Mersin Çevre Platformu (MERÇED) Başkanı Sabahat Aslan, deltada geçtiğimiz günlerde meydana gelen yangının telafisi mümkün olmayan zararlara yol açtığını belirterek, bölgenin korunması için acil önlemler alınması gerektiğini vurguladı.
Yangın ve Ekosistem Tahribatı
Göksu Deltası, Uluslararası Ramsar Sözleşmesi ile korunan, doğal sit statüsünde olan ve sulak alanların barındığı bir bölge olarak büyük bir ekolojik öneme sahip. Aslan, deltada her yıl yaşanan yangınların ekosistemi ciddi şekilde tahrip ettiğine dikkat çekerek, bu yılki yangının yaklaşık bin dönüm alanı etkilediğini belirtti.
Göksu Deltası’nın Biyolojik Zenginliği
Göksu Deltası, Göksu Nehri’nin Akdeniz’e döküldüğü alanda yer alıyor ve zengin bir biyolojik çeşitliliğe sahip. Deltada, 330’dan fazla kuş türü ve 352 bitki türü bulunuyor. Ayrıca, kaplumbağa yumurtlama alanları, sulak alanlar, göller ve sazlık bölgeler de bu doğal alanın bir parçası. Ancak, bölgedeki barajlar ve hidroelektrik santralleri (HES) nedeniyle sulak alanlardaki su seviyelerinin düştüğü ve tarımsal faaliyetler nedeniyle kirlenmenin arttığı gözlemleniyor.
Koruma Önlemleri ve Gelecek İçin Çözüm Önerileri
Aslan, Göksu Deltası'nın yıllarca süren insan etkileri nedeniyle ciddi zararlar gördüğünü, ekosisteminin giderek bozulduğunu söyledi. Ayrıca, bölgenin her yıl meydana gelen yangınlarla daha fazla tahrip olduğunu vurgulayan Aslan, "Göksu Deltası korunması gereken bir dünya mirası alanıdır. Göksu Deltası'nın korunması için bölgedeki insan faaliyetlerinin baskısının kontrol altına alınması, acilen doğal tarıma geçilmesi gerekmektedir" dedi.
Aslan, son olarak, Göksu Deltası'nın korunmasını sağlamak için Uluslararası Ramsar Sözleşmesi ve Özel Çevre Koruma Bölgesi'nin gerekliliklerinin yerine getirilmesini talep etti. Bu şekilde, hem bölgenin ekolojik dengesi hem de insan ve çevre sağlığı korunmuş olacak.
Mersin Portal-Haber Merkezi