Tarsus’ta 20 yıldır yayınlanan Aratos Felsefe Dergisi, geleneksel hale getirdiği Tarsus Felsefe Festivali’nin dördüncüsünü 23-24 Aralık 2024 tarihlerinde düzenledi. Bu yılki festivalde, mizahın felsefe ile kesiştiği noktalar tartışıldı ve felsefenin insanlık için ne denli önemli bir ışık olduğu bir kez daha vurgulandı.
Mizah ve Felsefe: Zihnin Özgürleşme Aracı
Festivalin açılış konuşmasını, Aratos Felsefe Dergisi Yayın Yönetmeni gazeteci ve yazar Uğur Pişmanlık yaptı. Pişmanlık, konuşmasında özellikle Tarsuslu bilim insanı, sosyolog Prof. Dr. Cavit Orhan Tütengil’in 1979’da faşistler tarafından öldürülmesini ve Aratos Felsefe Dergisi'nin önemli üyelerinden olan Prof. Dr. Uluğ Nurku ile Prof. Dr. Afşar Timuçin’i andı. Pişmanlık, Türkiye’nin şu anki karanlık ve gerici döneminden çıkmanın yolunun doğru sınıfsal siyasi tercihler ve felsefi bir yaklaşım olduğuna dikkat çekti: “Felsefe olmadan aydınlanma olmaz,” dedi. Açılış konuşmasının ardından, Uğur Pişmanlık bir projeksiyon gösterisiyle "Felsefe Karikatürleri"ni sundu. Karikatüristlerin felsefe ve toplum arasındaki ilişkiye nasıl yaklaştığını gösteren bu gösteri, izleyicilerden büyük ilgi gördü.
Felsefe Tarihinde Mizah
Festivaldeki bir diğer dikkat çeken etkinlik ise, Mersin Üniversitesi Felsefe Bölümü Başkanı Prof. Dr. Erdem Çiftçi’nin “Felsefe Tarihinde Mizah” başlıklı konuşması oldu. Çiftçi, antik çağ filozoflarından günümüze kadar uzanan bir perspektifte, felsefe ve mizahın nasıl iç içe geçtiğini açıkladı. Platon, Aristoteles, Sokrates ve 20. yüzyıl filozoflarının mizahı nasıl ele aldıklarını örneklerle anlatan Çiftçi, mizahın düşünsel derinliğe sahip bir araç olduğunu vurguladı.
Tarsus'un Felsefe Kenti Olma Yolunda Adımlar
Tarsus’un felsefi bir kent haline gelmesi için yıllardır yürütülen çabaları anlatan Uğur Pişmanlık, derginin 20 yıllık yayın geçmişine ve Tarsus Felsefe Festivali’ne atıfta bulunarak, bu festivali gelenekselleştirmeye devam edeceklerini belirtti. Ayrıca, Aratos Felsefe Sempozyumu ve Aratos Felsefe Okulu gibi etkinliklerle Tarsus’un felsefe alanındaki öncü rolünü sürdürmeye kararlı olduklarını ifade etti.
Pişmanlık, konuşmasında Tarsus’un, antik çağ filozoflarının izlerini taşıyan önemli bir şehir olduğunu ve felsefenin toplumsallaşması için bu tür etkinliklerin büyük önem taşıdığını söyledi: “Felsefe, bu kentin tarihsel ruhuna uygun ve bu kente yakışan bir edinim. Sadece bu kent ya da ülke için değil, bütün insanlık için Aydınlanma’nın çıkış yolu felsefedir. Felsefe olmadan aydınlanma olmaz.”
Sanat ve Felsefe Birleşti
Festivalin sonunda, Tadeka binasında açılan "Ağacın Kokusu" başlıklı ahşap yontu sergisi katılımcıların beğenisine sunuldu. Felsefe severler, sanatın bir başka boyutunu keşfederken, felsefe ile sanatın buluştuğu bu etkinlik de büyük ilgi gördü. Tarsus Felsefe Festivali, felsefenin toplumsal bir araç olarak nasıl hayat bulabileceğini, mizahın düşünsel dünyamızdaki yerini ve tarihsel sorumluluğumuzu yeniden gözler önüne serdi. Festival, bu yıl da Tarsus’u felsefe ve sanatla anılacak bir şehir haline getirme yolunda önemli bir adım atılmasını sağladı.
Mersin Portal-Haber Merkezi