Nişanyan’ ın Yer Adları Sözlüğü de teyit ediyor ki, adı değişikliğe uğramamış bir yerleşim yeri Gözne…
Klimaların yaygınlaşmasıyla eski şaşaalı havasında olmasa da, yayla özelliğiyle de Gözne, yüzyılı aşkın bir zamandır Mersin’ in ayrılmaz bir parçası, deniz dışında dağı tercih edenlerin büyük rağbet gösterdiği farklı bir sayfiyesi özelliklerini taşıyor…
Nemli sıcağı ve sıtma yayan sivrisineğiyle Mayıs ortalarından itibaren çekilmez hale gelen ovadan kaçmak isteyen maddi gücü yeten herkesin sığındığı en azından iklim itibariyle konforlu yaşam olanağı sunan cazibe merkezi olarak büyük ilgi gördü Gözne…
Mersin’ e yakınlığı yanında özellikle geceleri ayaklarınızın altında uzanan ışıltılı kent ve yakamozların oynaştığı Akdeniz’e tepeden bakan manzarasıyla eşsiz bir Cennet olarak tercih edildi son yıllara kadar..
Gözne’ yi diğer yayla yerleşimlerinden farklı kılan ve pek dikkate alınmayan bana göre çok önemli bir tercih nedeni daha vardı Gözne’ nin…
Mersin’ de kalan gayri Müslümlerin, azınlıkların özellikle tercih etmelerinin de etkisiyle komşu yaylalardan farklı modern bir yaşam sunuyordu gelen yazlıkçı konuklara…
Örneğin komşu Ayvagediği ile Gözne’ yi gözleme imkânı bulduğum 70-80’ li yıllarda Gözne sakinleri oldukça şık modaya uygun giyinirken komşu yayladakiler kadın erkek yerel kıyafetlerle dolaşırlardı…
Mondros Mütarekesi ardından başlayan Fransız işgaliyle Adana yerel halkı Pozantı’ ya, Mersinliler Gözne’ ye sığınmıştı…
Tarihe ‘kaç-kaç’ olarak geçen bu zorunlu göçün Gözne’ nin gelişimine, Mersin’ in büyük ve tüm ihtiyaçların sağlandığı modern kasabalarından biri olmasında oynadığı rol yadsınamaz…
Bu nedenle de Kurtuluş savaşı döneminde ilçe olan çok az yerleşimden biri…
İlgi odağı olduğu dönemde örneğin 1930’ ların ortasında 500’ den fazla oturulabilir modern hane yanında 3 oteli, okulu, 7 kahvehanesi, kasapları, 7 fırını, 11 bakkal dükkanına sahip ki, bugün 1 milyonu aşkın Mersin’ in yanı başında olmasına karşın o dönem kadar ne bakkalı ne kahvehanesi ne de oteli var Gözne’ nin…
İlgi odağı olması aynı zamanda Devlet yatırımlarından da hak ettiği payı almasını sağlamış…
Yakın zamana kadar alt yapı denince akla gelen üçlü: Yol, Su, Elektrik olunca devlet örneğin yol ve su konusunda oldukça cömert davranmış…
Geçmiş bir yana bugün de sıkıntı çekilen su konusunda devletin 1927’ de Gözne’ nin üst tarafında bulunan kaynak suyunu borularla tüm hanelere ulaştırdığı bilgileri yer alıyor o günkü Gazetelerde yayınlanan gezi notlarında.. ( verileri kapsayan o gözlemlere yazı dizisinin sonraki bölümlerinde yer vereceğim)
Çiçeği burnunda Cumhuriyetin Mersin özelinde önemli ve işlevsel yatırımı ise o güne kadar büyük çilelerle gerçekleşen Gözne-Mersin yolculuğunu rahatlatacak yol inşaatı…
27 Ağustos 1929 tarihli Yeni Mersin gazetesinde yer alan haber “Resmi Küşat ve Balo” başlığını taşıyordu…
Başlıkta Gözne yer almasa da, haberin içeriğinde yapımı tamamlanan Mersin- Gözne yolunun resmi açılışa hazır hale geldiğini ve yapılacak törenin ardından bir de balo yapılacağı bilgileri detaylı biçimde veriliyordu…
Birlikte okuyalım haberi:
“Bu seneye kadar Gözne yaylasına gidenler hayvanlar üzerinde bin türlü müşkülat ile yolculuk yapmaktaydılar ve bu güzel yayladan herkesin istifadesi Kabil olamıyordu.
