Mersin Sanayi sitesinde bakıma alınan otobüslerin ise hasarları 30 Bin TL – 40 Bin TL arasında değişiyor. Kimi Otobüs Firmalarının uğradıkları zararı kasko karşılarken bazı otobüs firmalarının zararını ise kasko karşılamıyor. Kırıkkale’de protestocuların saldırısına uğrayan Muş Tur’a ait otobüsün zararı Kırıkkale’de düzenlenmiş saldırı raporu olmadığı gerekçesiyle karşılanmıyor. Otobüslerin içerisinde kaptan şoförler dâhil 4 çalışan bulunuyor. Bazı otobüs şoförleri de güvenlik birimlerinin kendilerini yapılan saldırıları engelleme noktasında yetersiz kaldığını belirterek artık kendi güvenliklerini kendilerinin sağlayacağını belirtiyor.
Bir otobüs zarar gördüğünde o otobüs firmasında çalışan herkes zarar görüyor. İnsanlar bu yüzden doğu firmalarına binmek istemiyor. Acaba bu firmaya binelim bu olaylar başımıza gelir mi diye düşünüyorlar. Bu nedenliye firma zarar görüyor yazhanecisi herkes zarar görüyor. Önümüz bayramdır. Bu saldırılar böyle devam ederse biz burayı kapatıp evimize gidip oturacağız. Bu işi bırakmak zorunda kalacağız. Cizre’ye, Antalya’ya, Bursa’ya, Konya’ya araba gönderemiyoruz. Peki, biz burada ne yapacağız. Saldırılardan sonda şoförler psikolojik bakı yaşıyor. Şoförler kaygılanıyor ve buda otobüs içerisindeki tüm insanların hayatlarını tehlikeye atıyor. Şoförler bizim önümüzde ne var bize barikat mı kurmuşlar. Saldırıya mı uğrayacağız diye kaygılanıyor. Her an kazada yapabilir. Çünkü olaylar beynine işlemiş. Bu durum çok tehlikelidir. Emniyet güçleri pek fazla müdahale etmiyor. Bu olayları bıraksınlar. Bu olayların durulması lazım. Biz her zaman barışın tarafındayız. Biz sadece barış istiyoruz. Önümüzde bayram var herkes memleketine gider herkes annesini babasını görmeye gider bu olaylar devam ederse maalesef kimse bir yere gidemez.
Bende Türkiye’nin bir vatandaşıyım. Bu saldırıları Hükümetin kınaması tasvip etmemesi gerekiyor. Onlarında çıkıp açıkça her türlü şiddet olayına karşı olmaları gerekiyor. 4 yıldır çözüm süreci dendi. En acılı örneği Osmaniye’deki Albaydır. Canı yandığı zaman bakın nasıl haykırıyor. Nasıl tepkisini gösteriyor. Türk, Kürt kardeştir diyoruz ancak kardeşlik bugünlerde belli olur. Bizim yaşadığımız bu sıkıntıların temelinde bizim siyasetçilerimizin beceriksizliği vardır. Biz hiçbir zaman ne olursa olsun ne mezhepte olursa olsun, hangi dili konuşursa konuşsun biz kan dökülmesinin taraftarı değiliz. İnsan insan olduktan sonra her koşulda yaşamaya hakkı vardır. Şimdi otobüslerin ne günahı var. Yarın öbürsü gün doğu firmaları servisleri kezse gene Türkiye zarar görür. Orada memuru, askeriyesi, doktoru var. Tüm bu insanları doğuya biz taşıyoruz. Bize saldıranlara sesleniyorum bunları bir düşünün. Yarın Şırnak, Cizre, Hakkâri’ye askerler gidecek. Biz olmazsak o zaman bu insanlar oraya nasıl gidecek. Bize saldıranlara bu soruyu sormak istiyorum.”
