İmtiaz Gül: Türkiye’nin işi Pakistan’dan Zor

Pakistan’ın başkenti İslamabad’daki think tank kuruluşu Araştırma ve Güvenlik Çalışmaları Merkezi’nin “Center for Research and Security Studies”in kurucusu, gazeteci- yazar ve terör uzmanı İmtiaz Gül, Türkiye’yi kan gölüne çeviren radikal İslamcı şiddete ilişkin soruları yanıtladı.

İmtiaz Gül: Türkiye’nin işi Pakistan’dan Zor

Pakistan’ın başkenti İslamabad’daki think tank kuruluşu Araştırma ve Güvenlik Çalışmaları Merkezi’nin “Center for Research and Security Studies”in kurucusu, gazeteci- yazar ve terör uzmanı İmtiaz Gül, Türkiye’yi kan gölüne çeviren radikal İslamcı şiddete ilişkin soruları yanıtladı.

03 Ocak 2017 Salı 20:19
İmtiaz Gül: Türkiye’nin işi Pakistan’dan Zor

Pakistan’ın başkenti İslamabad’daki think tank kuruluşu Araştırma ve Güvenlik Çalışmaları Merkezi’nin “Center for Research and Security Studies”in kurucusu, gazeteci- yazar ve terör uzmanı İmtiaz Gül, Türkiye’yi kan gölüne çeviren radikal İslamcı şiddete ilişkin BirGün’ün sorularını yanıtladı. Gül’ün Türkiye değerlendirmeleri önemli çünkü o, bugünkü Türkiye’yi, Afganistan- Pakistan deneyimi üzerinden okuyor.




1980'lerde ABD'nin teşvikiyle Afganistan'a silah ve militan akışının sağlandığı bir kanal haline gelen Pakistan ile Suriye’ye müdahil olma biçimiyle Türkiye arasındaki benzerliğe dikkat çeken Gül, Türkiye’nin cihatçı terör saldırılarının merkezi haline gelmesini “Türkiye’nin Pakistanlaşması” olarak yorumluyor. İmtiaz Gül, Türkiye’nin terör batağından kurtulmasının, Pakistan’dan çok daha zor olacağına dikkat çekerek “Türkiye’yi Pakistan’dan ayıran, Türkiye’nin Suriye’den geri çekilmesinin çok zor olacak olması. Çünkü bugün Suriye’de yabancı bir ülkenin işgali yok, ama o dönem Afganistan’da Rusya işgali vardı” diyor.



Türkiye’nin akıbetini, laiklik konusundaki duruşunun belirleyeceğini söyleyen Gül, “Türkiye’nin geleceği tamamen, Erdoğan’ın ayrıştırıcı politikalarına son vermesine bağlı. Atatürk döneminde çok önemli bir şey yaptı: Din ile siyaseti birbirinden ayırdı. Din ile siyaseti birbirinden ayrı tutmamanın ise gördüğünüz gibi, tehlikeleri çok büyüktür. Çünkü o zaman terör ülkenize iyice yerleşir ve çoğalır. Ve bir süre sonra ekonomik özgürlüğünüzü kaybedersiniz. Dahası, toplumsal barış da yok olur. Bu şekilde Türkiye çok daha geriye gidebilir zira bir ülkenin geriye gitmesi çok kolaydır. Laiklik, bugün Türkiye’nin acilen dönüş yapması gereken yegane çözüm yolu” uyarısında bulunuyor.



Gül ile Türkiye’nin Pakistanlaşma Sürecini Konuştuk.


»Türkiye’nin Suriye politikası ile Pakistan’ın Afganistan’a müdahil olma süreci arasındaki benzerlikleri ve farkları karşılaştırdığınızda, ne görüyorsunuz?

