Yaklaşık 150 yıllık geçmişe sahip Mersin, her ne kadar 1993 yılında Büyükşehir statüsüne geçse de, altyapı ve imar uygulamaları yönünden kasaba görüntüsünden kurtulmuş değil.1940’lı yıllarda kurulan huğ ve barakalar zamanla yerlerini gelişigüzel inşa edilen tek, iki ve üç katlı yapılara terk etseler de, 1970’li yıllarda esmeye başlayan apartmanlaşma rüzgârı Bahçe Mahallesi’ne neredeyse hiç uğramamış gibi.Zamanla değişik isimde mahallelere ayrılan bölge öyle ihmal edilmiş ki Akdeniz Belediyesi tarafından 1998 yılında plana işaretlenen Yeni Adliye Binasını Sakarya Caddesi’ne bağlayacak ana arter, taşınmaz bedelleri ödenemediği için hâlâ ulaşıma açılamamış!
Yeni yerleşime sunulan alanlar Torosların eteklerine kadar uzanmasına karşın, tarihi kentin çeperinde ikinci kuşak derme çatma niteliksiz yapılarla bezeli semtlerin çöküntü bölgelerine dönüşmesini, mülk sahipleri mahallenin isminin kötüye çıkmasına bağlıyor.Tamamlanma noktasına gelen Barış Mahallesi'nin en yüksek yapısı olan 17 katlı aparmanda 4+1 lüks daireler, 160 ile 200 bin lira arası satışa sunulurken, benzerleri Yenişehir’de 400 bin liranın üzerinde fiyatlara pazarlanıyor!
Anılana yapı çevresinde görüşünü aldığımız bazı mülk sahipleri, “Kendimizi bildik bileli mahalle böyle; adı üzerinde buralar geçmişte portakal bahçesiymiş. Zamanla huğ ve barakalar sökülüp yerlerine tek, iki veya üç katlı evler yapıldı. Kat karşılığı çalışan Müteahhitler buralara pek rağbet etmedi. O da mahallenin adının kötüye çıkmasından kaynaklanmış olabilir. Aslında doğru değil, herkes kendi halinde iyi insanlar. Yıllar sonra biri cesaret edip gördüğünüz binayı dikti. Değişik metrajda 4+1 lüks daireler 160-200 bin lira arasında satılıyor, oysa aynı daireler Yenişehir'de 1 milyona liraya kadar alıcı buluyor! Umarız tez zamanda satar da güzel bir örnek oluşturur, başka müteahhitler de gelir. Aksi durumda buranın kaderi değişmez. Çünkü mülk sahiplerinin yapacak gücü yok.”şeklinde konuşarak umutsuzluklarını dışa vurdular.
Girişimcilerin bölgeye yatırım yapmamasını belediyelerin zamanında gerekli çalışmaları yapmamasına bağlayan Mimarlar Odası önceki başkanı Sabri Konak, Valilikçe yürütülen Tarihe Gülümseyen Mersin Projesi'ne yönelik görüşlerini ”Öncelikli olarak, günümüz Mersin’inin üzerine yapılandığı başta Cami şerif, Mahmudiye, İhsaniye, Bahçe, Çankaya, Mesudiye, Turgut Reis ve Kiremithane mahalleleri olmak üzere, Gazi Mustafa Kemal Bulvarı ile deniz arasında kalan bütün bölge toptan ele alınıp değerlendirilmelidir. Başlatılan çalışmanın yan etkileri de olacaktır. Bunlar hesaplanmış mıdır?
