Etkinliğin konuk konuşmacısı, aynı zamanda kazıların bilimsel sorumlusu olan Mersin Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Deniz Kaplan oldu.
Kıyı kimliği ve kültürel miras vurgusu
Açılış konuşmasını yapan Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas, Mersin kıyılarının biyolojik çeşitliliği kadar tarihsel değerleriyle de korunması gereken hassas alanlar olduğuna dikkat çekerek, “Soli-Pompeipolis gibi antik kentler kıyı kültürünün hem tanığı hem taşıyıcısıdır,” dedi.
Roma’dan günümüze uzanan izler
Prof. Dr. Kaplan ise, antik kentin M.Ö. 7. yüzyılda Rodoslu kolonistler tarafından kurulduğunu, Roma döneminde ise Pompeius’un Akdeniz’deki korsanlarla mücadelesi sonrası “Pompeipolis” adını aldığını aktardı. 2024 yılında yürütülen kazılarda ortaya çıkarılan Opus Sectile mozaikleri, Roma dönemi tiyatrosu, mendirek sistemleri ve tapınak yapıları, kentin çok katmanlı tarihine ışık tuttu.
Antik limanlar arasında bilimsel köprü
Sunumda, Soli-Pompeipolis limanı; İstanbul’daki Yenikapı Theodosius Limanı gibi diğer önemli antik limanlarla karşılaştırıldı. Deniz seviyesi değişimleri, sediment yapısı ve jeomorfolojik analizlerle desteklenen kazılar, antik kentin hem ticaret merkezi hem de sosyal yaşamın nabzının attığı bir liman olduğunu gösterdi.
Mersin halkından yoğun ilgi
Etkinlik, sadece akademik çevrelerden değil, kentin tarihine duyarlı vatandaşlardan da yoğun ilgi gördü. Program sonunda Prof. Dr. Deniz Kaplan’a teşekkür belgesi, Prof. Dr. Deniz Ayas tarafından takdim edildi.
Soli-Pompeipolis’teki kazıların bölgenin turizm potansiyeline katkı sunması beklenirken, akademik çalışmalarla kentin kültürel mirasına yönelik farkındalığın da artırılması hedefleniyor.
Mersin Portal-Haber Merkezi