Mersin’de adeta karnaval havasında kutlanan ve 30’a yakın ülkeden katılan gösteri gruplarıyla renklenen 5. Uluslararası Mersin Narenciye Festivali’ne üreticilerin katılmayışı festivali organize edenlerin de dikkatinden kaçmadı.
ÖZ ELEŞTİRİ YAPTILAR
Geçtiğimiz ay düzenlenen 5. Uluslararası Mersin Narenciye Festivali’nin değerlendirme ve kapanış toplantısı gerçekleştirildi. Festivale destek veren kurumların yoğun katılımıyla MTB’nin ev sahipliğinde düzenlenen toplantıda söz alan Mersin Narenciye Festivali Yürütme Kurulu Başkanı Abdullah Özdemir, Mersin Narenciye Festivali’nden alınlarının akıyla çıktıklarını söyledi. Buna rağmen bir takım eksikliklerin olduğuna dikkat çeken Özdemir, “Şu ana kadar tespit ettiğimiz en büyük eksikliğimiz, üreticilerimizin festivalimize arzu ettiğimiz ölçüde ilgi göstermemesidir. Bu konuda ziraat odalarımızın ciddi gayretlerine rağmen arzu ettiğimiz sonucu alamıyoruz” dedi.
ÜRETİCİLER NEREDEYDİ?
Benzer bir özeleştiri de festivalin en büyük paydaşı olan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz’dan geldi. Kocamaz, olumlu tespitlerini sıraladıktan sonra şu değerlendirmede bulundu: “Festivalde gördüğüm tek eksik, festivale narenciye üreticilerinin katılmamış olmasıdır. Bunun nedenlerini hep birlikte araştırmak durumundayız. Eğer bu insanlar festivalde artı değer görüyorsa festivale katılır. Ama narenciyenin şuanda 25 kuruş gibi rakamla karşılık bulmadığı bir zamanda bu festivali biraz daha masaya yatırmamız gerekiyor. Çünkü burada hepimizin beklentisi üreticinin daha fazla kazanması narenciyenin daha iyi değerlendirilmesidir.
“Alnımızın akıyla çıktık”
Mersin Ticaret Borsası (MTB) Yönetim Kurulu Başkanı ve Mersin Narenciye Festivali Yürütme Kurulu Başkanı Abdullah Özdemir, bu yıl 5.’incisi düzenlenen Mersin Narenciye Festivali’nden alınlarının akıyla çıktıklarını söyledi. Geçtiğimiz ay yapılan ve Mersin’in yanı sıra 30’a yakın ülkeden katılan gösteri gruplarıyla renklenen 5. Uluslararası Mersin Narenciye Festivali’nin değerlendirme toplantısı yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. MTB’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıya Mersin Valisi Özdemir Çakacak, Mersin Büyük Şehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Yenişehir Belediye Başkanı İbrahim Genç, Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna ile festivale destek veren kurum temsilcileri katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Festival Yürütme Kurulu Başkanı Abdullah Özdemir, Mersin Narenciye Festivali’nin beşincisini alınlarının akıyla tamamladıklarını ifade etti.
Festivalin kentimiz için büyük bir kazanç olduğunu belirten Özdemir, “Festival, kentimizin ve narenciyemizin tanıtılmasına çok önemli katkılar sağlamıştır. Birlik ve beraberliğimizin en önemli simgelerinden birisi haline gelmiştir.Mersinliler festivalimizi sevmiş, benimsemiş ve sahip çıkmıştır. İki gün boyunca alana akan yüz binlerce vatandaşımız bunun en önemli göstergesidir. Tam 132 firma, kuruluş ve sivil toplum örgütü stant açarak, Mersinlilerle buluşmuştur. Festivalimiz bundan önceki yıllarda olduğu gibi kentimizin en büyük buluşmasına ev sahipliği yapmıştır. Ortak paydamız olan Akdeniz kültürünün özelliklerini yansıtmaya çalıştığımız festivalimiz, Mersinlilik bilincinin oluşmasına çok büyük katkı sağlamaktadır. Vatandaşlarımızın ‘işte gerçek Mersin bu’ demesini çok önemsiyoruz” dedi.
