Eylül ayı sonunda atmosferde, radyoaktif izotop rutenyum-106'ya rastlanmış, Rusya kaynaklı sızıntının sebebi anlaşılamamıştı. Radyoaktif bulutların, rüzgarın yön değiştirmesi ile İstanbul üzerinden geçerek Avrupa'ya uzandığı tespit edildi. Ancak sosyal medya nükleer sızıntının yayıldığına dair bazı iddialar gündeme geldi. Avrupa'ya yağmur buluntuları ile taşındığı iddia edilen nükleer riskin Akdenize'de kaydığı ve Mersin'inde riskli şehirler arasında olduğu sosyal medyada paylaşılan konu olmuştu. Bu tartışmayı alevlerndiren bir diğer önemli gelişmede Meteoroloji 6. Bölge Müdürlüğünün, bu geceden başlamak üzere yarın Mersin ve çevresinde kuvvetli sağanak yağmur beklendiğini, vatandaşların ani sel, su baskını, yıldırım, dolu ve hortum riski gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olma uyarısı ile beraber akratılıp sosyal medyada haber yapılması oldu.
Avrupa'daki izleme istasyonları, geçtiğimiz ay sonunda olağandışı bir faaliyet gözlemlediler. Atmosferde Rutenyum 106 isimli radyoaktif izotopun izlerine rastlanmıştı. Doğal olarak bulunmayan bu izotopun varlığı, küçük miktarlarda görülmüş bile olsa bir kazaya işaret ediyor. Meteoroloji 6. Bölge Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamaya göre, bu gece saat 03.00 ile yarın saat 23.59 saatleri arasında kuvvetli, yer yer çok kuvvetli sağanak ve gök gürültülü sağanak yağmurun beklendiği bildirildi. Bu gece Anamur, Gülnar, Aydıncık, Bozyazı ve Silifke ilçelerinde etkili olacak olan yağmur, yarın öğle saatlerinde ise Mersin merkez ile Tarsus ve Çamlıyayla ilçelerinde etkili olacak. Yetkililer, vatandaşların ani sel, su baskını, yıldırım, dolu ve hortum riski gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olmasını istedi.
ÇERNOBİLDEN BERİ GÖRÜLMÜYORDU
Bu radoaktif izotop, nükleer reaktörlerde bölünüyor ve bazı tıbbi tedavilerde kullanılıyor. İsveç Savunma Araştırma Ajansı Araştırma Direktörü Anders Ringbom, 1986 yılında yaşanan Çernobil nükleer felaketinden bu yana atmosferde bu maddenin görülmediğini söylüyor.
RUSYA SUSKUN
Ural Dağları üzerinde radyoaktif rutenyum-106'ya, normalden yaklaşık bin kat fazla rastlanması, Rusya ya da Kazakistan'da nükleer kaza şüphelerini artırdı. Rusya Meteoroloji Servisi, Ural Dağları üzerinde radyoaktivitenin yükseldiğini kabul etmişti ancak bugüne kadar başka net bir açıklama gelmedi.
İSTANBUL'DAN GEÇMİŞ
Radyoaktif bulutların geçtiğimiz gün Avrupa üzerinde de tespit edildi açıklandı. Bulutların güzergahı üzerinde İstanbul da vardı. Rüzgar ile taşınan radyoaktif bulutların, Rusya'dan gelip Karadeniz üzerinden geçerek İstanbul'a geldiği, buradan da Trakya üzerinden Avrupa'ya doğru uzandığı tespit edildi.Budapeşte, Bükreş, Stockholm, Prag ve Milano dahil olmak üzere Avrupa çapında tespit edilen radyoaktif elementin, Fransa'ya kadar uzandığı açıklanırken, normalde Akdeniz'e doğru inmesi gerekirken rüzgarın son anda yön değiştirmesi ile İstanbul'a geldiği öğrenildi.
TEDİRGİNLİK DEVAM EDİYOR
Ruslar herhangi bir bilimsel araştıma reaktöründe kaza yaşanmadığını söylese de İstanbul ve Trakya üzerinden geçen bulutlar, tedirginlik yaratıyor. Rutenyum hızla parçalandığı için insan sağlığına zararının çok büyük olmadığı söylense de sızıntının kaynağının ne olduğunun açıklanmaması sebebiyle gergin bekleyiş sürüyor.
MERSİN İÇİN YAĞMURLAR'DA NÜKLEER RİSK YOK
Son Günlerin Elden Ele Dolaşan Dedikodusu: Rusya'dan Gelen Bulutlardan Radyasyon Yağmurları mı Yağacak? Toplumsal felaketlere hazırlık yöntemi olarak da kullandığımız WhatsApp’da bugünlerde önemli bir söylenti dönüyor. Rusya’dan gelen radyasyonlu bulutlar ve olası yağmurların bize verebileceği olası zarar. Peki işin aslı astarı ne? Mersin Portal(www.mersinportal.com) Haber merkezinin konuya ilişkin yetkililer ile kurduğu iletişim neticesinde Mersin'de yağacak yağışlarda herhangi bir nükleer riskin olmadığı belirtildi. Peşinen söyleyelim. Rusya’da eylül ayından bu yana radyoaktif bulgulara rastlandığı bilgisi doğru.Bu gibi radyoaktif elementlerden yayılan izotopların yarılanma ömürleri birkaç dakika kadar kısa olduğundan için genellikle tehlike arz etmiyorlar. Nükleer bilimcilere göre sızıntı oldukça yüksek değerlere sahip olsa da, herhangi bir bölgenin boşaltılmasını gerektirecek kadar tehdit unsuru oluşturmuyor. Yani bir yıl içinde materyalin yarısı etkisini kaybedecek. Bu da sızıntının önümüzdeki 5-6 yıl boyunca tespit edilebileceği ihtimalini doğuruyor. Fakat uzmanlar herhangi bir ekstra önlem alınmasını gerektirecek bir durum olmadığının altını çizmiş durumda.
Mersin Portal-Haber Merkezi