Arınç, "Son dönemde damadınızın beraat etmesinden sonra yaşananlar şimdiye kadar hiç konuşmadınız. Davası neydi, neler oldu?" sorusuna şöyle yanıt verdi:
"Dindar insanların içinde FETÖ denen olguyla yolu kesişmemiş az kişi var. Okullarına gitmiştir veya gazetelerini okumuştur. Bundan dolayı suçlanmak, terör örgütü üyesi kabul edilmek veya yargılanmak insanların kaderine düştü. Damadım, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi'nde profesör olacaktı. Türkiye'nin en iyi 10 kardiyoloğundan biri kendisi. 15 Temmuz'dan sonra büyük bir üzüntü yaşadılar. Demokrasi meydanlarına koşarak tepki verdiler. KHK ile ihraç edildi. Özelde iş aradı, KHK ile ihraç edilmiş olduğu için, devletle karşı karşıya gelmek istemeyiz dediler. Bir yıl geçti, soruşturma yok. 2017 Haziran'ında evinde bir arama yapıldı, emniyete götürülerek tutuklandı. Sonra avukat arkadaşlar, 'Suçlamaların hiçbiri gerçekçi değil, tahliye için müracaat edelim.' dediler. Beşinci gün tahliye edildi."
Arınç, "Benim adım üzerinden tatmin olmaya çalışanlar var. 'Arınç bize göre kötü, acısını damadından çıkaralım.' Bununla ilgili bir delil bulunamadığı yargı kararıyla sabit durumda."
Kendisi yüzünden damadının tahliye olmadığını da belirterek, "Yüzde 100 beraat edecekti, damadım olmasaydı, sıradan biri de olsaydı beraat edebilirdi" diyerek konuştu.
"İddialar yüzde 100 doğrudur ve haksızlık vardır..Bu iddialar ne kadar doğru olursa olsun, 'Bundan daha hafif durumlar için davalar açılmış ve mahkumiyet kararı verilmiş. Bu ne iş?' diyenler de %100 haklılar, bu yargının sorunudur. Yargının adalete ulaşmada bugüne kadar ki beceriksizliğidir." dedi.
Mersin Portal-Haber Merkezi