MERSİN’İN TANITIMINA BÜYÜK KATKI
Bu yıl festivalin etkisini artırmak için Narenciye Festivali İndirim Haftası’nı başlattıkları bilgisini de veren Özdemir, şöyle devam etti: “Atatürk Caddesi, Çamlıbel, Marina, Palm City, Çetinkaya, Vatan Bilgisayar gibi alış-verişin kalbinin attığı noktalarda yer alan 115 tane mağazamız satışlarında indirim yaptılar. Önümüzdeki yıllarda Narenciye Festivali İndirim Haftasına mağazalarımızın ve halkımızın çok daha fazla ilgi göstereceğine inanıyoruz. Ayrıca, bu yıl ödüllü satranç turnuvası ve fotoğraf yarışması düzenledik. Bu yıl yazılı basında, festivalimiz hakkında 195 tane haber, yorum ve köşe yazısı yayınlandı. Bunların 43 tanesi ulusal basın, 152 tanesi ise yerel basında çıktı. 9 Ulusal Televizyon kanalında haberlere ve programlara konu olduk.
Festivalimizin Facebook sayfasında yer alan fotoğraf ve videoların paylaşım sayısı 5 milyona ulaştı. Festivalimize çok sayıda medya mensubu katıldı.Yavuz Donat, Yalçın Bayer, Deniz Gökçe gibi duayen gazeteciler ile Vilko, Serfiraz Ergün ve Gaffur Uzun gibi tanınmış televizyoncular değerlendirmelerini köşelerine ve programlarına taşıdılar. Bizler her festival sonrasında kendi aramızda özeleştiri yaparak, eksiklerimizi tespit etmeye çalışıyoruz. Medyadaki yapıcı eleştirileri not alıyoruz. Ayrıca alanda anket yaparak, vatandaşın gözünde festivalimizin nasıl gözüktüğünü anlamaya çalışıyoruz. Tüm bu tespitlerimiz, gelecek çalışmalarımızda bize yol gösterecektir. Şu ana kadar tespit ettiğimiz en büyük eksikliğimiz, üreticilerimizin festivalimize arzu ettiğimiz ölçüde ilgi göstermemesidir. Bu konuda Ziraat Odalarımızın ciddi gayretlerine rağmen arzu ettiğimiz sonucu alamıyoruz.
NARENCİYE TEMA PARKI
Festival alanına yakın bir noktada açık hava bahçeleri ve iklimlendirilmiş seralardan oluşan bir Narenciye Tema Parkı yapılmasını çok istiyoruz. Kentimize ayrı bir hava ve değer katacak bu proje için Büyükşehir Belediyemiz ve Alata Araştırma İstasyonumuzun işbirliği yapabileceklerine inanıyoruz.
NARENCİYE FUARI
Festivalimiz ile aynı haftada bir Narenciye Fuarı yapılmasının çok faydalı olacağına inanıyoruz. Bu konuda CNR Fuarcılık ile irtibata geçtik. Festival ve fuarın aynı dönemde yapılması dış alım heyetlerinin gelmesi için önemli bir motivasyon kaynağı olacaktır. Narenciye Tema Parkı, Narenciye Fuarı ve Narenciye Festivalini entegre ettiğimizde, dünya narenciye sektörünün gözü Mersin üzerinde olacaktır. Mersin’in sadece ülkemizin değil, dünyanın önemli narenciye merkezlerinden birisi olduğu gerçeği daha net bir şekilde görülecektir.”
