Toros Üniversitesi 45 Evler Kampüsünde gerçekleşen etkinliğe, Mütevelli Heyeti Başkanı Ali Özveren, Rektör Haluk Korkmazyürek, Kentleşme ve Yerel Yönetimler Uygulama ve Araştırma Merkezi (KEYAM) Müdürü Ahmet Özer, öğrenciler ve akademik personel katıldı. Açılış konuşmasını yapan Rektör Korkmazyürek, yazmak üzerine 2 anısını öğrencilerle paylaştı. Yazmanın çok önemli olduğunu söyleyen Korkmazyürek, bugün 5 küçük yazarı okulda ağırlamaktan mutluluk duyduklarını söyledi.
KEYAM Müdürü Ahmet Özer ise bu hayatta 2 değerli yaşamın olduğunu söyledi. Birinin yazılmaya değer olan olduğunu söyleyen Özer, “Örneğin büyük halk kahramanları, büyük siyasi liderler, büyük bilim adamları. Bu insanların hayatları başlı başına destansıdır, yazılmaya değerdir. Ama herkes bunu yaşayamaz, buna yürek lazım. Bunu yapamıyorsa insanlar bana göre ikinci önemli, çok değerli bir yaşam tarzı var oda okunmaya değer şeyler yazmaktır. Uygarlık sadece yapmakla olmaz, biriktirmek ve aktarmakla olur. Bugün burada 5 değerli minik yazarın olması son derece anlamlı, önemlidir” diye konuştu.
"Yazmak ölümün elinden bir şeyleri kurtarmaktır"
Yazmanın önemli olduğunu vurgulayan Özer, “Yazmak ölümün elinden bir şeyler kurtarmaktır. Mesela bu minik kardeşlerimizin bir kitap yazmışlar. Bunun kıymeti nedir? İnsanlar yaşarken anılar biriktirirler. Yaşam anlar ve anılardan ibarettir. Bilgi de öyledir. Ancak nasıl ki insan ölürse anılarda ölürler. Dolayısıyla yaşadıklarınızı, düşündüklerinizi eğer konuşursanız ölüm sizin ömrünüz kadar olur. Hiç konuşmazsanız, o büyük bir anılar kuyusu var orada onlar ölür giderler. Ancak yazarsanız siz ölseniz bile onlar yaşamaya devam ederler. Onun için yazmak ölümün elinden bir şeyler kurtarmaktır diyoruz. Dolayısıyla siz ölümün elinden bir şey kurtarmak istiyorsanız bugünden itibaren yazmaya başlayın” ifadelerini kullandı.
Mütevelli Heyeti Başkanı Ali Özveren de hayatının en güzel günlerinden birini yaşadıklarını söyledi. Yazabilmenin bir yetenek olduğunu kaydeden Özveren, “Ancak en kötü anılarınızı yazabilirsiniz. Ben de büyüklerime kızgınım keşke onlarda yazsalardı. Ben torunlarım bana kızmasın diye bir şeyler karalıyorum. Her şeye rağmen şimdiki çocuklar bizlere göre çok şanslılar. Biz sizlerin yaşınızdayken gaz lambasının ışığında, yerlerde, saman kağıtlarında ders yapardık. Şimdi imkanlar var. Çocuklarımızın bunu değerlendireceğine inanıyorum. Şuna da çok inanıyorum ve görüyorum. Kız çocuklarının erkek çocuklarına göre daha yetenekli olduklarını yaşayarak gördüm. Çocuklarımıza imkan sağlanırsa çağı yakalayacağız. Çok hızlı koşmamız gerekiyor.
Çünkü dünyadaki gelişmelere göre epey bir kaybımız var. Bunları telafi etmekte sizlere düşüyor. Bizde büyükler olarak sizlerin iyi yetişmeniz için elimizden geleni yapmamız gerekir. Biz bu sorumluluğun bilincindeyiz. Bu yaşta yazarlar görünce mutlu oluyoruz. Dilerim bu güzel örnekler yaygınlaşır” dedi.
Konuşmaların ardından kitabı yazan ilkokul öğrencileri Ayşe Ceren Kimya, Eylül İrem Sever, İrem Özbey, Lamia Nilsu Gürcüoğlu ve Zeynep Çaylar, yazmakla ilgili düşüncelerini aktardılar. Ardından yazar Metin Aktaş, yazarlıkla ilgili deneyimlerini çocuklarla paylaştı.
Etkinliğin sonunda çocuklara ve yazar Aktaş'a plaket verildi.
Mersin Portal-Haber Merkezi
