Sergi, 21 Şubat’a kadar Mersinlilerin beğenisine sunulacak. Cezerye, Silifke yoğurdu, narenciye, çilek, üzüm ve tantuni gibi Mersin ile özdeşleşmiş ürünler, tuval ve seramik üzerine işlenerek ziyaretçilere sunuldu. Her bir eser, bu ürünlerin kent kültüründeki yerini vurgularken, aynı zamanda sanatçıların kişisel üsluplarıyla buluşuyor.
Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, serginin açılışında yaptığı konuşmada, Mersin’in kimliğinin, sanatıyla şekillendiğine dikkat çekti. “Bir şehrin kimliği, sanatıyla şekillenir. Coğrafi işaretli ürünlerimiz de bu şekillenmeye katkı sağlar,” diyen Özdemir, Mersin’in tarımsal üretimdeki önceliğine vurgu yaparak, bu ürünlerin uluslararası arenada tanıtılmasının önemini belirtti. Özdemir, Mersin’in sadece 24 Coğrafi İşaretli ürünüyle katkıda bulunduğunu, bu zenginliğin daha geniş bir kitleye tanıtılmasının gerekliliğine dikkat çekti.
Sergi, yalnızca bir sanat etkinliği olmanın ötesinde, Mersin’in kültürel mirasının korunmasına da hizmet ediyor. Mersin Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz ve Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Abdullah Selçuk Şahutoğlu, coğrafi işaretli ürünlerin kent göstergelerindeki rolünü vurgulayarak, bu tür etkinliklerin Mersin’in değerlerini geniş kitlelere ulaştırma açısından önemine değindi.
Mersin Sanat Kulübü Başkanı Fatih Alkar ise sergiye destek veren tüm sanatçılara ve organizasyon ekibine teşekkürlerini iletti. “Sanat, geçmişten geleceğe köprü kuran en güçlü dilidir. Bu sergi, kentimizin eşsiz değerlerini sanatla buluşturarak hem geçmişe saygı gösteriyor hem de geleceğe umut bırakıyor,” diyerek serginin anlamını derinlemesine ifade etti.
Mersin’in tarihinden, doğasından ve mutfağından ilham alarak hazırlanan bu eserler, şehrin kimliğini sanatsal bir dilde anlatmanın yeni bir yolunu açıyor. Sergi, Mersin’in coğrafi işaretli ürünlerini, sanat yoluyla daha geniş kitlelere tanıtma amacını taşırken, sanatın gücünü de gözler önüne seriyor.
Mersin Portal-Haber Merkezi