YAPILACAKLARI SIRALADI
Özdemir, festivalin başarısının artması içinse, “Restoran ve cafelerimiz narenciye ürünleri kullanarak yeni tatlar ve içecekler üretmeli, menülerinde bunlara yer vermeli, festivalimize yerli ve yabancı turistlerin gelmesi için, turizm acentelerimiz turlar düzenlemeli, hediyelik eşya üreticilerimiz narenciye konseptli ürünler tasarlamalı, medya mensuplarımız festivalimizin tanıtımı için kendi aralarında adeta bir yarışa girmelidir” diyerek çarpıcı projeleri gündeme getirdi.
“NARENCİYE TÜKETİMİNİ ARTTIRMALIYIZ”
Ülkemizde narenciye üretiminde arz fazlalığı olduğunu anımsatan Özdemir, üretilen narenciye ürünlerini değerlendirmekte zorlanıldığı vurguladı. Bu yüzden üreticilerin mağdur olduğunu dile getiren Özdemir, “Bu yıl mandalina üretiminin önemli bir kısmının dalında kalması hepimizi derinden üzmüştür. Bu sorunun çözümü için bir kampanya başlattık. ‘Narenciye Dalında Kalmasın, Çocuklarımıza Vitamin Olsun’ sloganıyla başlattığımız bu kampanyanın ana hedefi, okullarda devlet ve ilgili kurumlar tarafından çocuklarımıza bedava narenciye dağıtılmasıdır. Biz, bu hedefe kısa vadeli bir hedef olarak bakmıyoruz; çünkü, narenciyede yaşanan sorunlar maalesef kronik hale geldiği için, önümüzdeki yıllarda da benzer sorunlar bizi beklemektedir.
İç tüketimi artırmadan bu sorunları çözemeyiz. Bundan dolayı bu kampanyayı sonuç alıncaya kadar sürdürmek niyetindeyiz. Bu arada, süslemelerde kullandığımız narenciye ürünlerinin festival sonrasında ne yapıldığı sorusu sıklıkla karşımıza çıktı. Daha önceki yıllarda olduğu gibi, süslemelerde kullandığımız ürünleri halkımıza ve ihtiyaç sahiplerine kontrollü olarak dağıttık. Bu konuda herkesten çok hassas olduğumuzun bilinmesini isteriz. Aynı hassasiyeti dalında kalan narenciye ürünleri içinde beklediğimizi ifade ediyor ve herkesi kampanyamıza destek vermeye çağırıyorum. Bütçe harcamalarımızı yaparken, mal ve hizmet alımında Mersinli firmalara öncelik verdik. Satın almalarımızın yüzde 90’dan fazlasını Mersinli firmalardan gerçekleştirdik. Mersinin parası, Mersin’de kalsın diye özel bir gayret gösterdik” diyerek sözlerini noktaladı.
KOCAMAZ: “ÜRETİCİ DAHA FAZLA KAZANMALI”
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ise festivallerin bir kentin tanıtımında, kentin insanlarının bir araya getirilmesinde ve bütünleştirilmelerinde çok önemli bir etkinlik olduğunu söyledi. Bu etkinlikle diğer ülkelerinde festivalin yapıldığı kenti çok daha yakından tanıdığına dikkat çeken Kocamaz, “Festivalle hem ülkenin hem de dünyanın dikkati o kente çekiliyor. Bu festivalde tek gördüğüm eksik, festivale üreticilerin katılmıyor olmasıdır. Bunun nedenlerini hep birlikte araştırmak durumundayız. Eğer bu insanlar festivalde artı değer görüyorsa festivale katılır. Ama narenciyenin şuanda 25 kuruş gibi rakamla karşılık bulmadığı bir zamanda bu festivali biraz daha masaya yatırmamız gerekiyor. Çünkü burada hepimizin beklentisi üreticinin daha fazla kazanması narenciyenin daha iyi değerlendirilmesidir. Festivalin tanıtım bölümü güzel ama geriye dönüş bölümünü bizim yeniden ele almamız ve narenciyeyle ilgili problemleri ortadan kaldırmamız gerekiyor.
