MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, geçen Mayıs ayının çok iyi analiz edilmesi gerektiğini belirterek, "Başlangıçta son derece iyi niyetli konularla başlatılmış olan 'Gezi Parkı' olayları sürecinde, ülkemizin kamu maliyesi, finans kurumları, sermaye piyasaları, yönetilme biçimi, yönetenlerin dirayeti ve bir birimize tahammülümüz çok ciddi bir şekilde test edildi" dedi.
MÜSİAD Mersin Şubesi tarafından düzenlenen iftar yemeğine katılan Olpak, Ramazan'ın aç kalma ayı ve açları doyurma ayı da değil, Ramazan'ın huy ve güzellikleri değiştirme ayı olduğunu söyledi. Coğrafyamızda çok farklı buruklukların yaşandığını vurgulayan Olpak, "Gazze'den Somali'ye, Arakan'dan Suriye'ye bu yıl da farklı bir burukluk yaşadık. 'Ölümü hayata tercih eden bir milletin önünde hiçbir şey duramaz' derken, 1949 yılında kurşunlara hedef olan Hasan El-Benna'nın memleketi Mısır'da, seçimle iş başına gelmiş bir hükümetin darbe ile görevden uzaklaştırılmasının sancılarını yaşıyor bu ülke. Bugüne kadar hiç bir şekilde, hiçbir darbenin yanında ve gerekçesi olmamış olan MÜSİAD olarak, kime ve neye karşı olursa olsun, kimden ve nereden gelirse gelsin darbeci zihniyetleri kınadığımızı bir kere daha buradan ifade ediyorum" diye konuştu.
Türkiye'nin kredi notunun arttırılmasında oldukça yavaş ve cimri davranan Batı'nın, maalesef Taksim sürecinde krizi alevlendirme noktasında ne kadar aceleci olduğunun herkes tarafından görüldüğüne işaret eden Olpak, şöyle devam etti: "Bizim bu noktada mayıs ayını iyi analiz etmemiz lazım. Mayıs ayı içerisinde bakıldığında 'çözüm süreci' diye ülkemizin çok büyük kısmının desteklemiş olduğu bir süreçte bir araya gelmeye başladığımızı gördük. Bunu neden söylüyorum? İş adamı yatırım yapmak için huzur, güven ve istikrar istiyor. Bu süreç, buna fayda sağlayacak çok önemli adımlardan birisi. Yine mayıs ayında ülkemiz büyük projelere imza attı.
3. köprünün temel atma töreni, 3. hava limanı ve nükleer santral. Bunun yanında İMF'ye borcun ödenmesini de iyi değerlendirmek lazım. Hepimizin yaka silktiği faizler yüzde 4,6 gibi seviyelere gelmişti. Mayıs ayında açıklanan işsizlik verileri de yüzde 8,8 idi. Tam da bu süreçte, başlangıçta son derece iyi niyetli konularla başlatılmış olan Gezi Parkı olaylarında aslında ülkemizin birçok kurumları da test edildiğini ifade etmek isterim. Bu süreçte ülkemizin kamu maliyesi, finans kurumları, sermaye piyasaları, yönetilme biçimi, yönetenlerin dirayeti ve bir birimize tahammülümüz çok ciddi bir şekilde test edildi."
Konuşmasında finans ve reel sektörünün, ekonominin iki vazgeçilmez yapısı olduğunu söyleyen Olpak, "Reel sektör gibi bankacılık sektörünün de kar etmesi son derece normal. Ancak mevcut bankacılık sektöründe işletmelerimiz, firmalarımız, neredeyse krediye ihtiyaçları olmadıklarını ispat ettikleri takdirde, sadece ve sadece teminata dayalı olarak finansmana ulaşabiliyorlar. Bu konu 2023 hedeflerini konuştuğumuz Türkiye'de yatırımlara ve büyümeye ciddi bir fren etkisi yapmaktadır. MÜSİAD olarak proje finansmanın önünün açılmasını istiyoruz. Sadece teminata kredi veren bankacılık sistemi değişmelidir. Geçmişte çoğunlukla zararlarıyla hatırladığımız ancak kararlı ve doğru idarecilerle çok güzel kar edebildiklerini de gördüğümüz kamu bankalarının da proje finansmanı konusunda piyasa yapıcı olmaları gerektiğine inanıyoruz" ifadelerini kullandı.
Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu da, Ramazan ayının özelliklerinden bahsetti. "Zenginlik paylaşmaktır. Olmayanlara aktarmaktır. Var olana şükrederken, olmayanları hatırlamaktır. Üzüntüyü paylaşarak azaltmak, sevinci paylaşarak çoğaltmaktır" diyen Güzeloğlu, "Ramazan bu manevi değerleri çok açık bir şekilde ortaya koyuyor. Ülkemizin gelecek her gününü bugünden ve geride bırakılan her gününden daha iyi olmasını diliyorum. Ülkemiz her geçen gün daha güzel bir geleceğe milletçe inanarak yol alıyor. Bizler bu güzelliği ve huzur ortamını paylaşırken, Müslüman dünyasında yaşanan iç kanatıcı acıların sona ermesini, bu mübarek günler yüzü hürmetine yaşanan sıkıntıların bitmesini diliyorum" şeklinde konuştu.
CHP Mersin Milletvekili Vahap Seçer ise, İslam dünyasının bu dönemde her dönemden çok daha fazla huzura ihtiyacı olduğunu vurguladı. Türkiye'nin güçlü bir ülke olduğunu ve bunu en iyi bilenlerin iş adamları olduğunu ifade eden Seçer, "Eğer daha fazla demokrasiye ihtiyaç varsa bu ülkede, bunu sağlayacak olan iş adamlarıdır. Çünkü ekonominin lokomotifi iş adamlarıdır. Daha fazla özgürlüğe, daha fazla barışa, kardeşliğe ihtiyacı varsa, bunu temin edecek olan iş adamlarıdır. Bu aziz mübarek günler öncelikle tüm dünyaya barış, huzur getirsin. İnsanlık gerçekten bunu özlüyor. Türkiye'ye, özellikle biz siyasilere artık şöyle bir şapkamızı önümüze koyup düşünmemizi nasip etsin. Ayrılıktan, gayrilikten, gerginlikten beslenilemeyeceğini Ramazan'ın bize işaret edeceğini temenni ediyorum" dedi.
AK Parti Mersin Milletvekili Nebi Bozkurt da konuşmasında, güven duygusuna vurgu yaptı. Ekonominin sağlam temeller üzerinde olmasının iş adamlarına da güven verdiğini vurgulayan Bozkurt, şöyle devam etti: "Niyet iyi olursa huzur da olur, güven de olur. ve inşallah memleketimiz de huzur bulur ve bu huzuru da ihraç ederiz diye düşünüyorum."
MÜSİAD Mersin Şube Başkanı Yusuf Yılmaz, uzun yıllardan bu yana Ramazanların coşkuyla, huzurla, bayramla yaşanmadığına dikkat çekti. İslam alemi için her Ramazan'ın bir önceki Ramazan'ın şartlarından daha ağır geçtiğine işaret eden Yılmaz, "Bazı İslam bölgelerinde açlık, sefalet, acı ve göz yaşı yaşanmaktadır. İslam ülkelerinde yaşanan siyasi kargaşalar Ramazan'ın rahmet ikliminde inanan her Müslüman'ı üzmektedir. Bir damla insan kanının milyonlarca varil petrolden ne kadar değerli olduğunu bütün dünyaya anlatmalıyız. Son aylarda ülkemizin kalkınmasını ve gelişmesini istemeyen dış güçlerin tezgahladığı oyunlara ülke olarak düşmemeliyiz. Birliğimizi ve dirliğimizi bozmak isteyenlere fırsat vermemeliyiz" diye konuştu.Gecenin sonunda katkı sunanlara plaket takdim edildi.
