Sabah gazetesinin haberine göre, belediye otobüsü şoförü Cihan Altın, yanına gelen bir yolcunun "Sen kömürcü Orhan'ın oğlu değil misin? Babana selam söyle" demesiyle hayatının büyük bir sırrını öğrendi. Bu sözler, Altın'ın annesi Suzan Yıldırım'ın 1987 yılında işadamı Orhan Karaca ile yaşadığı yasak aşk sonucu doğduğunu ve resmi olarak başka bir adamın nüfusuna kaydedildiğini ortaya çıkardı.
Bu ilginç gelişme üzerine Cihan Altın, işadamı Orhan Karaca'ya babalık davası açtı. DNA testi sonucunda Karaca'nın biyolojik babası olduğu kesinleşti. Bu kararın ardından Altın, Karaca'nın 15 taşınmazına ve 100 milyon liralık servetine ortak oldu. Ayrıca, babalık yapmadığı gerekçesiyle açtığı manevi tazminat davasını da kazanarak 355 bin lira tazminat aldı.
Kazandığı tazminatı, babasız büyüyen çocuklar için Çocuk Esirgeme Kurumu'na bağışlayacağını açıklayan Cihan Altın, toplumsal duyarlılığını ve yardımlaşma anlayışını bir kez daha gösterdi. Avukatı Varol Turbay ise, bu davanın babalık davalarında manevi tazminat verilmesi konusunda önemli bir emsal teşkil ettiğini belirtti ve Türkiye'de bu konuda kabul edilen ikinci emsal dava olduğunu vurguladı.
Bu dava, yasak aşk ve babalık ilişkileri konusundaki hukuki mücadelelerde önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.