Önergede, 3 ayı aşkın süredir iddianamesiz şekilde tutuklu bulunan Akdeniz Belediyesi Eşbaşkanları ve meclis üyeleri ile ilgili hukuki ve insani kaygılar dile getirildi.
Soru Önergesinde Dikkat Çekilen Başlıklar:
Tutuklu 5 Siyasetçi:
Nuriye Arslan (Akdeniz Belediye Eşbaşkanı)
Hoşyar Sarıyıldız (Akdeniz Belediye Eşbaşkanı)
Özgür Çağlar (Belediye Başkan Yardımcısı)
Neslihan Oruç (Belediye Meclis Üyesi)
Hikmet Bakırhan (Belediye Meclis Üyesi)
Tutukluluk Gerekçesi:
Basın açıklamalarına katılmak ve gizli tanık beyanlarına dayalı olarak “gizli bir soruşturma”.
Bozan’ın İddiaları:
İddianame henüz hazırlanmadı.
Tüm tutuklular farklı illere “sürgün” edildi.
Tecrit koşullarında tutuluyorlar.
Tutukluluk incelemeleri hep aynı sulh ceza hakimine yönlendiriliyor.
SEGBİS veya doğrudan katılım sağlanmıyor, dosya üzerinden karar alınıyor.
Tutukluların Sevk Edildikleri Cezaevleri:
Hoşyar Sarıyıldız – Kırşehir Yüksek Güvenlikli Cezaevi
Özgür Çağlar – Ereğli Yüksek Güvenlikli Cezaevi
Hikmet Bakırhan – Burdur Yüksek Güvenlikli Cezaevi
Nuriye Arslan & Neslihan Oruç – Kayseri T Tipi Kapalı Cezaevi
Ali Bozan: "Bu uygulamalar, sadece seçilmişleri değil, ailelerini de cezalandırmaya yöneliktir."
Adalet Bakanı'na Yöneltilen Sorular:
Tutukluluk hallerinin devamı hangi gerekçelere dayanıyor?
Tahliye taleplerine ret kararları neden hep aynı hakim tarafından veriliyor?
SEGBİS ya da yüz yüze savunma yapılmaması, adil yargılama hakkına aykırı değil mi?
Neden 3 ayı aşkın süredir iddianame düzenlenmiyor?
Neden hepsi Mersin’den uzak, farklı illere gönderildi?
Tecrit koşulları ulusal ve uluslararası insan haklarına aykırı değil mi?
Özellikle “tecrit, aileden ve avukatlardan uzaklık, iddianamesizlik” gibi uygulamaların siyasi cezalandırma aracı haline geldiğini belirten Ali Bozan, bu uygulamaların hem hukuk hem insan hakları açısından kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Mersin Portal-Haber Merkezi