Geçmişte Fenerbahçe'nin Recep Tayyip Erdoğan'ı
transfer etmek
istediği ancak Erdoğan'ın
babasının
bu
transfere
karşı çıktığı dahi iddia edilmişti.
Sözcü yazarı Soner Yalçın bu görüşler
yeniden
konuşulmaya
başlayınca Başbakan Erdoğan'ın
futbol
kariyerini
kaleme
aldı
. Erdoğan'ın anlatıldığı gibi başarılı bir
futbolcu
olmadığını, Erdoğan hakkında anlatılanların
büyük
bir çoğunluğunun yalan olduğunu yazdı.
İşte Soner Yalçın'ın
yazısından
dikkat çeken
ayrıntılar
:
Kasımpaşa 1967-68
sezonunda
3. Lig’e düştü.
Erdoğan 13 yaşındaydı. İmam Hatip
öğrencisiydi
. Aynı
zamanda
Mercan yokuşundaki “Anbarlı Saraciye” adındaki
çanta
ve cüzdan satan
mağazada
çalışıyordu
. Erdoğan’ı patron Galip Anbarlı’ya öneren İmam Hatip’teki
öğretmeni
Osman Öztürk’tü.
Haftalığı 150
lira
idi. Döneme göre
para
çoktu; ama yatılı okuyan yoksul İmam Hatip
öğrencilerine
işyerleri sahipleri yardım amacıyla fazla
ücret
ödüyordu.
Erdoğan
fırsat
bulduğunda Kulaksız top sahasında
futbol
oynuyordu.
Spor
ayakkabısı
yoktu ve günlük
ayakkabısıyla
futbol
oynuyordu. Arada bir,
mahallesinin
takımı
Erokspor’un
antrenmanlarına
gidiyordu. Ağabeylerinden rica ediyor;
futbol
oynuyordu. Lisanssızdı ve resmi maçlarda oynamıyordu.
Ne hikmetse, öyle bir
yazıyorlar
ki…
O kadar
iyi
futbolcu
idi ki; küme düşen Kasımpaşalı yöneticiler, 2. Lig’e tekrar çıkmak için -resmi
futbol
lisansı bile olmayan- Erdoğan’a umut bağlamıştı!
Ayrıca
kapışılıyordu
.
İstanbul
amatör küme
takımlarından
, Kasımpaşa’daki
Camialtı
Tersanesi’nin
takımı
Camialtıspor da Erdoğan’ı istiyordu!
İki
takım
arasında kalan Erdoğan
karanını
verdi; Türkiye’nin en köklü kulüplerinden
profesyonel
Kasımpaşa’da değil, amatör Camialtıspor’da resmi
futbol
yaşamına
adım atacaktı! Yerseniz, resmi
tarih
böyle
yazıyor
!
Oysa…
Camialtıspor’a
mahallelerindeki
“Camcı Turan” diye bilinen Turan Aslantürk’ün torpiliyle girdi.
Resmi
tarih
yazıyor
: Erdoğan, Kasımpaşa
profesyonel
takım
olduğu ve
şehir
dışına
deplasmanlara
gittiği için,
babasından
habersiz
futbol
oynadığı için bu
teklifi
reddetti.
Gerçeği “Camcı Turan” (Aslantürk) yıllar sonra açıkladı: “Kasımpaşalı olduğum için
babası
Ahmet ağabeyle de
iyi
tanışıyorduk.
Babası
onun boş
vakitlerinde
futbol
oynamasına izin verdi.Bizim
takımda
4 yıl
futbol
oynadı.”
Ahmet Erdoğan’ın izin vermesinin nedeni;
paraydı
. Çünkü
Camialtıspor
Denizcilik
Bankası’nın kulübüydü ve kimi
futbolcular
sözleşmeli
personel olarak işe
alınıyordu
. Ayrıca 5
lira
ile 25
lira
arasında
galibiyet
primi vardı. Babası bu nedenle oğluna izin vermişti.
Yazıyorlar; “ilk
futbol
transferinden
1.000
lira
aldı
.”
Oysa Camialtıspor’un
sadece
antrenmanlarına
gitti.
Takımın
malzemecisinin yardımcısıydı.