Bunun için ayrıca festivalin dışında bir araştırma grubunun oluşturulması ve bu araştırma grubunun gerek üretim konusunda gerek çeşitler konusunda gerekse de pazarlama konusunda neyse eksikliğimiz bunların eksikliğinin tespit edilmesi ve çözüme yöneltici davranılması gerektiğini düşünüyorum. Üzülmemek elde değil 2 bölüm organize sanayimiz var narenciyenin başkenti Mersin diyoruz ama bu organize sanayinin içerisinde bir tane dahi narenciyenin değerlendirilmesine yönelik tesis yok. Yani bizim bir şekilde bunu teşvik etmemiz hatta destek vererek bu tür yatırımları yaptırmamız gerekiyor. Geçmişten kalma bir tesis var ama bu tesisin tek olması hem narenciye ürününün değerlendirilmesinde hem de hem de bu kadar yoğun narenciye üretilen bir bölgenin kapasitesini kaldırmaya gücü yetmiyor” ifadelerini kullandı.
“VAKIF KURULMALI”
Mersin’de birçok etkinlikler yapıldığını ve bu etkinliklerin birkaç kişinin veya kurumun üzerinde kaldığından yakınan Kocamaz, Mersin için tanıtım grubu olarak yeni bir birliktelik oluşturmaları gerektiğinin altını çizdi. Mersin’de yapılacak bütün etkinlikleri bu tanıtım gurubuyla vakıf haline dönüştürerek kurumsallaştırmak istediklerini de aktaran Kocamaz, “Yoksa eleştiriler, her kafadan bir ses çıkacak şekilde devam eder. Bu eleştirileri asgariye indirmek için her kurumdan bu oluşturulacak vakıfta üye bulundurması ve oradaki icra kurulunun oluşturulması Mersin’imiz açısından gerçekten önemli” şeklinde konuştu.
VALİ ÇAKACAK: “FESTİVALLE BİRLİK BERABERLİK MESAJI VERİLDİ”
Mersin Valisi Özdemir Çakacak da festivalin birlik ve beraberlik ruhuyla yapılmasının önemine dikkat çektiği konuşmasında festivallerin kent tanıtımına yaptığı katkıları anlatarak şöyle konuştu: “Mersin’de her kesimi sahiplendiği bir festival olmuş. Bu hem festival açısından hem de Mersin açısından en büyük kazanç diye düşünüyorum. Çünkü her zaman söylüyoruz. Mersin cennet gibi şehir. Bu güzelliklerden ve bu zenginliklerden faydanılmasını bilmek lazım. İşte bu festival bu güzelliklerin birlikte yaşanabileceğini bize gösteriyor. Onun için öncelikle mutluyuz.
Festivaller şehirlerin tanıtılmasında ve ön plana çıkarılmasında etkin olmaktadırlar. Narenciye Festivali, hem narenciyenin ön plana çıkarılmasını hem de narenciyenin dünyaya duyurulmasını dolayısıyla Mersin’i de ön plana çıkarılmasını amaçlayan bir etkinlik. Festivallerden istenenler budur. Festivaller ve tanıtım etkinlikleri kısa vadede somut sonuçlar doğurmaz, somut getirileri olmaz. Bu tür etkinliklerin getirilerini uzun vadede görebiliriz. Dolayısıyla festival yapıldığında gerek harcamaları gerek diğer etkinliklere harcanan mesaileri sorgulayarak bunun getirisi ne diyerek hemen soru sormanın çok da yerinde olmadığını düşünüyorum.”
