banner308

"İnsan Hakları Mücadelesine Devam Edeceğiz"

İHD’nin 32’inci kuruluş yıldönümünde OHAL üzerinden hükümete yüklenen İHD Mersin Şube Eşbaşkanı Azize Kurnaz, “Bizler her koşulda insan haklarının temel değerleri için mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.

"İnsan Hakları Mücadelesine Devam Edeceğiz"

İHD’nin 32’inci kuruluş yıldönümünde OHAL üzerinden hükümete yüklenen İHD Mersin Şube Eşbaşkanı Azize Kurnaz, “Bizler her koşulda insan haklarının temel değerleri için mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.

19 Temmuz 2018 Perşembe 09:36
"İnsan Hakları Mücadelesine Devam Edeceğiz"

İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şubesi derneklerinin 32’inci kuruluş yıldönümü nedeniyle şube binasında basın açıklaması yaptı. Açıklamaya Genel – İş Şube Başkanı Kemal Göksoy, SES Şube Eşbaşkanı Yılmaz Bozkurt, Mersin Cemevi Kadın Kolları Başkanı Zeynep Kaya Çavuş ve birçok STK temsilcisi katıldı. İHD’nin 17 Temmuz 1986 tarihinde 98 kişinin imzasıyla kurulduğunun hatırlatan Şube Eşbaşkanı Azize Kurnaz yaptığı açıklamada OHAL üzerinden hükümetin uygulamalarına yüklenerek şunları söyledi: “Bilindiği gibi OHAL süreçleri insan haklarının en fazla ihlal edildiği süreçlerdir. Bu süreçlerdeki çalışanların hak ve ihlalleri ile kadın cinayetleri ve çocuk istismarına yönelik vakaların artmış olması bunun göstergesidir. Türkiye’deki 730 günlük OHAL bilançosuna bakarsak eğer iki yıl süren OHAL’de 35 KHK çıkarıldı. 129.410 kişi kamudaki görevinden ihraç edildi. Birçok kentte toplantı ve gösteri yürüyüşleri 3’er ay yasaklandı. 70 gazete, 25 radyo, 20 dergi ve 18 tv kapatıldı. 1431 derneğin kapısına mühür vuruldu. 4 grev yasaklandı. Ama bizler her koşulda insan haklarının temel değerleri için mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.

“GELİŞMELER İNSAN HAKLARININ ARAÇSALLAŞTIĞINI GÖSTERMEKTEDİR”

Sözlerinin devamında Türkiye’nin içinde bulunduğu ağır ekonomik koşulların dünyadaki gelişmelerden kaynaklı olduğunun belirten Kurnaz, “Kapitalizmin yarattığı kriz devletleri daha korumacı ekonomi politikaları ve daha otoriter yönelimlere sevk etmiştir. Böyle bir ortamda uluslararası kuruluşlar Türkiye gibi daha fazla otoriter yönetimlere kayan ülkelere gerekli önleyici tedbirlere başvuramamışlardır. Örneğin, Türkiye’de 15 Temmuz 2016 tarihindeki askeri darbe girişiminin bastırılmasına rağmen 4 gün sonra OHAL ilan edilmesi ve temel hakların tamamen askıya alınmasına Avrupa Konseyi başlangıçta seyirci kalmış, 8 ay sonra siyasi denetim kararı almış ancak bunun gereğini yerine getirmemiştir. Türkiye’nin gerek ülke içinde gerekse de Suriye ve Irak’ta gerçekleştirdiği askeri operasyonlar nedeni ile yaşanan insan hakları ve insancıl hukuk ihlallerine karşı BM İnsan Hakları Konseyi harekete geçememiştir. Bütün bu yaşananlar sadece Türkiye’de değil birçok ülkede yönetimlerin daha otoriter olmasını kolaylaştırmıştır. Kapitalist modernite kurduğu insan hakları sistemini korumakta acz içine düşmüştür. Dünyadaki gelişmeler insan haklarının araçsallaştığını göstermektedir”  diye konuştu.