Van gölü Seyahat Mersin Merkez Temsilcisi Taner Aytürk “Bize karşı neyin savaşını veriyorlar biz anlamadık. Arabalarımıza saldırıyorlar, camlarımızı kırıyorlar. Türklük, Kürtlük meselesini ortaya atmak istiyorlar. Bu memlekette herkesin evi var bu topraklar hepimizin toprağıdır. Bu bayrak altında yaşıyoruz bu bayrak hepimizin bayrağıdır. Bu saldırılar sadece bizim arabalarımıza değil orada bulunan tüm doğu arabalarına yapıldı. Buraya Doğu’dan gelende buranın insanıdır. Şimdi saldırıya uğrayan otobüsteki yolculardan biri biz olalım kendinizi onun yerine koyun. Bu saldırılar bu insanlara yapılmasın. Bu saldırılar cahilce bir davranıştır. Bu otobüslerden kim faydalanıyorsa kim yolculuk yapıyorsa otobüs onundur. Allah korusun otobüs kaza yapsa otobüsün içindeki herkes risk altındadır. Hoş şeyler değildir bunlar, cahilce şeylerdir” dedi.
Şoförler hala burada, otobüsler hala tamirhanede cam bekliyor. Kaç gündür sefere çıkamıyor. Erdemli’den Antalya’ya kadar tüm sahil şeridi boyunca Doğu araçları oradan geçiş yapamıyor. Gidenlerde ya saldırıya uğruyor camları kırılıyor. Can güvenliğinden dolayı geri dönmek zorunda kalıyor. Jandarma olsun emniyet güçleri olsun bu saldırılara göz yumuyorlar. Bu güçler görevlerini yapsınlar. Bu saldırılar Türkiye'nin gözleri önünde oluyor. Türkiye’nin birçok yerinde insanların işyerleri ateşe verildi. İsteseler müdahale ederler durduramazlar mı? Seçimden bu yana insanlara yapılan haksızlıklar, olumsuz şeyleri herkes görüyor. Kimin ne olduğunu neyin ne olduğunu herkes iyi biliyor” dedi.
Bizim ödediğimiz vergilerle, köprü otoban paralarıyla maaş alan devletin birimleri biz saldırıya uğrarken gülüyordu. Biri geldi dedi ben buranın kaymakamıyım. Bize herhangi bir güvenlik önlemi sağlamadılar. Bize saldıranlara su ısmarladılar. Aracımızda çocuklar vardı bayanlar vardı Jandarma güveliğimizi almadı. Bize küfrettiler yolculara saldırdılar. Ben Askerin, polisin olduğu yerleri güveli bölge sanıyordum. Bu olaydan sonra askeriyeye zerre kadar güvenimiz kalmamıştır. Bizde bundan sonra kendi müdahalemizi kendimiz yapacağız. Bize saldıranlara karşı gereken cevabı vereceğiz. Bundan sonra bu şekil olmayacak. Biz her seferde 20 Bin liri zarar ödeyemeyiz. Biz sonuçta çalışan insanlarız, ekmeğimiz için gece gündüz yollarda olan insanlarız. Devlet bizim güveliğimizi sağlayamıyor. Valiye’de söyledim senin maaşın halkın cebinden ödeniyor sen niye burada bizi savunmuyorsun. Eğer devlet benim canımı malımı koruyamıyorsa o zaman biz o devleti istemiyoruz. Bu işin gerçek tarafı da budur. Biz istiyoruz devlet bizi de korusun” dedi.
Gidin siz koltukta oturun sağdan soldan taş atsınlar o anı yaşayanlar bilir. Benim arabamda Allah’a çok şükür yaralanan olmadı. Arabayı Kullanan bendim sağ tarafımda polisler vardı. Sağ tarafımdaki bütün camlarımı polisler kırdı. Bunu canlı ben yaşadım. Arabamın önüne gelen camıma kaldırım taşı atan bizzat devletin resmi elbiseli, şapkalı polisiydi. Ben orada mümkünü yok duramadım. Bir suç duyurusunda bulunamadım. Kırşehir’e geldim oradaki askere başvurdum o da bizim bölgemiz değil dedi. Suç duyurusunu da ancak gidip Kırıkkale’de bulunabilirim ama o imkânımız yok. Ben o gün Kırıkkale’den çıkana kadar akla karayı seçtim. Yaşadığımız bu saldırıların sorumlusu siyasilerdir. Oktay Vural dedi ki millet hadi caddelere. Bu saldırıları yapanlar Ülkü Ocaklarıdır MHP’dir. Ben şimdi zararımı kimden alacağım” diye konuştu.
Haber:
Mehmet Nabi Batuk
iMECE