Galibiyet
primi
alındığında
ekonomik
durumu
iyi
olan Sedat Erkomay gibi
futbolcular
parayı
Erdoğan’a
veriyorlardı
.
Malzeme yardımcısına ancak 2 yıl sonra lisans çıkarıldı…
“Kasımpaşa
baskısı
”
Erdoğan’ın ilk lisansı 9 Temmuz 1971’de çıktı!
Sarı-Beyazlı
takımın
16
kişilik
kadrosuna
girmeyi başardı; ama ilk 11’e giremedi. “Camcı Turan” yine devreye girdi; antrenör Rıdvan Gacamer’e
baskı
yaptı.
1950’li yıllarda
İzmir
Altınordu
takımının
gol kralı
olan Rıdvan Gacamer, Erdoğan’ın
futbolunu
beğenmiyordu.
Takım
kaptanı Bahri Sonay’dan da “Kasımpaşa
baskısı
” gelince, Erdoğan’ı mecburen ikinci yarı
oyuna
sokmaya başladı.
1968-69
sezonunda
İstanbul
amatör
lig
şampiyonu olan
Camialtıspor
, Erdoğan’ın
forma
giydiği 1971-72
sezonunda
bırakın
şampiyonluğu
gruptan düşmemek için
mücadele
verdi! Son maçı
alarak
grupta kaldılar. Şanslılardı; kimse antrenöre
baskı
yapmadığı için, o maçta Erdoğanyedek kulübesinde oturdu!
Demek ki malzeme yardımcılığında daha iyiydi!
1972-73 ve 1973-74
sezonları
Camialtıspor
için
iyi
geçmedi;
güçlükle
grupta kaldılar.
Hep
baba
mazereti var
Resmi
tarih
yazıcıları
diyor ki: Camialtıspor’da oynarken Erdoğan
çok beğenildi
ve
İstanbul
Genç
Karması’na seçildi.
Türkiye
Şampiyonası’na gitmesi için
babasının
veli
muvafakatını imzalaması gerekiyordu; imzalamadığı için oğlu bu yakaladığı
büyük
şansı
değerlendiremedi
.
Allah
!..
Allah
!..
İstanbul
amatör
liginde
gruptan düşmemek için
mücadele
veren Camialtıspor’un üstelik yedek
futbolcusu
mu başarılı bulunup
genç
karmaya seçildi?
Bitmedi.
Deniyor ki; 1974-75
sezonunda
güçlü
bir
futbol
takımı
kurmak isteyen İETT, Camialtıspor’un başarılı
futbolcusu
Erdoğan’ı
transfer etti
! Bu
transferin
Erdoğan’ın
futbolculuğuyla
ne kadar ilgisi var, tartışılır. Çünkü…
6 Ekim 1973’te
liseyi
bitiren Erdoğan’ın
para
kazanması
gerekiyordu.
Camialtıspor’un
futbolcusuydu
; fakat
Denizcilik
Bankası’ndan beklediği
kadro
bir türlü
verilmiyordu
.
Erdoğan, hem
para
kazanıp
hem okuyacağı bir
takım
arayışına
başladı. O
takım
;
İstanbul
amatör kümeden İETT oldu…
Bu
transferinde
parti dayanışması rol oynadı.
Evet devam edelim…
“
GOL KRALI
” YALANI
Ayhan Mat, İETT
futbol
takımımın
deneyimli
kaptanıydı.
Erdoğanlar’ın Kasımpaşa’dan
komşusuydu
.
Camialtıspor’dan umduğu
kadroyu
bulamayan Erdoğan, belediyenin
takımı
olan İETT’nin
gençlerden
yeni
bir
takım
kurmak istediğini
haber
alınca
Ayhan Mat ağabeyinin
kapısını
çaldı.
Ayhan Mat;
mahalleden
Ercan Aslan, Dursun Kaya ve Erdoğan’ı antrenörMehmet
Ali
Gürses’e önerdi.
Çayırağa’da
yapılan
seçmelerde Erdoğan
futboluyla
değil fiziğiyle beğenildi.Şanslıydı;
takımda
uzun boylu
futbolcu
yoktu.
