Başvurusu, "eşinin sakıncalı olabileceği" gerekçesiyle reddedilen Kozintsava, süreci yargıya taşıdı ve mahkeme, vatandaşlık hakkının eşinin geçmişiyle ilişkilendirilemeyeceğine karar verdi.
Hürriyet Gazetesi’nden Mesut Hasan Benli’nin haberine göre; 2018 yılında evlenen ve Mersin'e yerleşen çift, evlilik sonrası Ekaterine Kozintsava'nın Türk vatandaşlığı için başvuruda bulundu. Ancak Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, Kozintsava'nın başvurusunu, İçişleri Bakanlığı'ndan gelen bir yazıya dayanarak reddetti. Yazıda, Onur Kale'nin "Milli Güvenlik ve Kamu Düzeni bakımından sakıncalı olabileceği" iddia edilmişti. Ancak yapılan araştırmalarda, Kozintsava'nın kişisel geçmişinde herhangi bir olumsuzluk bulunmadığı belirtilmişti.
Bunun üzerine avukat Ekaterine Kozintsava, istinaf mahkemesine başvurdu. Dava sürecinde, eşinin geçmişine dayandırılan tespitlerin hukuki bir temele dayanmadığını savundu. Kozintsava, eşinin 2004 yılından bu yana avukatlık yaptığını ve bu mesleğin, kamu düzenine aykırı bir durumu işaret etmesinin imkansız olduğunu vurguladı.
Ankara Bölge İdare Mahkemesi, Kozintsava'nın istinaf başvurusunu değerlendirirken, "Davacının kendisine ilişkin herhangi bir olumsuzluk bulunmadığı dikkate alındığında, eşine dair yapılan tespitler nedeniyle vatandaşlık başvurusunun reddine ilişkin işlemde hukuka ve hakkaniyete uyarlılık bulunmamaktadır" diyerek, idare mahkemesinin kararını iptal etti. Mahkeme, Ekaterine Kozintsava’nın Türk vatandaşlığını kazanmasına karar verdi.
Kararın ardından Onur Kale, eşinin vatandaşlık kazanmasıyla büyük bir mutluluk yaşadıklarını ifade ederken, adaletin kazandığını ve insan haklarının ihlal edilmemesi gerektiğini vurguladı. Bu davanın, Türkiye’deki hukuk sistemi adına önemli bir örnek teşkil ettiği ve eşitlik ilkesinin gerekliliğini bir kez daha hatırlattığı belirtiliyor.
Ekaterine Kozintsava’nın vatandaşlık başvurusu, sadece kişisel bir başarı değil, aynı zamanda hukukun üstünlüğü ve adaletin tesisi adına anlam taşıyan bir zafer olarak kayda geçti.
Mersin Portal-Haber Merkezi