Show TV’nin "Vazgeçme" programının sunucusu Didem Arslan Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Narin Güran’ın ailesiyle ilgili çarpıcı iddialarda bulundu. Yılmaz, "Aile biliyordu, sustular. Yazıklar olsun!" ifadelerini kullanarak, ailenin cinayeti bildiği ancak bu konuda sessiz kaldığını öne sürdü. Bu açıklama, sosyal medyada büyük bir yankı uyandırdı ve olayın seyrini değiştirdi.
Olayın Önceki Süreci ve Yılmaz’ın Açıklamaları
Narin’in kaybolmasının ardından Yılmaz, "Vazgeçme" programında aileyi canlı yayına çıkararak durumu takip etmişti. O dönem, ailenin yaşadığı acıyı dile getiren Yılmaz, annenin sosyal medyada hedef olmaması için takipçilerine çağrıda bulunmuştu. Ancak, Narin’in cansız bedeninin bulunmasının ardından, Yılmaz’ın sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalar aileye yönelik suçlamaları yeniden gündeme taşıdı.
Sosyal Medyada Tepkiler ve Kamuoyunun Görüşleri
Didem Arslan Yılmaz’ın "Aile biliyordu" açıklaması, sosyal medyada geniş yankı buldu. Kullanıcılar, ailenin olayda rolü olup olmadığını sorgulamaya başladı ve bu iddialar üzerinden çeşitli spekülasyonlar üretildi. Yılmaz’ın açıklamaları, toplumsal bir öfke ve üzüntü yarattı, ayrıca olayın daha detaylı bir şekilde incelenmesini talep eden yorumlar ortaya çıktı.
Soruşturmanın Seyri ve Kamuoyunun Beklentileri
Narin Güran’ın ölümü ve Didem Arslan Yılmaz’ın açıklamaları, soruşturmanın derinleşmesini ve olayın aydınlatılmasını zorunlu kılıyor. Ailenin olaydaki rolüyle ilgili şüpheler, soruşturmanın seyrini etkileyebilir ve toplumda daha geniş bir tartışma başlatabilir. Kamuoyunun olayla ilgili cevapsız kalan birçok sorusu bulunurken, soruşturmanın şeffaf ve detaylı bir şekilde yürütülmesi büyük önem taşıyor.
Narin Güran’ın Otopsisi ve Kamuoyuna Yansıyan Detaylar
Diyarbakır’ın Tavşantepe Köyü’nde sekiz yaşındaki Narin Güran’ın cansız bedeni, 19 gün süren arama çalışmalarının ardından bulunmuştu. Narin’in otopsi işlemleri devam ederken, Diyarbakır Baro Başkanı Nahir Eren, sürecin detayları ve bulgularıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Otopsi Süreci ve Elde Edilen Bulgular
Nahir Eren, otopsi işlemlerinin yaklaşık 8 saattir sürdüğünü belirtti. Eren’in açıklamalarına göre, Narin’in cansız bedeni bir torba içinde, üzerine taşlar konmuş bir şekilde bulunmuştu. Torbada, Narin’e ait çanta, Elif Ba’sı ve terlikler de yer alıyordu. Bu eşyaların hepsi delil olarak değerlendiriliyor ve detaylı bir şekilde inceleniyor.
Vücutta Deformasyonlar ve İnceleme Süreci
Eren, Narin’in vücudunda, 19 gün boyunca geçen süre nedeniyle deformasyonlar oluştuğunu ifade etti. Otopsi işlemleri, hem ön delil toplama hem de dış otopsi aşamalarını içeriyordu ve titizlikle gerçekleştirildi. Şu ana kadar ön rapor hazırlanmış olmasına rağmen, patolojik ve biyolojik incelemelerin sonuçları gelmeden kesin bir açıklama yapmak mümkün değil.
Eren, "Şu an için ön rapor bir şekilde hazırlanacak ancak patolojik ve biyolojik incelemeler, araştırmalar, raporlar gelmediği sürece kesin bir şey söylemek zor" dedi. Ayrıca, otopsiye 13-14 uzmanının dahil olduğunu ve bu süreçte hem kendisinin hem de diğer yetkililerin büyük bir hassasiyetle çalıştığını belirtti.