Jandarma dairesi himmet ve gayret sarf etti, uğraştı, telefon tesisatını yaptı.
Hususi muhasebemiz de* faaliyete geçti Gözne yolunu bu sene İkmal ettirdiler iki dairenin himmet ve hizmetini takdirle karşılarız.
Haber aldığımıza göre hitam bulan Gözne yolunun bu perşembe günü vali bey tarafından resmi küşadı yapılacaktır.
30 Ağustos Zafer Bayramı’na tesadüf eden bu büyük günde yol Merasim ile beraber bir de balo verileceğini ve balo için şimdiden hazırlıklara başlandığı ayrıca haber alınmıştır. Gözne yaylası'nda ilk defa yapılacak olan bu baloya Gözne' de bulunanlar icabet edeceği gibi Mersin’ den de bir kısım zevat gideceklerdir.
Belki baloya civar köylerimizden de bir kısmı iştirak ederler.
Yolun yapılmasında büyük bir faaliyet gösteren ve cidden çalışan fen memurlarımızdan Şevki Bey' in Meclisi Umumi Vilayetçe** nakdi mükafat ile taltif edileceği söylenmektedir.
Gözne yolunun hitamından sonra Fındıkpınarı ve Namrun yollarına ehemmiyet verileceği Ümit olunmaktadır.”
Peki, 30 Ağustos’ ta yolun resmi açılışı ve ardından aynı gece düzenlenmesi planlanan balo yapılır mı?
3 Eylül 1929 günü yine Yeni Mersin’ de yer alan haberden etkinliklerin ileri bir tarihe ertelendiğini öğreniyoruz…
Gazetede yer haberi ilginç kılan Küşat ve Balo’ yu düzenlemeye memur edilen heyet ve heyette yer alan isimler… “Resmi küşat için” başlığını taşıyan haberin devamı şöyle:
“Hitam bulan Gözne yolunun resmi kürşad'ı 30 Ağustos'ta yapılacak idi.
Fakat lazım gelen istihzarat İkmal edilmediğinden (hazırlıklar tamamlanmadığından) vakit ahire talik edilmiştir. (ileri bir zamana)
Resmi Küşad ve merasimi için Nafia Başmühendisi Behzat, Halk Fırkası mutemedi Doktor Muhtar***, Hilal-i Ahmer (Kızılay) Cemiyeti Reisi ve Memalik-i Şark’ ıya Fransız Bankası Müdürü Cevat (o tarihlerde faaliyet gösteren Fransız sermayeli yabancı bankanın Mersin şube müdürü),
Polis Müdürü Tevfik, tüccardan Necip Mecit ve Kasapoğlu Kadri bey’ lerden mürekkep bir heyet tertibe teşkil edilmiştir. Tertip heyeti dünkü gün içtima etmişlerdir.”
İki kez ertelenen resmi açılış 12 Eylül 1929 Perşembe günü yapılır…
Küşat töreni ve aynı günün gecesi gerçekleşen balo ile ilgili oldukça geniş ayrıntıların yer aldığı haber 16 Eylül 1929 günkü Yeni Mersin’ de yer alır…
Sonraki makalede de o keyifli bilgilere yer vereceğim…
*İl Özel İdaresi
**İl Genel Meclisi
***Gazete haberinde yer alan Halk Fırkası Mutemedi Doktor Muhtar, sonradan Berker soyadını alacak olan Ahmet Muhtar Berker’ dir.
Aynı zamanda göz doktoru da olan Muhtar Berker Tekfen kurucusu Feyyaz Berker’ in babasıdır. Mersin Liman Şirketi, elektrik şirketi ve benzer pek çok şirketin kurucu ortağı da olan Muhtar bey 5. Dönem (1935-39) ve 6. Dönem (1939-43) yılları arasında TBMM’ de İçel Milletvekili olarak yer almıştır.
Mersin Portal-Haber Merkezi