Gerçi…
Bu seçimde başka faktörler var mıydı, bilinmez. Çünkü…
Antrenör Gürses, Kore Gazi’siydi.
Askerden
sonra hem
ayakkabıcılık
yapıp
hem deFeriköy’de
futbol
oynamıştı.Erdoğan gibi “sigortalı
sağlam
bir
iş
bulmak” için İETT’de
kadrolu
işe girip
futbol
takımında
oynamıştı.
Gürses’in bir diğer
özelliği
muhafazakarolmasıydı.
Bunu
yazmamın
nedeni; maçlar başlayıp Erdoğan ilk 11’de yer
almasıyla
takım
içinde,“Erdoğan’ı muhafazakar olduğu için oynatıyor”itirazları gelmeye başladı. Bunların başında
takımın
genel kaptanı Cahit Eraslan vardı.
Gürses, Vefa ve Eyüp Stadı’nda oynanan maçlardan önce
takımı
mutlaka Eyüpsultan Camii’ne götürüyordu. Erdoğan
takımın
“Hoca”sı idi; camide duayı o okuyordu.
Antrenör Gürses yıllar sonra o dönemi şöyle anlattı:
”Kur’an-ı Kerim okumayı bana Tayyip Erdoğan öğretti. Çok istiyordum, bana Kur’an okumayı öğrettiği için ona duacıyım. Bir
gün
Tayyip Erdoğan’a ‘Acaba dedim ben de
öğrenebilir
miyim?’ O da bana, ‘Hocam çok
kolay
, sana 15 günde öğretirim’ dedi. ‘Peki oğlum
al
bana bir Kur’an-ı Kerim, getir’ dedim. Nitekim Kur’an-ı Kerim’i
aldı
ve getirdi. Şimdi fevkalade eski
Türkçe
olarak Kur’an-ı Kerim okuyorum.”
İkisi de MSP’liydi…
Futbolcuların
siyasetle ilgilenmeleri hoş karşılanmıyordu ama Erdoğan antrenörünün göz yummasıyla 1976’da MSP’nin Beyoğlu ve
İstanbul
Gençlik
Kolları Başkanlığı’nı yürüttü.
Evet…
Camialtıspor’da nasıl “Camcı Turan”
destekledi
ise İETT
takımında
da antrenör Gürses hep arkasında durdu.
Torpilliydi.
Takıma
geldiğinde forvetti; olmadı. Forvet arkasına çekildi; yapamadı.
Orta
sahada oynatıldı; beceremedi.
Stopere
çekildi; etkisiz kaldı. En sonunda
libero
oynatıldı!
“9”, “6” ve en sonunda “5”
numaralı
forma
giydi.
Erdoğan’ın müritleri uçuyor; “
gol kralıydı
!”
1974-75
sezonunda
sadece
2 gol attı!
1975-76
sezonunda
1 gol attı!
1976-77
sezonunda
takımı
İstanbul
amatör şampiyonu oldu ama Erdoğan hiç gol atamadı!
1977-78
sezonunda
İETT bırakın
şampiyonluğu
gruptan çıkamadı. Erdoğan’ın
en başarılı
sezonu
oldu; 4 gol attı.
1978-79
sezonunda
gol atamadı; artık defans
oyuncusuydu
.
1979-80
sezonunda
da
libero
oynadı ama çoğu
zaman
yedekti.
İşte “
gol kralı
”nın içler açısı hali…
Bırakın “gol krallığı” doğru dürüst gol atamayan Erdoğan’ın
libero
oynamasıyla ilgili bu kez ne
yazıyorlar
? “Pas atışı ve topa vuruş tekniğiyle
Alman
futbol
yıldızı
Franz Beckenbauer’a benziyordu!” Hiç gülmeyiniz…
Antrenörüyle arasında muhafazakar dayanışma olmasa, bırakın İETT
kadrosuna
girmeyi
futbolu
bile bıraktırırlardı! Herkes, evli ve
çocuk
sahibi olmasına acıyor;
ücretinin
kesilmemesi için kötü
futboluna
göz yumuluyordu.
“Beckenbauer Tayyip” imiş
takım
içindeki adı!
