Mersin’in Akdeniz ilçesinde, DEM Parti’li Belediye Eş Başkanları Nuriye Arslan ve Hoşyar Sarıyıldız ile birlikte dört belediye meclisi üyesi, dün sabah saatlerinde yapılan operasyonla gözaltına alındı. Gözaltına alınan isimler arasında belediye meclisi üyeleri Özgür Çağlar, Neslihan Oruç, Yakup Danış ve Hikmet Bakırhan da bulunuyor. Operasyonun, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı'nın koordinesinde İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince yürütülen bir terör soruşturması kapsamında gerçekleştirildiği bildirildi.
Soruşturma, 2024 yılına ait eylemlerle ilgili olup, gözaltıların "terör örgütü propagandası yapmak", "silahlı terör örgütüne üye olmak", "terörizmin finansmanının önlenmesi" ve "2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" suçlarına dayandığı ifade ediliyor. Ancak, gözaltıların arkasındaki sebeplerin ve operasyonun daha geniş bir boyutunun ne olacağına dair henüz net bir açıklama yapılmadı.
Belediye binasında polis ekipleri tarafından yapılan arama, çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındığı bir ortamda gerçekleşti. Yerel yönetimdeki bu gelişme, Akdeniz halkı ve yerel siyasette büyük yankı uyandırırken, DEM Parti yönetimi operasyonu ve gözaltıları "siyasi kumpas" olarak nitelendirerek sert bir şekilde eleştirdi.
DEM Parti'nin Tepkisi: "Halkın İradesine Darbe"
DEM Parti, gözaltıların arkasında siyasi motivasyonlar olduğunu savunarak, bu adımın halkın iradesine yönelik açık bir darbe olduğunu belirtti. Parti, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalarda, "Yerel yönetimlerin tasfiyesi hedeflenmektedir. Kayyım uygulamalarına karşı durmaya devam edeceğiz" ifadelerine yer verdi. DEM Parti Eş Başkanı Tuncer Bakırhan, gözaltılara tepki gösterirken, "Bu darbeci pratiklere boyun eğmeyeceğiz. Halkımızın iradesini savunmaya devam edeceğiz" diyerek, iktidarı, halkın seçme ve seçilme hakkını gasp etmekle suçladı.
CHP ve Diğer Tepkiler: Kayyım Zorbalığına Karşı Durulmalı
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, operasyonla ilgili yaptığı açıklamada, kayyım uygulamalarının demokrasiye ve halkın iradesine vurulan bir darbe olduğunu vurguladı. "İktidarın sandıkta kazanamadığı belediyeleri masa başında gasp etmesi, kayyım zorbalığını reddediyoruz" diyerek, bu tür operasyonların demokrasiye zarar verdiğini belirtti.
Kayyım Atamaları Tartışması Büyüyor
Mersin Akdeniz’deki gözaltılardan sonra, belediyeye kayyum atanıp atanmayacağına dair resmi bir açıklama henüz yapılmadı. Ancak, son yıllarda Türkiye genelinde artan kayyım atamaları, özellikle HDP ve DEM Parti’li belediyelere yönelik uygulamalar, siyasi arenada önemli tartışmalara yol açıyor. 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde DEM Parti, Mersin Akdeniz ilçesini kazanmıştı ve bu gözaltıların, partiye yönelik bir darbe girişimi olarak değerlendiriliyor.
Mersin’deki operasyonun hemen ardından, diğer illerde de benzer gözaltıların olduğu ve kayyum uygulamalarının genişleyeceği yönünde endişeler artmış durumda. Akdeniz ilçesinde halkın iradesine yönelik olası kayyım atamaları, bu sürecin daha da sertleşeceği izlenimini yaratıyor.
Yerel Yönetimler ve Demokrasi: Gerilim Artıyor
Gözaltılar ve kayyım uygulamaları, yerel yönetimlerin bağımsızlığı ve halkın iradesi konusundaki gerilimleri tırmandırıyor. Birçok siyasi parti, kayyım uygulamalarını demokrasiye ve halkın seçme hakkına yapılan bir saldırı olarak değerlendirirken, iktidarın bu uygulamalarda ısrarcı olması, Türkiye'nin demokratik yapısı üzerinde uzun vadeli etkiler yaratabileceği endişesini doğuruyor.
Mersin Akdeniz ilçesinde yaşanan gelişmeler, Türkiye’nin yerel yönetimlerindeki bağımsızlık mücadelesini ve halk iradesinin korunması gerektiğini yeniden gündeme getirmiş oldu.
Mersin Portal-Haber Merkezi