Haber:
Tayfun Tuna
Festivalin kentimiz için büyük bir kazanç olduğunu belirten Özdemir, “Festival, kentimizin ve narenciyemizin tanıtılmasına çok önemli katkılar sağlamıştır. Birlik ve beraberliğimizin en önemli simgelerinden birisi haline gelmiştir.Mersinliler festivalimizi sevmiş, benimsemiş ve sahip çıkmıştır. İki gün boyunca alana akan yüz binlerce vatandaşımız bunun en önemli göstergesidir. Tam 132 firma, kuruluş ve sivil toplum örgütü stant açarak, Mersinlilerle buluşmuştur. Festivalimiz bundan önceki yıllarda olduğu gibi kentimizin en büyük buluşmasına ev sahipliği yapmıştır. Ortak paydamız olan Akdeniz kültürünün özelliklerini yansıtmaya çalıştığımız festivalimiz, Mersinlilik bilincinin oluşmasına çok büyük katkı sağlamaktadır. Vatandaşlarımızın ‘işte gerçek Mersin bu’ demesini çok önemsiyoruz” dedi.
MERSİN’İN TANITIMINA BÜYÜK KATKI
Bu yıl festivalin etkisini artırmak için Narenciye Festivali İndirim Haftası’nı başlattıkları bilgisini de veren Özdemir, şöyle devam etti: “Atatürk Caddesi, Çamlıbel, Marina, Palm City, Çetinkaya, Vatan Bilgisayar gibi alış-verişin kalbinin attığı noktalarda yer alan 115 tane mağazamız satışlarında indirim yaptılar. Önümüzdeki yıllarda Narenciye Festivali İndirim Haftasına mağazalarımızın ve halkımızın çok daha fazla ilgi göstereceğine inanıyoruz. Ayrıca, bu yıl ödüllü satranç turnuvası ve fotoğraf yarışması düzenledik. Bu yıl yazılı basında, festivalimiz hakkında 195 tane haber, yorum ve köşe yazısı yayınlandı. Bunların 43 tanesi ulusal basın, 152 tanesi ise yerel basında çıktı. 9 Ulusal Televizyon kanalında haberlere ve programlara konu olduk.
Festivalimizin Facebook sayfasında yer alan fotoğraf ve videoların paylaşım sayısı 5 milyona ulaştı. Festivalimize çok sayıda medya mensubu katıldı.Yavuz Donat, Yalçın Bayer, Deniz Gökçe gibi duayen gazeteciler ile Vilko, Serfiraz Ergün ve Gaffur Uzun gibi tanınmış televizyoncular değerlendirmelerini köşelerine ve programlarına taşıdılar. Bizler her festival sonrasında kendi aramızda özeleştiri yaparak, eksiklerimizi tespit etmeye çalışıyoruz. Medyadaki yapıcı eleştirileri not alıyoruz. Ayrıca alanda anket yaparak, vatandaşın gözünde festivalimizin nasıl gözüktüğünü anlamaya çalışıyoruz. Tüm bu tespitlerimiz, gelecek çalışmalarımızda bize yol gösterecektir. Şu ana kadar tespit ettiğimiz en büyük eksikliğimiz, üreticilerimizin festivalimize arzu ettiğimiz ölçüde ilgi göstermemesidir. Bu konuda Ziraat Odalarımızın ciddi gayretlerine rağmen arzu ettiğimiz sonucu alamıyoruz.
NARENCİYE TEMA PARKI
Festival alanına yakın bir noktada açık hava bahçeleri ve iklimlendirilmiş seralardan oluşan bir Narenciye Tema Parkı yapılmasını çok istiyoruz. Kentimize ayrı bir hava ve değer katacak bu proje için Büyükşehir Belediyemiz ve Alata Araştırma İstasyonumuzun işbirliği yapabileceklerine inanıyoruz.
NARENCİYE FUARI
Festivalimiz ile aynı haftada bir Narenciye Fuarı yapılmasının çok faydalı olacağına inanıyoruz. Bu konuda CNR Fuarcılık ile irtibata geçtik. Festival ve fuarın aynı dönemde yapılması dış alım heyetlerinin gelmesi için önemli bir motivasyon kaynağı olacaktır. Narenciye Tema Parkı, Narenciye Fuarı ve Narenciye Festivalini entegre ettiğimizde, dünya narenciye sektörünün gözü Mersin üzerinde olacaktır. Mersin’in sadece ülkemizin değil, dünyanın önemli narenciye merkezlerinden birisi olduğu gerçeği daha net bir şekilde görülecektir.”
