Halkın Ödeyeceği "Ekrem İmamoğlu" Faturası

Ekrem İmamoğlu'nun Tutuklama Kararı ve Türkiye'nin Siyasi Geleceği Üzerine Gazeteci Ender Can Kayıhan aktüel gündemi değerlendirdi.

Halkın Ödeyeceği "Ekrem İmamoğlu" Faturası

Ekrem İmamoğlu'nun Tutuklama Kararı ve Türkiye'nin Siyasi Geleceği Üzerine Gazeteci Ender Can Kayıhan aktüel gündemi değerlendirdi.

23 Mart 2025 Pazar 13:27
Halkın Ödeyeceği "Ekrem İmamoğlu" Faturası

Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı mahkemede, hakim 20 dakikalık kısa bir sürede 20 sayfalık kararını açıkladı.

Bu karar, gizli tanık iddialarına dayandırılarak, Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı adayına “kaçma şüphesi”yle tutuklama kararı verilmesiyle sonuçlandı.

Peki, kaçacak biri neden ülkesinde Cumhurbaşkanı adayı olur? Bunu anlayabilen varsa, lütfen bana da anlatsın.

Bu süreç, önceden yazıldığı belli olan bir senaryoyu takip etmekteydi ve sonuçları tahmin ediliyordu. Ancak, sorulması gereken asıl soru şu: Faturayı kim ödeyecek? Elbette, faturayı ödeyen taraf yine vatandaş olacak.

Ekonomik Durum: Doların Artışı ve Türkiye'nin Borç Yükü

Son birkaç gündeki ekonomik gelişmeler, Türkiye'nin dış borç durumunu derinden etkilemiş durumda. Türkiye’nin dış borcu, bir günlük döviz kuru hareketiyle TL karşılığında 790 milyar lira arttı.

Ayrıca, 2025 yılı için öngörülen 20 milyar dolar tutarındaki cari açık için gerekli finansmanın yükü de bir günde 30 milyar TL artmış oldu.

Reel sektörün yurtdışından sağladığı kredi borcu ise, Merkez Bankası verilerine göre 99.4 milyar dolar seviyesinde.

Doların yükselmesi, yurtdışı kredi borcunun TL karşılığını da bir günde yaklaşık 120 milyar TL artırdı.

RTÜK'ün Medyaya Müdahalesi ve Demokrasiye Darbe

Dün gece sessiz sedasız değil, alenen bir darbe yapıldı. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), bütün kanallara Ekrem İmamoğlu’yla ilgili canlı yayınlarını kesme talimatı verdi. Aksi takdirde, yayın lisanslarının iptal edileceğini belirtti.

Bu hareket, medya üzerinde büyük bir baskı oluşturdu ve toplumu adeta sağır hale getirdi. Medyanın, bir toplum için ne kadar hayati öneme sahip olduğunu halkımız ancak iş işten geçtikten sonra anlayacaktır.

Ancak mesele, sadece Ekrem İmamoğlu’nun siyasi geleceği değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğiyle ilgilidir. Çoğu insan, bu durumu “CHP’nin adayı tutuklandı” şeklinde dar bir perspektiften değerlendiriyor.

Bu şekilde bakıldıkça, Ümit Özdağlar ve Selahattin Demirtaşlar gibi isimlerin cezaevlerinde çürütülmesi de kaçınılmaz olur.

"Cumhuriyet Başsavcılığı İtiraz Edecek" İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, İBB başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Kent Uzlaşısı terör dosyasında adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına itiraz edeceğini ve İstanbul Büyükşehir Belediyesine "Kayyım" atanmasının son dalgaya bırakılacağını düşünüyorum. Ekrem İmamoğlu'nun evine taziye ziyareti düzenler gibi eşi Dilek İmamoğlu'nu ziyaret eden siyasetçiler bu moddan çıkıp meselenin ülke olduğunu umarım biran önce kavrarlar.

Aksi halde siyasal iktidarın aklında İmamoğlu'nun cezaevinde uzun tutukluluğu üzerine bir dizi dava iddanameleri sinsilesi var...

Ahmak davası, diploma davası gibi bir çok dava ile İmamoğlu uzun süre tutuklu kalması sağlanmak isteniyor...

Toplum ve Demokrasi Üzerine Bir Değerlendirme

Her toplum, hak ettiği şekilde yönetilir. Ancak bu, sadece yurttaşların sınavı değil, aynı zamanda Cumhuriyet ve devrimlerin de bir sınavıdır.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bu ülkeyi 15 yıl boyunca yönetti ve çok partili hayata geçişi sağladı.

Bugünse, neredeyse çeyrek asırdır ülkeyi yöneten parti, Türkiye'yi bulunduğu noktaya getirdi.

Şimdi sorulması gereken soru şu: Tek adam düzeni mi, yoksa demokrasi ve Cumhuriyet mi?

Bu seçimi yapmak, hepimizin sorumluluğudur. Fakat şu acı gerçeği kabul etmek gerekir:

Yurdum insanı, kabahatin çoğunun kendi üstüne olduğunu anlamıyor. Kendi özgürlüğünü, adaletini, demokrasisini elinin tersiyle itip, bir referandumla başkanlık sistemine bir adama teslim etti.

Şimdi ise hak, hukuk, adalet ve özgürlük için dileniyor. Oysa adalet ve özgürlük, ekmek ve su kadar hayati unsurlardır.

Gelecek Kuşakların Hayatını Düşünmek

Burada kastettiğim, bugünkü kuşağın ekmeksiz ve susuz kalması değil; gelecekteki torunlarımızın ve çocuklarımızın, ekmeksiz ve susuz kalacağı bir padişah düzenidir.

Eğer bugün adalet ve özgürlük için sesimizi yükseltmezsek, gelecekte bizleri ve sonraki nesilleri daha büyük bir adaletsizlik ve haksızlık bekliyor olacak...

Sonuç olarak, Türkiye'nin siyasi geleceği, sadece Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasından ibaret değil.

Bu, aynı zamanda toplumun demokrasiye, adalete ve özgürlüğe olan inancının da bir sınavıdır.

Eğer bu sınavı geçemezsek, kaybeden sadece bireyler değil, tüm Türkiye olacaktır.

Mersin Portal-Haber Merkezi

Son Güncelleme: 23.03.2025 18:57
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Nesrin 2025-03-23 14:50:50

bir ülke bu kadar güzel özetlenir...

Avatar
Korhan Yakıcı 2025-03-23 14:51:43

üzülerek okudum az önce oyumu kullandım meselenin ekrem imamoğlu olmadığını umarım bu halk anlar kaleminize sağlık yürekli gazetecilere selam olsun

Avatar
Derya Şener 2025-03-23 14:53:07

ender can kayıhan mersin'in yüz akı şerefli gazetecilerinden yine farkını gösterip adaletin kantarını kaleminde göstermiş...mesele elbette imamoğlu değil giden ülke memleket geleceğimiz hala bunu anlamayanlar var

Avatar
okur yazar 2025-03-23 15:07:02

ak partili herhangi bir belediye başkanının ben daha belediyedeki işleri yüzünden tutuklandığını görmedim bence biz bütün irademizi başkanlık sistemiyle teslim ettikte bizim haberimiz yeni yeni oluyor memleket nereye gidiyor

Avatar
ali rıza 2025-03-23 15:07:41

silivri soğuk gazeteci kardeşim yazık etme kendine şimdi