Soruşturma ve Kamuoyuna Yansımalar
Eren, soruşturmanın gizlilik içinde yürütüldüğünü ve 3 savcının soruşturma ile ilgili görevde olduğunu ifade etti. Otopsi ve elde edilen deliller doğrultusunda gözaltı işlemleri yürütülmekte, ancak bu işlemlerle ilgili detaylı bilgi verilmediği belirtildi. Eren, "Bilgi konusunda hassasiyet kamuoyu tarafından da dikkate alınmalıdır" diyerek, bilgi akışının dikkatli bir şekilde yönetilmesi gerektiğini vurguladı. Şu an için Narin’in nasıl öldürüldüğü konusunda net bir bilgiye ulaşılamamış olup, ilgili makamların açıklama yapması bekleniyor.
Sonuç ve Beklentiler
Narin Güran’ın ölümü, büyük bir üzüntü ve öfke yaratmış durumda. Otopsi ve soruşturma süreci, kamuoyunda derin bir merak ve endişe ile takip ediliyor. Narin’in ölümüne ilişkin detaylı sonuçların açıklanması, olayın faillerinin tespit edilmesi ve adaletin sağlanması açısından kritik önem taşıyor. Kamuoyunun ve medyanın, bu süreçte bilgi akışına ve hassasiyetine dikkat etmesi gerektiği ifade ediliyor.
Yetkililerin Mesajlarında İnce Ayrıntı: Narin'in Ailesine Başsağlığı Yok!
Kaybının 19. gününde minik Narin'den acı haber geldi. 21 Ağustos'ta evinin yakınlarındaki Kur'an kursundan çıktıktan sonra kayıplara karışan 8 yaşındaki kız çocuğunun cansız bedeni dere yatağında bulundu.
Tüm Türkiye Narin'den gelecek güzel haberi bekliyordu ama olmadı. Günlerdir aranan Narin Güran’ın cansız bedeni bu sabah saatlerinde bulundu.
Minik Narin'in cansız bedeni Eğertutmaz Deresi'nde çuval içerisinde bulundu. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sabah saatlerinde Twitter hesabından yaptığı açıklamada gelişmeyi aktardı.
Yerlikaya açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
Ardından Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu da detayları anlattı. Zorluoğlu Narin'in öldürüldükten sonra çuval içerisinde dere kenarına getirildiğini ve üzerinin çalı ve taşlarla gizlenmiş halde bulunduğunu açıkladı.
Zorluoğlu, "Dere kenarında, çuval içerisinde 08.45'te maalesef ölü olarak bulunmuştur. Öldürüldükten sonra çuval ile dere kenarına getirildiği, üzerine ağaç ve taşlarla şüphe uyandırılmayacak şekilde kapatılmıştır." diye konuştu.
Zorluoğlu, "Dere kenarında, çuval içerisinde 08.45'te maalesef ölü olarak bulunmuştur. Öldürüldükten sonra çuval ile dere kenarına getirildiği, üzerine ağaç ve taşlarla şüphe uyandırılmayacak şekilde kapatılmıştır." diye konuştu.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da ''Narin kızımızın ölümünden sorumlu olan ya da olanlar, adalet önünde hesap verecektir.'' dedi.
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi’nde kaybolan Narin Güran evladımızdan gelen acı haber hepimizi derinden üzdü.
— Yılmaz TUNÇ (@yilmaztunc) September 8, 2024
Narin kızımıza Allah’tan rahmet diliyorum.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından olayın ilk anından itibaren başlatılan soruşturma çok…
AK Parti Ankara Milletvekili Fuat Oktay da ''Narin’in cansız bedeninin bulunduğunu derin bir teessürle öğrendik.'' paylaşımında bulundu:
Narin’in ölümüne ilişkin faillerin tespit edilmesi için geniş çaplı bir soruşturma devam ederken, dikkat çeken bir diğer gelişme ise, milletvekilleri ve devlet büyüklerinin Narin’in ailesine başsağlığı dilememesi ve taziye mesajı göndermemesi oldu.
