Mersin, tarih boyunca sırtını Toroslar’a yaslamış ama yüzünü hep denize dönmüş bir şehir oldu. Akdeniz’in kadim kenti, bugün iklim krizinden deniz kirliliğine, sürdürülebilir turizmden denizel biyoçeşitliliğe kadar pek çok hayati konunun tam ortasında yer alıyor. Tam da bu çerçevede düzenlenen “Denizle Bütünleşen Kent: Mersin’de Vizyonel Bir Dönüşüm” konferansı, yalnızca bir buluşma değil, aynı zamanda bir kent vizyonu çağrısı oldu.
Konferansa katılan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve Meral Seçer, sadece projeleri anlatmakla kalmadı; kent kimliği, çevresel farkındalık ve ortak sorumluluk konusunda güçlü bir duruş sergiledi.
“Denizi kirleten biziz, koruyacak olan da biziz”
Başkan Seçer, deniz kirliliğinin %90’ının kara kaynaklı olduğunu belirterek, “Herkes sorumlu. Denizlerimizi korumak sadece kurumların değil, her vatandaşın görevi” dedi. Seçer, göreve geldiklerinden bu yana denizi kirleten gemilere 16 milyon dolar ceza kestiklerini ve bu konuda Türkiye’nin en sıkı denetim yapan belediyesi olduklarını vurguladı.
Mersin’in geleceği: katılımcı demokrasi ve çevreci yatırım
“Ben yatırıma değil, doğayı yok eden yatırıma karşıyım” diyen Seçer, çevre dostu yatırımlarla hem kalkınmanın hem korumanın mümkün olduğunu savundu. Konuşmasında marina projelerinin AVM’ye dönüştürülmesine karşı çıktığını açıkça dile getiren Seçer, "Kenti sizler adına biz onaylıyoruz. Bu yüzden şeffaf ve hesap verebilir olmak zorundayız" dedi.
Uluslararası iş birlikleriyle çevresel mücadele: Mersin bir adım önde
Seçer’in öne çıkardığı projelerden biri de ODTÜ ile birlikte yürütülen deniz kirlilik haritası çalışmaları ve 3D yazıcıyla üretilen yapay resifler oldu. Deniz ekosistemini yeniden canlandırmayı amaçlayan bu projeler, Mersin’in yalnızca yerel değil, bölgesel ölçekte de öncü bir kent haline geldiğini gösteriyor.
Ayrıca, AB’nin "Okyanuslar ve Suların Restorasyonu" misyonuna destek veren Mersin, Haziran’da Fransa’da düzenlenecek BM Okyanus Konferansı’na katılacak.
Seçer: “Mersin’i denizle yeniden barıştırmak istiyoruz”
Mersin’in göçle büyümüş genç bir kent olduğunu hatırlatan Seçer, “Denizle bağı zayıf olan bir toplumda aidiyet geliştirmek kolay değil ama mümkün. Mersinli kimliği; doğayla, denizle, kentle kurulan bağla şekillenecek” dedi.
Konferansta Soli Pompeiopolis’in arkeolojik potansiyelinden deniz müzesi önerilerine, su sporlarının turizme katkısından istilacı türlerle mücadeleye kadar pek çok başlık gündeme geldi.
Konuşmasının sonunda ülke gündemine dair değerlendirmelerde bulunan Başkan Seçer, “Türkiye’nin daha demokratik ve adil bir ülke olacağına inancımız tam. Biz yurttaş olarak da, yerel yöneticiler olarak da sorumluluğumuzu biliyoruz” dedi.
Mersin Portal-Haber Merkezi