YAPILACAKLARI SIRALADI
Özdemir, festivalin başarısının artması içinse, “Restoran ve cafelerimiz narenciye ürünleri kullanarak yeni tatlar ve içecekler üretmeli, menülerinde bunlara yer vermeli, festivalimize yerli ve yabancı turistlerin gelmesi için, turizm acentelerimiz turlar düzenlemeli, hediyelik eşya üreticilerimiz narenciye konseptli ürünler tasarlamalı, medya mensuplarımız festivalimizin tanıtımı için kendi aralarında adeta bir yarışa girmelidir” diyerek çarpıcı projeleri gündeme getirdi.
“NARENCİYE TÜKETİMİNİ ARTTIRMALIYIZ”
Ülkemizde narenciye üretiminde arz fazlalığı olduğunu anımsatan Özdemir, üretilen narenciye ürünlerini değerlendirmekte zorlanıldığı vurguladı. Bu yüzden üreticilerin mağdur olduğunu dile getiren Özdemir, “Bu yıl mandalina üretiminin önemli bir kısmının dalında kalması hepimizi derinden üzmüştür. Bu sorunun çözümü için bir kampanya başlattık. ‘Narenciye Dalında Kalmasın, Çocuklarımıza Vitamin Olsun’ sloganıyla başlattığımız bu kampanyanın ana hedefi, okullarda devlet ve ilgili kurumlar tarafından çocuklarımıza bedava narenciye dağıtılmasıdır. Biz, bu hedefe kısa vadeli bir hedef olarak bakmıyoruz; çünkü, narenciyede yaşanan sorunlar maalesef kronik hale geldiği için, önümüzdeki yıllarda da benzer sorunlar bizi beklemektedir.
İç tüketimi artırmadan bu sorunları çözemeyiz. Bundan dolayı bu kampanyayı sonuç alıncaya kadar sürdürmek niyetindeyiz. Bu arada, süslemelerde kullandığımız narenciye ürünlerinin festival sonrasında ne yapıldığı sorusu sıklıkla karşımıza çıktı. Daha önceki yıllarda olduğu gibi, süslemelerde kullandığımız ürünleri halkımıza ve ihtiyaç sahiplerine kontrollü olarak dağıttık. Bu konuda herkesten çok hassas olduğumuzun bilinmesini isteriz. Aynı hassasiyeti dalında kalan narenciye ürünleri içinde beklediğimizi ifade ediyor ve herkesi kampanyamıza destek vermeye çağırıyorum. Bütçe harcamalarımızı yaparken, mal ve hizmet alımında Mersinli firmalara öncelik verdik. Satın almalarımızın yüzde 90’dan fazlasını Mersinli firmalardan gerçekleştirdik. Mersinin parası, Mersin’de kalsın diye özel bir gayret gösterdik” diyerek sözlerini noktaladı.
KOCAMAZ: “ÜRETİCİ DAHA FAZLA KAZANMALI”
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ise festivallerin bir kentin tanıtımında, kentin insanlarının bir araya getirilmesinde ve bütünleştirilmelerinde çok önemli bir etkinlik olduğunu söyledi. Bu etkinlikle diğer ülkelerinde festivalin yapıldığı kenti çok daha yakından tanıdığına dikkat çeken Kocamaz, “Festivalle hem ülkenin hem de dünyanın dikkati o kente çekiliyor. Bu festivalde tek gördüğüm eksik, festivale üreticilerin katılmıyor olmasıdır. Bunun nedenlerini hep birlikte araştırmak durumundayız. Eğer bu insanlar festivalde artı değer görüyorsa festivale katılır. Ama narenciyenin şuanda 25 kuruş gibi rakamla karşılık bulmadığı bir zamanda bu festivali biraz daha masaya yatırmamız gerekiyor. Çünkü burada hepimizin beklentisi üreticinin daha fazla kazanması narenciyenin daha iyi değerlendirilmesidir. Festivalin tanıtım bölümü güzel ama geriye dönüş bölümünü bizim yeniden ele almamız ve narenciyeyle ilgili problemleri ortadan kaldırmamız gerekiyor.
