Açıklamada, kayyım politikasının demokratik hukuk devleti anlayışıyla bağdaşmadığı ve bu uygulamanın son bulması gerektiği vurgulandı.
“Halkın İradesi Yok Sayılmaktadır”
Barolar, Türkiye’de halkın seçim iradesine yönelik müdahalelerin olağan bir uygulama haline geldiğine dikkat çekerek, son olarak Van Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanmasının, demokratik hukuk devleti anlayışıyla uyuşmadığını ifade etti. Açıklamada, "Seçimle göreve gelen belediye başkanlarının, yargı süreci tamamlanmadan ve kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadan görevlerinden alınması, hukuk devletinin temel ilkelerine açıkça aykırıdır. Bu durum, halkın iradesinin yok sayıldığı bir müdahaledir ve seçilmiş yöneticilerin yerine atanmış bürokratlar getirilerek yerel yönetimler işlevsizleştirilmektedir" denildi.
“Kayyım Politikası Artık Bir İstisna Değil, Bir Yönetim Pratiğine Dönüşmüştür”
Barolar, kayyım uygulamalarının artık bir istisna değil, sistematik bir yönetim pratiği haline geldiğini belirterek, bu durumu kabul edilemez olarak nitelendirdi. Açıklamada, Anayasa'nın 38. maddesindeki "Suçluluğu mahkeme kararıyla kesinleşmedikçe kimse suçlu sayılamaz" hükmüne de atıfta bulunularak, yürütmenin yargı yetkisini aşarak seçilmiş kişileri görevden almasının hukukun temel ilkelerine aykırı olduğuna vurgu yapıldı.
Barolar, kayyım uygulamalarına son verilmesi ve yerel yönetimlerin bağımsızlığının korunması için hukuki sürecin takipçisi olacaklarını duyurdu.
Mersin Portal-Haber Merkezi
