Tarsuslu Gazeteci Burhan Ocakoğlu, Tarsus Belediyesindeki içsel çatışmaların ve dışarıdan gelen baskıların, ilçeyi ne hale getirdiğini eleştirerek, Tarsus Belediyesindeki yanlışları ifşa etti.
Kaçak Bina ve "El Altı" İlişkiler
Tarsus'un merkezine inşa edilen kaçak bir bina, kamuoyunda büyük tartışmalara yol açtı. Güney Süt Firması'nın yetkilileri, inşaatın kaçak olduğunun fark edilmesinin ardından Tarsus Belediyesi'ne başvurdu. Ancak iddialara göre, firma yetkilileri, "Biz üzerimize düşeni el altından verdik, bizi kimse sorgulayamaz. Gidin amirlerinize danışın," diyerek, belediye yetkililerini geri gönderdi. Bu noktada belediye memurları, kaçak bina ile ilgili tutanak tutmak için olay yerine gitseler de, firma tarafından geri çevrildiler ve işlem yapılmadı.
Olay basına yansıdıktan sonra, belediye tutanak tutmuş gibi görünse de, hiçbir somut adım atılmadı. Tarsus Belediyesi'nin "Kaçak Tutanak" işlemi sadece bir formaliteye dönüşmüş ve tüm olay, adeta üstü kapalı bir ticaret olarak adlandırılmış. Gazeteci Ocakoğlu, bunun "Al gülüm ver gülüm" ilişkileriyle yönetilen bir sistemin göstergesi olduğunu ifade etti.
Burhan Ocakoğlu
Büyük "Avanta" Oyunları ve Usulsüzlükler
Ocakoğlu, Tarsus Belediye Başkanı Ali Boltaç'ın, Güney Süt ile ilgili gelişmelerden haberi olup olmadığı konusunda da belirsizliklerin olduğunu vurgularken; Tarsus Belediye Başkanı Ali Boltaç'ın konuya dair bilgi sahibi olduğu ve açıklama yapması gerektiği ifade etti. Ancak olayın perde arkasındaki güç ilişkilerinin, halkın gözünden kaçmadığı belirtiliyor. Güney Süt Firması'nın, bir avukatlık bürosuyla da oldukça yakın ilişkiler içinde olduğu iddia ediliyor ve bu durum, kamuoyunda büyük bir merak uyandırıyor.
Tarsus Belediyesi'ndeki sistemin köklü bir şekilde değişmediğine dikkat çeken Ocakoğlu, "Kişiler değişiyor ama sistem hala aynı," diyerek, usulsüz işlerin devam ettiğini iddia etti. Belediye içindeki çıkar ilişkileri ve adrese teslim yapılan işler, Tarsus'u yönetenlerin kendi çıkarları doğrultusunda şekilleniyor. Bu durumun, Tarsus halkının maddi kayıplarına neden olduğu ve şehrin kaynaklarının kişisel kazançlar uğruna kullanıldığı iddia ediliyor.
Halkın Güvensizliği ve Gelecek Endişesi
Tarsus’ta yaşanan bu tür yolsuzluklar ve adaletsizlik iddiaları halkın güvenini büyük ölçüde sarsmış durumda. Ocakoğlu, bu durumu "Herkes kendi cebini doldurmaya çalışıyor ve birbirini düşürmeye başlıyor," sözleriyle özetliyor. İhbarlar ve karşılıklı suçlamalar havada uçuşurken, gerçekte ne olduğu belirsiz kalıyor ve sonuçta zarar gören, Tarsus halkı oluyor.
Tarsus Belediyesi'nin, şehre dair yaptığı çalışmaların gerçek olup olmadığı, halk tarafından sorgulanıyor. Birçok kişi, belediyenin gerçek amacının, halka hizmet etmekten çok, kişisel çıkarlar ve güç mücadeleleri üzerinden şekillendiğini düşünüyor.
Birlikte Değişim Talebi
Ocakoğlu, yazısında Tarsus halkına, "Nasıl soyulduğunuzu ve paralarınızın nasıl başka kişileri zengin ettiğini anlayacaksınız," diyerek, şehirdeki yolsuzlukları gözler önüne serdi. Yerel yönetimle ilgili şüpheler büyürken, halkın da daha fazla değişim talep ettiği görülüyor. Tarsus’un geleceği, bu adaletsizliklere son verilerek, halkın ihtiyaçları doğrultusunda yeniden şekillendirilmeli.
Ocakoğlu; "Tarsus Belediyesi'nin ve belediye başkanının, kamuoyuna bir açıklama yapması ve bu tür iddialara karşı gerekli adımları atması gerektiği açık bir şekilde ortaya çıkıyor" dedi.
Mersin Portal-Haber Merkezi