Bunun için ayrıca festivalin dışında bir araştırma grubunun oluşturulması ve bu araştırma grubunun gerek üretim konusunda gerek çeşitler konusunda gerekse de pazarlama konusunda neyse eksikliğimiz bunların eksikliğinin tespit edilmesi ve çözüme yöneltici davranılması gerektiğini düşünüyorum. Üzülmemek elde değil 2 bölüm organize sanayimiz var narenciyenin başkenti Mersin diyoruz ama bu organize sanayinin içerisinde bir tane dahi narenciyenin değerlendirilmesine yönelik tesis yok. Yani bizim bir şekilde bunu teşvik etmemiz hatta destek vererek bu tür yatırımları yaptırmamız gerekiyor. Geçmişten kalma bir tesis var ama bu tesisin tek olması hem narenciye ürününün değerlendirilmesinde hem de hem de bu kadar yoğun narenciye üretilen bir bölgenin kapasitesini kaldırmaya gücü yetmiyor” ifadelerini kullandı.
“VAKIF KURULMALI”
Mersin’de birçok etkinlikler yapıldığını ve bu etkinliklerin birkaç kişinin veya kurumun üzerinde kaldığından yakınan Kocamaz, Mersin için tanıtım grubu olarak yeni bir birliktelik oluşturmaları gerektiğinin altını çizdi. Mersin’de yapılacak bütün etkinlikleri bu tanıtım gurubuyla vakıf haline dönüştürerek kurumsallaştırmak istediklerini de aktaran Kocamaz, “Yoksa eleştiriler, her kafadan bir ses çıkacak şekilde devam eder. Bu eleştirileri asgariye indirmek için her kurumdan bu oluşturulacak vakıfta üye bulundurması ve oradaki icra kurulunun oluşturulması Mersin’imiz açısından gerçekten önemli” şeklinde konuştu.
VALİ ÇAKACAK: “FESTİVALLE BİRLİK BERABERLİK MESAJI VERİLDİ”
Mersin Valisi Özdemir Çakacak da festivalin birlik ve beraberlik ruhuyla yapılmasının önemine dikkat çektiği konuşmasında festivallerin kent tanıtımına yaptığı katkıları anlatarak şöyle konuştu: “Mersin’de her kesimi sahiplendiği bir festival olmuş. Bu hem festival açısından hem de Mersin açısından en büyük kazanç diye düşünüyorum. Çünkü her zaman söylüyoruz. Mersin cennet gibi şehir. Bu güzelliklerden ve bu zenginliklerden faydanılmasını bilmek lazım. İşte bu festival bu güzelliklerin birlikte yaşanabileceğini bize gösteriyor. Onun için öncelikle mutluyuz.
Festivaller şehirlerin tanıtılmasında ve ön plana çıkarılmasında etkin olmaktadırlar. Narenciye Festivali, hem narenciyenin ön plana çıkarılmasını hem de narenciyenin dünyaya duyurulmasını dolayısıyla Mersin’i de ön plana çıkarılmasını amaçlayan bir etkinlik. Festivallerden istenenler budur. Festivaller ve tanıtım etkinlikleri kısa vadede somut sonuçlar doğurmaz, somut getirileri olmaz. Bu tür etkinliklerin getirilerini uzun vadede görebiliriz. Dolayısıyla festival yapıldığında gerek harcamaları gerek diğer etkinliklere harcanan mesaileri sorgulayarak bunun getirisi ne diyerek hemen soru sormanın çok da yerinde olmadığını düşünüyorum.”
Haber:
Tayfun Tuna
Son Güncelleme: 19.12.2014 17:40