Narin’in ölümüne ilişkin faillerin tespit edilmesi için geniş çaplı bir soruşturma devam ederken, dikkat çeken bir diğer gelişme ise, milletvekilleri ve devlet büyüklerinin Narin’in ailesine başsağlığı dilememesi ve taziye mesajı göndermemesi oldu.
Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı İle Mücadele Derneği kurucusu ve Genel Başkan Yardımcısı Yücel Ceylan Twitter hesabından bu detaya dikkat çekti:
İçişleri Bakanı,aileye başsağlığında bulunmadı !!!
— Yücel Ceylan (@yucelceylancom) September 8, 2024
Ceylan, önce İçişleri Bakanı Yerlikaya, ardından da Adalet Bakanı Tunç'un aileye başsağlığı dilememesine vurgu yaptı:
Diyarbakır’da Narin Güran’ın Ölümü Üzerine AKP’li Ensarioğlu’ndan Skandal Açıklamalar
Diyarbakır’ın Tavşantepe Köyü’nde sekiz yaşındaki Narin Güran’ın cansız bedeni, 19 gün süren arama çalışmalarının ardından bulundu. Küçük kızın ölümüyle ilgili soruşturma sürerken, AKP’li Galip Ensarioğlu’nun yaptığı açıklamalar büyük yankı uyandırdı.
AKP’li Galip Ensarioğlu, Sözcü TV’ye verdiği röportajda dikkat çekici ve tartışmalı ifadelerde bulundu:
"Bazen Bilip Söylemememiz Gereken Şeyler Var"
Ensarioğlu, soruşturmanın gizlilik içinde yürütüldüğünü belirterek, "Bizlerin bazen bilmediği, bazen de bilip söylemememiz gereken şeyler var çünkü aile de bizim dostlarımız" şeklinde konuştu. Bu sözlerle, kamuoyuna detaylı bilgi vermenin bazı durumlarda uygun olmadığını ifade etti.
"Narin’in Cesedi Üzerinden Faillere Ulaşmak Üzereyiz"
Narin Güran’ın cansız bedeninin bulunmasının ardından, Ensarioğlu, "Narin kızımızın cansız bedenine ulaştıktan sonra onun üzerinden daha somut ve çok hızlı bir şekilde faillere ulaşmak üzereyiz" dedi. Bu ifadeler, soruşturmanın ilerleyişi ve faillerin belirlenmesi konusundaki umutları yansıttı.
1-2 Gün Sabretmek İyi Olacak
Ensarioğlu, olayla ilgili bilgi akışını sınırlı tutma çağrısında bulunarak, "1-2 gün sabretmek iyi olacak. Bilen bilmeyen herkes yorum yapıyor, haklı da olsalar soruşturmanın sürecine zarar verebiliriz" dedi. Bu sözlerle, halkı ve medyayı, soruşturma sürecinde dikkatli olmaya ve sabırlı davranmaya çağırdı.
Tepkiler ve Kamuoyunun Görüşleri
Ensarioğlu’nun açıklamaları, sosyal medyada ve kamuoyunda büyük tepkiye yol açtı. Birçok kişi, Ensarioğlu’nun ifadelerinin soruşturmanın şeffaflığına zarar verebileceğini ve toplumun adalet arayışını olumsuz etkileyebileceğini düşünüyor. Ayrıca, açıklamaların, olayın derinliği ve hassasiyeti konusunda yeterince duyarlılık göstermediğini belirten yorumlar da var.
Soruşturmanın Seyri ve Aile Üzerindeki Etkiler
Narin Güran’ın ölümüyle ilgili soruşturma devam ederken, Ensarioğlu’nun açıklamaları, ailenin yaşadığı acının yanı sıra, soruşturmanın ilerleyişi üzerindeki etkileriyle de ilgili endişeleri artırdı. Kamuoyunun ve medyanın konuya yaklaşımı, soruşturmanın ilerleyişi ve faillerin bulunması açısından önemli bir rol oynayacak gibi görünüyor.
Mersin Portal-Haber Merkezi