Diyarbakır'ın Tavşantepe Köyü'nde 21 Ağustos'ta kaybolan ve 19 gün sonra gömülü bulunan küçük Narin Güran'ın ailesi, olayın ardından yazılı bir açıklama yaptı. Güran ailesi, olayın ardından kendilerine yöneltilen suçlamaların ve iftiraların "dış güçler ve onların yerli uzantıları" tarafından kışkırtıldığını öne sürdü.
Açıklamada, ailenin büyük bir kısmının gözaltına alındığı ve bu durumun köydeki ağalık sistemi ile bağlantılı olduğu iddialarının ortaya atıldığı belirtildi. Ancak aile, bu iddiaların asılsız olduğunu savundu. Ayrıca, Kuran kurslarına yönelik saldırılar yapıldığını belirten aile, bu durumun da adaletsiz olduğunu ifade etti.
Güran ailesinin açıklamasında, devletin olayın aydınlatılması için tüm imkanlarını seferber ettiği ve fail ya da faillerin en ağır ceza ile cezalandırılacağına dair güvenlerinin tam olduğu vurgulandı. Bunun yanı sıra, medyada aileye ve şüpheli olarak tutulan aile üyelerine yönelik acımasız saldırılara ve iftiralara maruz kaldıkları belirtilerek, bu tür eylemlerin hedef gösterilmesine tepki gösterildi.
Aile, olayla ilgili olarak devlet yetkilileri dışındaki açıklamalara itibar edilmemesi gerektiğini ve siyasi partiler ile sivil toplum kuruluşlarının acıları üzerinden siyasi malzeme yapmamalarını talep etti. Ayrıca, seçim sonuçlarının aileye yönelik iddiaları çürüttüğünü ve ailenin diktatörlükle suçlanmasının yanlış olduğunu savundu.
Son olarak, aile, adaletin sağlanması ve kişilik haklarının korunması adına yasal yollara başvuracaklarını ve maddi ve manevi tazminat taleplerinin mahfuz olduğunu belirtti. Devlet yetkililerine teşekkür eden aile, bu süreçte destek veren dostlarına da teşekkürlerini iletti.
Açıklamanın tam metni şöyle:
"21 Ağustos günü kızımız Narin Güran'ın kaybolması nedeniyle günlerce ülke gündemini meşgul ettiğimizden dolayı Güran ailesi olarak üzüntülerimizi bildirmek istiyoruz.
Devletimizin tüm birimleri bu süreçte tüm imkânlarıyla olayın çözümü için seferber olmuştur. Gerçeklerin gün yüzüne çıkması için uğraşmaya da devam etmektedir. Kızımızın cansız bedeni nasıl bulunduysa Olayı çözeceğine, kızımız Narinin fail veya faillerini bulacağına, bulunacak fail veya faillerinde en ağır ceza ile tecziye edileceğinden hiç şüphemiz yoktur.
Yalnız bu süreçte aile fertleri olarak acı ve kederiçerisindeyken görsel ve yazılı medya da merhume kızımız Narin suiistimal edilerek gerek Güran ailesine gerekse de şu an şüpheli olarak tutulan aile fertlerinin kişilik haklarına acımasız saldırılar ve iftiralar ile mesnetsiz ithamlar da bulunulduğu medyayı izleyen dostlarımız tarafından bizlere bildirilmektedir.
Ayrıca ilgi ve alakası olmadığı halde bu olay nedeniyle Kuran kurslarına ve Yüce dinimize saldırılar yapılmaktadır.
Diyarbakır'ımızda asırlarca yaşamını sürdüren kimi zamanda yöneticiliğini yapmış Gevranizade ailesinin fertleriyiz. Ülkemizin değişik coğrafyasında binlerce Güran ailesi ve yeğenleri yaşamaktadırlar, büyük ekseriyetiyle de vatanına ve milletine bağlı fertlerdirler.
Aile fertlerimizin kendi kızlarımızı öldürmelerini tahayyül edemiyoruz, ancak böyle bir durum varsa bile bir kişi yüzünden koca bir ailenin karalanmasını bir takım dış güçler ve onların yerli uzantılarına bağlamaktayız. Aile fertlerimizin bir kısmının yaşadığı Tavşantepe Mahallesinin stratejik ve coğrafi konumu da ayrı bir etkendir.
Devletimize bağlı tüm güçlerin bu oyuna gelmemelerini istirham ederiz. Maalesef bazı muhafazakar yazarlar dahi hiç inceleme yapmadan aileyi vatan düşmanlığı ile itham etmektedirler.
Sadece ailenin çok küçük bir kısmının yaşadığı, olayın vuku bulduğu Tavşantepe Mahallesinde yapılan seçim sonuçlarını tetkik ederlerse bu beyanları nedeniyle mahcup olacaklardır. Seçim neticeleri de ailenin iddia edildiği gibi diktatör olmadığının en büyük ispatıdır.
Şu an olayın sıcaklığı devam etmekte olup, olaylar açığa çıktığında fail veya failler bulunduğunda iftiralar atarak kişilik haklarımıza saldırılar yapan kişi ve kişiler hakkında yasal işlem yapılacaktır. Maddi ve manevi tazminat haklarımızı mahfuz tutmaktayız.
Bu süreçte hakikatin tezahürü için uğraşan tüm devlet büyüklerimize, bunca baskılara rağmen bizim suçsuzluğumuza inanarak bizden desteklerini esirgemeyen dostlarımıza teşekkürü bir borç biliriz.
Ülkemizdeki tüm siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının acımızdan siyasi malzeme yapmamasını da mahkemenin neticesini beklemelerini istirham ederiz.
Devlet yetkilileri dışında yapılan hiçbir açıklamaya da itibar edilmemesini önemle arz ederiz. Saygılarımızla."
Mersin Portal-Haber Merkezi