“Hoca” idi, “Hoca”…
Gelelim şu Fenerbahçe rüyasına…
TEMİZLİK
İŞÇİSİ ERDOĞAN’IN
TRANSFER
HİKAYESİ
O yıllarda tek amacı vardı: İETT’den
kadro
almak
.
Camialtıspor’da ulaşamadığı hedefini gerçekleştirdi.
Takıma
giren 16
kişiyle
birlikte 24 Temmuz 1974’te; 52007 sicil
numarasıyla
“geçici takdirli işçi” statüsüyle işe
alındı
.
Temizlik
işçisiydi;
Altıntepe
Daire Müdürlüğü
binasının
temizlik
hizmetlerini
yürütecekti.
15 Ekim 1975’te
kadroya
geçti. Dokuz
kadro
için açılan
sınavdaki
“Türkiye’nin
komşuları
kim”ve ”Kaç türlü yön vardır” gibi
soruları
başarıyla
yanıtlayıp
, 100
puanla
kadro
aldı
.
Bir yıl sonra 1 Ekim 1976’da Altıntepe’den belediyenin
spor
tesislerine nakledildi. İETT
futbolcuları
genelde burada
çalışıyordu
.
Gelelim; “yedekler kralı”nın Fenerbahçe’ye
transfer
hikayesine
…
Erdoğan’ın resmi
tarihçileri
transfer
teklifinin
ne
zaman
yapıldığına
ilişkin farklı yıllar
yazıyor
.
Kimi “1973-74”, kimi “1976-77” kimi ise “1977-78”
sezonunu
gösteriyor
!
Kimine göre Eskişehir’deki
Türkiye
amatör
ligi
maçlarında görülüp beğenilmişti.
Kimine göre Dereağzı’ndaki bir
özel
maçta beğenilmişti.
Kimine göre Kasımpaşa Stadı’nda amatör
lig
maçında beğenilmişti.
“Beğenen” Fenerbahçe
teknik direktörü
de
değişiyor
:
Kimine göre Valdir Pereira Didi; kimine göre ise Tomislav Kaloperovic!
Bir başkasına göre beğenip resmi
teklifi
yapan kulüp başkanı Faruk Ilgaz idi.
Sonuca gelelim:
Resmi
tarihçilere
göre, Erdoğan
transfer
teklifini
babasına
söyledi ve “ret”
yanıtı
aldı
! Erdoğan da iki
gün
kara
kara
düşünüp Fenerbahçe’ye
kararını
bildirdi; “gelmiyorum.”
Anlamadığım şu:
Camialtıspor
ve İETT’de
para
ve
kadro
için oğlunun
futbol
oynamasına izin veren Ahmet Erdoğan, Fenerbahçe gibi
büyük
bir
takımın
hayatında
bile göremeyeceği kadar vereceği
parayı
niye reddetti! Ya da:
Halk deyimiyle söylersek; “küçük at da civcivler yesin!” (Erdoğan ne demişti; “İnce at da kargalar da yesin.”)
Yahu…
İnsan açıp dönemin Fenerbahçe
kadrosuna
bakar; hangi
futbolcular
vardı ve nerelerden
transfer
edilmişti?
Sürekli
yedek kalan, gol atamayan ve muhafazakar
destekle
oynayan Erdoğan mı Fenerbahçe’ye
transfer
olacaktı? Güldürmeyin insanı.
Ama…
-Hadi adını
yazmayayım
-
ünlü
bir
futbol
yorumcusu Erdoğan’ın
zamanında
Galatasaray’ın
transfer
listesinde olduğunu bile yazdı!
Erdoğan’ın
futbol
hayatıyla
ilgili
yazılanları
düzeltmeye sayfalar yetmez… Sonuçta…
18 Haziran 1981’de İETT’den ayrılan Erdoğan, tekrar başladığı yere yani
mahalle
takımı
Erokspor’a döndü ve
futbolu
burada bıraktı.
1981-1982 erokspor kadrosunun nasıl bulabilirim o senelerde ben deerokspor‘da futbol oynuyordum burada oynayan futbolcuların kadrolarını ben de dahil nasıl bulabilirim yardımcı olursanız çok sevinirim