaleti, hukuku bilmiyor, hiç biri doğru düzgün yargılama yapamıyor. Hiç biri Saraya bakmadan, talimat almadan karar veremiyor. Bunları yeniden eğitebiliriz. Ama adaleti yok ederseniz, Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi; ‘adaleti olmayan bir ülkenin bir ülkenin bağımsız bir devlet olarak devamlığına olanak yoktur’.

Çünkü herkes kendi hakkını almaya kalkar. Biz bunu yeniden sağlamak zorundayız. Sayın genel başkanımız, 70 yaşındaki bir adam ‘hak, hukuk, adalet’ diyerek yayan yapıldak 500 kilometre yürüdü.İşte o gün aslında Türkiye’de bir şey değişmeye başladı. Türkiye’de adaleti tekrar yerine getirmek, tekrar adil yargılanmayı kurmak zorundayız. Siyasi görüşümüz ne olursa olsun, adalete güvenmeliyiz. Adalete güvene endeksi, Yargıtay başkanına göre bile yüzde 30’lara düşmüş durumda. Siyasi görüşümüz farklıdır ama adliyenin içinde siyaset olmaz. Hakimin kendi siyasi görüşü vardır, olmadır ama siyasi görüşünü dosyasına, kararına koyamaz, gösteremez. Tarafsız, bağımsız, etki altında kalmadan vicdani kararını verir, doğru veya yanlış önemli değil, bir Allah’tan korkar o kadar. Kanunlara ve vicdana bağlıdır, onun sesini dinler. 3. Yargı Reform Paketi geliyor. Türkiye’de bu 3. yargı reformu paketi olacak. Ekim ayından itibaren önce af bekleyenler, emeklilikte yaşa takılanlar, Kanun Hükmünde Kararname ile mağdur olanlar, hukuka güveni azalanlar meclisin açılmasını bekliyor."

"EKONOMİNİN DÜZELMESİ YARGI BAĞIMSIZLIĞINDAN GEÇER"

İşsizlik, hayat pahalılığı had safhada olduğunu zamların her gün artığını belirten Antmen, "Mecliste her şey ucuz deniliyor ama orada bile her şeye yüzde 100 zam gelmiş. Hiçbir şey artık bu hayatta ucuz değil. İnsanlar ay sonunu getiremiyorlar. Cumhurbaşkanının damadı eğer ekonomiyi biliyorsa Türkiye’de neden bu halde diye düşünmek lazım? Türkiye’de ekonominin düzelmesinin en önemli şartlarından biri yargının bağımsız olması ise ikincisinin ekonominin, merkez bankasının bağımsız hale getirilmesidir. Vergiler insanların canını yakıyor, bir milyon TL’nin üzerinde vergi borcu olanların sayısı artık 10 binlerle anlatılıyor. Ama yandaşların vergi borçları siliniyor, olan garibanlara oluyor. Şuan günlerde yüzlerce mesaj alıyorum çek mağdurlarından. Çekler ekonomik kriz nedeniyle ödenemiyor. Bir yanda alacaklılar diğer yanda borçlular mağdur. Esnaf çekini ödeyemediği için hapse giriyor. Ekonominin çarklarını işletmek zorundayız, bu da öncelikle bağımsız yargı ve ekonomi yönetiminden geçer" ifadelerini kullandı.

"NEDEN BASINA VERİLEN KAĞITTAN KDV ALINIYOR?"

Ayrıca basının çok önemli sorunları olduğunu anlatan Antmen şunları söyledi: "Türkiye dünyada en çok tutuklu gazeteci olan ülke. Baskıları, tutuklu gazetecileri vazgeçtik, eskiden gazeteleri elimize alırdık bir ağırlığı vardı, şimdi gazeteler 3-4 yaprak çıkabiliyor. Neden basına verilen kağıttan KDV alınıyor? Neden basının kullandığı malzemelerden özel tüketim vergisi alınıyor? Çiftçiden neden KDV alınıyor? Neden mazottan ÖTV alıyorsun? Hadi vazgeçtik, Türkiye’nin 50 milyon doları yok mu? Suriyeliler için 40 milyar dolar harcamışız. Türkiye 50 milyon doları bulamadığını söyleyerek Türkiye’nin gururu tank palet fabrikası Katarlılara devrediyor. Bu kadar mı yerli-milliyiz? Bu kadar mı vatansever, yurtseveriz. Genel başkanımız ‘bir hafta içinde 50 milyon doları hazineye koyarım’ dedi. Ama bu 50 milyon dolar meselesi değil, bu Türk milli silah sanayisinin yabancılara devredilmesi. 50 milyon doları bu ülke 5 milyar dolar olarak bir hafta içinde toplar, hodri meydan"

"RUSLAR SICAK DENİZLERE İNME HAYALİNE AKKUYU İLE ULAŞIYOR"

Ruslar'ın yüzyıllardır sıcak denizlere inmek istediklerini ve bu hayallerine Akkuyu’yu deniz üssü haline getirerek ulaşacaklarını iddia eden Antmen "Rusya ile yaptığımız anlaşmaya göre burası ne yerli ne milli olacak. Teknoloji transfer edilmeyecek, Türk uzman çalıştırılmayacak. Anlaşmada bunlar kapı gibi yazıyor. 3,5-4 cente aldığımız elektriğin kilovatı 12 cente satılacak Türkiye’ye. Yerli ve milli, hem ekonomik anlamda hem yaşamsal anlamda Akkuyu, Türkiye için pimi çekilmiş el bombası olacak." Şeklinde konuştu.

Türkiye’de kadına şiddetin artığını kadınların her gün öldürüldüğünü ifade eden Antmen, şunları söyledi: "Çünkü Türkiye’de kadın hep ikinci sırada. Laikliği içselleştirilemediğimiz sürece bu olacak. Çocuklar cemaat yurtlarına teslim ediliyor ve orada tecavüze uğruyorlar. Babası çıkıp, ‘benim çocuğum zaten meyilliydi’ diyor. Allah senin belanı versin. Her çocuk bizim için pırlantadır. Bu zihniyeti değiştirmemiz gerekiyor. Cezalarımız çok mu hafif ama hayır durduramıyor, engellemiyor, zihinleri değiştiremiyoruz, Eğitim vermemiz lazım. Türkiye’nin en önemli sorunu demokrasi. 31 Mart’tan önce 99 belediye kayyuma devredildi. Siyaset değil; hukuken Mardin, Van ve Diyarbakır belediye başkanları görevlerine başladıktan birkaç ay sonra görevden alındı. Hukuken bir insanı suçlamak için inandırıcı deliller aramamız lazım. Seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınması doğru değil ama görevden aldın diyelim. Bu yetki sana babanın hayrına verilmedi. Meclis içinden yasal sürede vekil seçeceksin. Belediye başkanı aklanmaz ise o meclisten yeni bir belediye başkanı seçeceksin. Kanun sadece bana değil herkesi kapsar."

Mersin Portal-Haber Merkezi

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.