İstiklal Caddesi çeperi küçük parsellerden oluşan çöküntü bölgesine dönüşmüştür. Buraların acilen rehabilitasyonu yoluna gidilmelidir. Belediyelerce gerekli çalışmalar yapılmadığı için girişimciler bu bölgelere girmemektedir.” yolunda ifade etmişti.Diğer yandan bazı çevrelerin kurtarıcı olarak önerdiği Kentsel Dönüşüm Projesi’ne dönük ise somut adımın atıldığı gözlenmiyor.Oysa teknik çevreler, Merkezde Çamlıbel, Bahçe, Yenimahalle, Mahmudiye, Mesudiye, Camişerif, Çankaya, Kiremithane, Turgut Reis; batıda Piri Reis, Palmiye, İnönü, Gazi gibi mahalleler olmak üzere çoğunluğu üçüncü kuşak yapıların kullanım ömürlerini tamamladıklarına dikkat çekip, deprem senaryolarını da anımsatarak elden geçirilmesinin gerekliliğini her fırsatta dile getiriyorlar
Haber:
Bedir Solmaz
İmece
Yeni yerleşime sunulan alanlar Torosların eteklerine kadar uzanmasına karşın, tarihi kentin çeperinde ikinci kuşak derme çatma niteliksiz yapılarla bezeli semtlerin çöküntü bölgelerine dönüşmesini, mülk sahipleri mahallenin isminin kötüye çıkmasına bağlıyor.Tamamlanma noktasına gelen Barış Mahallesi'nin en yüksek yapısı olan 17 katlı aparmanda 4+1 lüks daireler, 160 ile 200 bin lira arası satışa sunulurken, benzerleri Yenişehir’de 400 bin liranın üzerinde fiyatlara pazarlanıyor!
Anılana yapı çevresinde görüşünü aldığımız bazı mülk sahipleri, “Kendimizi bildik bileli mahalle böyle; adı üzerinde buralar geçmişte portakal bahçesiymiş. Zamanla huğ ve barakalar sökülüp yerlerine tek, iki veya üç katlı evler yapıldı. Kat karşılığı çalışan Müteahhitler buralara pek rağbet etmedi. O da mahallenin adının kötüye çıkmasından kaynaklanmış olabilir. Aslında doğru değil, herkes kendi halinde iyi insanlar. Yıllar sonra biri cesaret edip gördüğünüz binayı dikti. Değişik metrajda 4+1 lüks daireler 160-200 bin lira arasında satılıyor, oysa aynı daireler Yenişehir'de 1 milyona liraya kadar alıcı buluyor! Umarız tez zamanda satar da güzel bir örnek oluşturur, başka müteahhitler de gelir. Aksi durumda buranın kaderi değişmez. Çünkü mülk sahiplerinin yapacak gücü yok.”şeklinde konuşarak umutsuzluklarını dışa vurdular.
Girişimcilerin bölgeye yatırım yapmamasını belediyelerin zamanında gerekli çalışmaları yapmamasına bağlayan Mimarlar Odası önceki başkanı Sabri Konak, Valilikçe yürütülen Tarihe Gülümseyen Mersin Projesi'ne yönelik görüşlerini ”Öncelikli olarak, günümüz Mersin’inin üzerine yapılandığı başta Cami şerif, Mahmudiye, İhsaniye, Bahçe, Çankaya, Mesudiye, Turgut Reis ve Kiremithane mahalleleri olmak üzere, Gazi Mustafa Kemal Bulvarı ile deniz arasında kalan bütün bölge toptan ele alınıp değerlendirilmelidir. Başlatılan çalışmanın yan etkileri de olacaktır. Bunlar hesaplanmış mıdır?
İstiklal Caddesi çeperi küçük parsellerden oluşan çöküntü bölgesine dönüşmüştür. Buraların acilen rehabilitasyonu yoluna gidilmelidir. Belediyelerce gerekli çalışmalar yapılmadığı için girişimciler bu bölgelere girmemektedir.” yolunda ifade etmişti.Diğer yandan bazı çevrelerin kurtarıcı olarak önerdiği Kentsel Dönüşüm Projesi’ne dönük ise somut adımın atıldığı gözlenmiyor.Oysa teknik çevreler, Merkezde Çamlıbel, Bahçe, Yenimahalle, Mahmudiye, Mesudiye, Camişerif, Çankaya, Kiremithane, Turgut Reis; batıda Piri Reis, Palmiye, İnönü, Gazi gibi mahalleler olmak üzere çoğunluğu üçüncü kuşak yapıların kullanım ömürlerini tamamladıklarına dikkat çekip, deprem senaryolarını da anımsatarak elden geçirilmesinin gerekliliğini her fırsatta dile getiriyorlar
Haber:
Bedir Solmaz
İmece
Son Güncelleme: 15.09.2015 14:24
kentsel dönüşüm dediniz
adı bile kardeşleri bir birine düşman etti