“TÜRKİYE’NİN GEÇMİŞİ İLE YÜZLEŞMESİ GEREKMEKTE”

Türkiye’de demokrasi ve insan hakları alanının gelişmesi için bürokrasiye bazı tavsiye ve önerilerde bulunan Kurnaz, “Türkiye’nin demokratikleşebilmesi için gerçek bir çatışma çözümü gerçekleştirmesi ve geçmişi ile yüzleşmesi gerekmektedir. Ayrıca Türkiye’nin gerçek bir çatışma çözümü ile birlikte yeni ve demokratik bir Anayasaya ihtiyacı bulunmaktadır. Yeni ve demokratik Anayasa yapılmadığı sürece darbeci generaller tarafından yapılmış 82 Anayasası üzerinde yapılacak değişikliklerin çözüm getirmesi mümkün değildir. İfade özgürlüğü demokrasinin temelidir. Demokrasiye giden yolun açılabilmesi için ifade özgürlüğünün mutlaka sağlanması gerekir. Düşünceyi açıklama ve basın özgürlüğü sağlanmadan demokrasiye giden yolun açılması olası gözükmemektedir. Son 2 yılda yapılan seçimler göstermiştir ki demokrasi ve insan haklarından yana güçlü bir toplumsal muhalefet bulunmaktadır. Toplumsal muhalefetin en geniş tabanda demokrasi ve insan hakları ilkesinde birleşik mücadele yürütmesi halinde sosyal mücadele ile Türkiye’nin demokratikleşmesi sağlanabilir. İnsan hakları savunucuları olarak bu mücadelenin içerisindeyiz” denildi.

ANTMEN: “OHAL ZİHNİYETİNE KARŞI YANINIZDAYIM”

İnsan hakları ve doğa ile ilgili çalışmaları ile tanınan CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen ise yayımladığı yazılı açıklamada İHD’nin 32’inci yaşını kutladı. “Milletvekillerinin, belediye başkanlarının, gazetecilerin, sanatçıların, akademisyenlerin ve aydınların tutuklandığı, hak ihlallerinin en üst seviyeye ulaştığı, OHAL ortamında yurttaşların karanlıkla karşı karşıya bırakıldığı bir ortamda hukukun üstünlüğü ile insan hakları savunucusu İnsan Hakları Derneği'nin kuruluş yıldönümü hepimize her gün aklımızda tutmamız gereken bir mesajı barındırmaktadır” diyen Antmen sözlerinin devamında şunları belirtti: “Bu mesaj sokaklarda, alanlarda ve insanın olduğu her yerde, hepimizin taşıdığı bir mesajı içermektedir. "Adalet, eşitlik ve özgürlük..." Bu mesajın okunduğu esnada ben de üyesi bulunduğum ve bu mesajın sorumluluğunu yerine getirmeye çalıştığım Adalet Komisyonu'nda "Adalet, eşitlik ve özgürlük" için OHAL koşullarını devam ettirmek isteyen zihniyete karşı mücadelemi sürdürüyorum. Bu nedenle "aranızda bulunamıyorum" demiyorum tam da yanınızdayım diyerek bu anlamlı günde hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”

TARSUS“SORUNLAR HALA SÜRÜYOR”

Öte yandan İHD’nin 32’inci yaş günü ile ilgili Tarsus Şubesi’nden de yazılı açıklamada yayımlandı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “İHD, kurulduğu günden beri Türkiye’nin demokrasi ve insan hakları sorunu olduğunu ifade etmekte ve bu sorunun giderilmesine katkı sunmak için mücadele etmektedir. Türkiye’deki demokrasi ve insan hakları sorununun halen sürüyor olmasının en önemli sebebi resmi devlet ideolojisinin sürdürülmesini sağlayacak siyasette ısrar etmektir. Bu ideoloji Türk etnisitesi ve Sünni Müslümanlığın devletleşmiş haline dayanır. Bunun dışındaki etnik ve inanç gruplarını inkâr eder.”

Mersin Portal-Haber Merkezi

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.