Pakistan ve Türkiye’yi kıyasladığımızda, benzerlik, Pakistan’ın da, tıpkı bugün Türkiye’nin yaptığı gibi, gönüllü bir şekilde anti Sovyet hareketine, diğer adıyla cihatçı harekete katılmış olması. Türkiye de gönüllü bir şekilde Esad karşıtı ayaklanmaya destek verdi. Ama Türkiye’yi Pakistan’dan ayıran, Türkiye’nin Suriye’den geri çekilmesinin çok zor olacak olması. Çünkü bugün Suriye’de yabancı bir ülkenin işgali yok, ama o dönem Afganistan’da Rusya işgali vardı. Bence en önemli fark bu. Bugün çok açık bir şekilde görüyoruz ki, Türkiye’nin stratejik yanlışı, Suriye’deki devlet dışı aktörleri, Esad’a karşı desteklemekti. Ve bu aktörler, bugün Türkiye’nin aleyhine dönmüş durumda.



» Pakistan’daki sığınmacıların Afganistan’da kullanıldıktan sonra Pakistan’a doğrulan silahlar haline gelmesi, bugün Türkiye’de tekerrür etmeye başladı. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türk hükümeti AB’den ekonomik beklentisi nedeniyle bu sığınmacılara izin verdi ama bu çok büyük bir riskti. İşin diğer boyutuna dikkat etmediler. Politik çıkarımını yapamadılar. 3- 4 milyon avro çok daha önemliydi.



»2016 Türkiye için adeta terör yılıydı. Ülkenin metropollerinde terör saldırıları yaşandı, yaşanmaya devam ediyor. Son olarak yılbaşı gecesi bir gece kulübü, IŞİD üyesi olduğu belirtilen silahlı bir saldırgan tarafından tarandı. Bütün bunlar ne anlama geliyor?

Bu Türkiye’nin düşüncesiz sünni radikalleri desteklemesinin bedeli, başka bir anlamı yok.



»Benzer süreçlerden geçmiş bir gözlemci olarak, Türkiye’nin akıbetini nasıl görüyorsunuz? Türkiye’nin bu bataklıktan çıkmak için ne yapması gerekiyor?

Türkiye’nin geleceği tamamen, Erdoğan’ın ayrıştırıcı politikalarına son vermesine bağlı. Atatürk’ün yanlışları olabilir ama o çok önemli bir şey yaptı: Din ile siyaseti birbirinden ayırdı. Din ile siyaseti birbirinden ayrı tutmamanın ise, gördüğünüz gibi, tehlikeleri çok büyüktür. Terör ülkeye iyice yerleşir ve çoğalır. Ve bu şekilde ekonomik özgürlüğünüzü kaybedersiniz. Yalnızca ekonomik açıdan da değil, toplumsal barış da yok olur. Bu şekilde Türkiye çok daha geriye gidebilir zira bir ülkenin geriye gitmesi çok kolaydır. Laiklik, bugün Türkiye’nin acilen dönüş yapması gereken yegane yol.



»Peki Türkiye o yola gireceğinin sinyallerini veriyor mu?

Aslında Türkiye’de olanlar ülkenin diktatörlüğe gittiğinin göstergesi. Erdoğan, sözlük anlamıyla bir diktatör değil belki ama, uygulamalarına baktığınızda tipik Müslüman Kardeşler tarzı diktatörlük uygulamalarını hayata geçiriyor. Çünkü o da, ne yazık ki, tipik bir Müslüman despot haline geldi. Cezaevindeki gazetecilerin sayısına ve medyanın durumuna bakarsanız, ülkede otokrat bir rejim olduğunu görürsünüz.



İMTİAZ GÜL KİMDİR?

İmtiaz Gül, İslamabad’daki Araştırma ve Güvenlik Çalışmaları Merkezi’nin kurucularından. “Kötücül İrtibat: Taliban militarizmi altında Afganistan- Pakistan İlişkileri”, “El Kaide Bağlantısı”, “En Tehlikeli Yer: Bin Ladin’den Önce ve Sonra” kitaplarıyla dünya çapında ses getiren bir isim. Ülkenin en etkili siyasi gazetesi Friday Times’ın yanı sıra CNN gibi uluslararası medyaya da yorumlar yapıyor.
Son Güncelleme: 03.01.2017 21:30
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.