Savaştan kaçarken, Bodrum’da, cesedi kıyıya vuran 4 yaşındaki Suriyeli mülteci Aylan’ın yürek yakan görüntüsü dünyayı ayağa kaldırdı… Uluslararası arenada büyük yankı uyandıran Alyan’ın yürek burkan görüntüsü herkesi derinden sarsarken, Mersin’de inanılmaz bir çıkış yaşandı.
Esnaf ve perakendecilerin ağırlıklı olduğu dernekler ile Lionslar ve Mersin Gazeteciler Cemiyeti’nin aralarında yer aldığı bazı sivil toplum kuruluşları, Mersin’deki Suriyeli sığınmacı sayısının ve beraberinde ortaya çıkan sorunların günden güne artmasından rahatsız olarak, çözüm için imza kampanyası başlattı. Kampanya; Mersin Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlenen basın toplantısı ile kamuoyuna anlatılmak istenirken, ortaya ilginç görüntüler çıktı.
KÜÇÜK ALYAN’IN ÖLÜMÜ ALLAH’IN TAKDİRİYMİŞ!
Kampanya yürütücülerinden Mersin Lions Kulübü’nden Sibel Gelbul ve Mersin Perakendeci İş Adamları Derneği’nden Neslihan Baysal, Suriyeli sığınmacılarla yaşanan sorunların çözümüne yönelik talepte bulunurken, “Yavuz hırsız ev sahibini bastırıyor” tanımlaması yaptı. Bir gazetecinin, cesedi kıyıya vuran Suriyeli mülteci küçük Alyan’ı hatırlatarak, böyle bir açıklamanın zamanlamasının manidar olup, olmadığını sorması ile toplantı gerildi. Gelbul ve Baysal, savaştan kaçan Suriyeli Aylan için “Küçük çocuğu biz öldürmedik. Ailelerinin tercihi ve Allah’ın takdiri” diyerek, “Türkiye’de savaş olsa siz ne yaparsınız? Kaçar mısınız, kalır mısınız?” tepkisi verdiler.
“DESTEKÇİMİZ VAR”
Öte yandan kampanya için binlerce imza topladıklarını açıklayan Gelbul ve Baysal’a, toplantıyı neden sadece birkaç kişinin desteğiyle yapması da sorulması da tansiyonu yükseltti. Toplumun farklı kesimlerinden destekçileri olduğunu ve tüm destekçilerin toplantıya gelmelerine gerek görülmediğini söyleyen Gelbul ve Baysal, konuyla ilgili önümüzdeki günlerde yetkililerle bir araya geleceklerini belirttiler.
“MERSİN’DE 300 BİN SURİYELİ VAR”
Açıklamanın ilk bölümünü okuyan Sibel Gelbul, Mersin’in, Suriye savaşı sonrası göçle gelen vatandaşlara kucak açtığını, onlara iş ve aş vererek, ekmeğini paylaşan bir kent olduğunu söyleyerek, “Mersin 1990 yıllarında başlayan Körfez Savaşından beri barış ve hoşgörünün hakim olduğu bir kent olmuş ve bu yapısını günümüze kadar devam ettirmiştir. Şehrimizde bu güne kadar hiç kimsenin dini, dili,mezhebi, ırkı ile ilgili bir ayrımcılık yapılmamıştır. Fakat kentimiz ve ülkemiz misafirleri, Suriyeli vatandaşların durumu artık misafirlikten çıkmış, sosyolojik, ekonomik şartlar ve ortam değerlendirilmeden aniden ev sahipliği halini almıştır. Mersin’deki Suriyeli vatandaş sayısı resmi olarak 110 bin görünse de, bu sayının 300 binin üstünde olduğu ve kontrolsüz kalabalığın gün geçtikçe artmasıyla birlikte yüzleşmeye başladığımız ciddi sorunlar artık acilen ele alınmalıdır.
“HAKSIZ REKABET YARATIYORLAR”
Bugün itibariyle Mersin’deki bu Suriyeli vatandaşlarımızın kentimizle uyumu, kentimizdeki yaşamlarıyla ilgili temel konuların ve beklentilerinin karşılanması adına sosyal ve toplumsal değerleri de içerir detaylı bir çalışma olmadığı için, ve yine çok sayıda Suriye vatandaşın sigortasız olarak çalıştırılmalarından dolayı ortalıkta ucuz işçilik ve bundan kaynaklı düşük maliyet tercihleriyle Mersinimizde çalışan kendi insanımız açısından da haksız rekabet şartlarının oluşması, Suriyeli misafirlerin, şehircilik bilincinden ve trafik kurallarından uzak hal ve davranışları nedeniyle, kentimizde inanılmaz bir trafik karmaşasının olduğu, gıda sektöründen,elektrik-elektroniğe, kasap dükkanından, berbere kadar her alanda Suriyeli vatandaşın kendi dükkanını açmasından kaynaklı, Mersin esnafı kente göçle gelip ardından işyeri açan Suriyeliler için denetim yapılmasını istemektedir” dedi.
“SURİYELİLER PALAZLANDI”
Açıklamanın ikinci bölümünü okuyan Neslihan Baysal ise gerekli denetimlerin yapılmaması nedeniyle haksız rekabet ortamı oluştuğunu ve buna ayak uyduramayan çok sayıda Mersinli esnafın dükkanını kapatmak durumunda kaldığını söyledi. “Kuralları zamanında koymazsak ileride çok ciddi sıkıntılarla karşılaşacağımız ortadadır” diyen Baysal, “Çözüm yollarını ise konuşulmaması ve ortaya konulmaması doğru değildir. İlerleyen zamanlarda bir vatandaşımızla, bir Suriyeli misafirimiz tartışsalar ve kabul edilemeyen sonuçlar ortaya çıksa, yaralananlar olsa, bu ikilemin sorumlusu, bu kontrolsüzlüğün sorumlusu kim olacak?
Mezitli ilçemiz, Viranşehir semtindeki deniz kıyısında ve plajlarda kendi vatandaşımıza fiziki rahatsızlıklar yaşatan Suriyeli misafirler çoğunluk olmanın yarattığı güçlerinin sergilemeye başlamışlardır. Çözüm üretmek, kaynaşma amaçlı, entegrasyonu ve kardeşlik amaçlı içeriği ile Sayın Valimizi, Sayın Kaymakamımızı, Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımızı, Sayın İlçe Belediye Başkanlarımızı, Sayın Oda Başkanlarını ve STK’ları göreve davet ediyor ve desteklerinin saygıyla rica ediyoruz” dedi.
Haber:
Hediye Eroğlu
nerdeyse kendi şehrimizde biz misafir olduk illere dağılımında bir ölçü olmalı mağazalarda bile hep suriyelilere göre kılık kıyafet daha fazla gerçekten bu kadarı da fazla