MÜSİAD Mersin Şubesi tarafından düzenlenen iftar yemeğine katılan Olpak, Ramazan'ın aç kalma ayı ve açları doyurma ayı da değil, Ramazan'ın huy ve güzellikleri değiştirme ayı olduğunu söyledi. Coğrafyamızda çok farklı buruklukların yaşandığını vurgulayan Olpak, "Gazze'den Somali'ye, Arakan'dan Suriye'ye bu yıl da farklı bir burukluk yaşadık. 'Ölümü hayata tercih eden bir milletin önünde hiçbir şey duramaz' derken, 1949 yılında kurşunlara hedef olan Hasan El-Benna'nın memleketi Mısır'da, seçimle iş başına gelmiş bir hükümetin darbe ile görevden uzaklaştırılmasının sancılarını yaşıyor bu ülke. Bugüne kadar hiç bir şekilde, hiçbir darbenin yanında ve gerekçesi olmamış olan MÜSİAD olarak, kime ve neye karşı olursa olsun, kimden ve nereden gelirse gelsin darbeci zihniyetleri kınadığımızı bir kere daha buradan ifade ediyorum" diye konuştu.
Türkiye'nin kredi notunun arttırılmasında oldukça yavaş ve cimri davranan Batı'nın, maalesef Taksim sürecinde krizi alevlendirme noktasında ne kadar aceleci olduğunun herkes tarafından görüldüğüne işaret eden Olpak, şöyle devam etti: "Bizim bu noktada mayıs ayını iyi analiz etmemiz lazım. Mayıs ayı içerisinde bakıldığında 'çözüm süreci' diye ülkemizin çok büyük kısmının desteklemiş olduğu bir süreçte bir araya gelmeye başladığımızı gördük. Bunu neden söylüyorum? İş adamı yatırım yapmak için huzur, güven ve istikrar istiyor. Bu süreç, buna fayda sağlayacak çok önemli adımlardan birisi. Yine mayıs ayında ülkemiz büyük projelere imza attı.
3. köprünün temel atma töreni, 3. hava limanı ve nükleer santral. Bunun yanında İMF'ye borcun ödenmesini de iyi değerlendirmek lazım. Hepimizin yaka silktiği faizler yüzde 4,6 gibi seviyelere gelmişti. Mayıs ayında açıklanan işsizlik verileri de yüzde 8,8 idi. Tam da bu süreçte, başlangıçta son derece iyi niyetli konularla başlatılmış olan Gezi Parkı olaylarında aslında ülkemizin birçok kurumları da test edildiğini ifade etmek isterim. Bu süreçte ülkemizin kamu maliyesi, finans kurumları, sermaye piyasaları, yönetilme biçimi, yönetenlerin dirayeti ve bir birimize tahammülümüz çok ciddi bir şekilde test edildi."
Konuşmasında finans ve reel sektörünün, ekonominin iki vazgeçilmez yapısı olduğunu söyleyen Olpak, "Reel sektör gibi bankacılık sektörünün de kar etmesi son derece normal. Ancak mevcut bankacılık sektöründe işletmelerimiz, firmalarımız, neredeyse krediye ihtiyaçları olmadıklarını ispat ettikleri takdirde, sadece ve sadece teminata dayalı olarak finansmana ulaşabiliyorlar. Bu konu 2023 hedeflerini konuştuğumuz Türkiye'de yatırımlara ve büyümeye ciddi bir fren etkisi yapmaktadır. MÜSİAD olarak proje finansmanın önünün açılmasını istiyoruz. Sadece teminata kredi veren bankacılık sistemi değişmelidir. Geçmişte çoğunlukla zararlarıyla hatırladığımız ancak kararlı ve doğru idarecilerle çok güzel kar edebildiklerini de gördüğümüz kamu bankalarının da proje finansmanı konusunda piyasa yapıcı olmaları gerektiğine inanıyoruz" ifadelerini kullandı.
Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu da, Ramazan ayının özelliklerinden bahsetti. "Zenginlik paylaşmaktır. Olmayanlara aktarmaktır. Var olana şükrederken, olmayanları hatırlamaktır. Üzüntüyü paylaşarak azaltmak, sevinci paylaşarak çoğaltmaktır" diyen Güzeloğlu, "Ramazan bu manevi değerleri çok açık bir şekilde ortaya koyuyor. Ülkemizin gelecek her gününü bugünden ve geride bırakılan her gününden daha iyi olmasını diliyorum. Ülkemiz her geçen gün daha güzel bir geleceğe milletçe inanarak yol alıyor. Bizler bu güzelliği ve huzur ortamını paylaşırken, Müslüman dünyasında yaşanan iç kanatıcı acıların sona ermesini, bu mübarek günler yüzü hürmetine yaşanan sıkıntıların bitmesini diliyorum" şeklinde konuştu.
CHP Mersin Milletvekili Vahap Seçer ise, İslam dünyasının bu dönemde her dönemden çok daha fazla huzura ihtiyacı olduğunu vurguladı. Türkiye'nin güçlü bir ülke olduğunu ve bunu en iyi bilenlerin iş adamları olduğunu ifade eden Seçer, "Eğer daha fazla demokrasiye ihtiyaç varsa bu ülkede, bunu sağlayacak olan iş adamlarıdır. Çünkü ekonominin lokomotifi iş adamlarıdır. Daha fazla özgürlüğe, daha fazla barışa, kardeşliğe ihtiyacı varsa, bunu temin edecek olan iş adamlarıdır. Bu aziz mübarek günler öncelikle tüm dünyaya barış, huzur getirsin. İnsanlık gerçekten bunu özlüyor. Türkiye'ye, özellikle biz siyasilere artık şöyle bir şapkamızı önümüze koyup düşünmemizi nasip etsin. Ayrılıktan, gayrilikten, gerginlikten beslenilemeyeceğini Ramazan'ın bize işaret edeceğini temenni ediyorum" dedi.
AK Parti Mersin Milletvekili Nebi Bozkurt da konuşmasında, güven duygusuna vurgu yaptı. Ekonominin sağlam temeller üzerinde olmasının iş adamlarına da güven verdiğini vurgulayan Bozkurt, şöyle devam etti: "Niyet iyi olursa huzur da olur, güven de olur. ve inşallah memleketimiz de huzur bulur ve bu huzuru da ihraç ederiz diye düşünüyorum."
MÜSİAD Mersin Şube Başkanı Yusuf Yılmaz, uzun yıllardan bu yana Ramazanların coşkuyla, huzurla, bayramla yaşanmadığına dikkat çekti. İslam alemi için her Ramazan'ın bir önceki Ramazan'ın şartlarından daha ağır geçtiğine işaret eden Yılmaz, "Bazı İslam bölgelerinde açlık, sefalet, acı ve göz yaşı yaşanmaktadır. İslam ülkelerinde yaşanan siyasi kargaşalar Ramazan'ın rahmet ikliminde inanan her Müslüman'ı üzmektedir. Bir damla insan kanının milyonlarca varil petrolden ne kadar değerli olduğunu bütün dünyaya anlatmalıyız. Son aylarda ülkemizin kalkınmasını ve gelişmesini istemeyen dış güçlerin tezgahladığı oyunlara ülke olarak düşmemeliyiz. Birliğimizi ve dirliğimizi bozmak isteyenlere fırsat vermemeliyiz" diye konuştu.Gecenin sonunda katkı sunanlara plaket takdim edildi.
Son Güncelleme: 23.07.2013 13:12
