Gülcan Kış, teklifin komisyonlarda görüşülme sürecinde yaşanan hukuksuzluklara dikkat çekti. TBMM İçtüzüğü’nün 26. maddesi gereği, komisyon üyelerinin teklif metnini en az iki gün önceden alması gerektiğini belirten Kış, hükümetin bu kurala uymadığını söyledi. Kış, "Mesai bitiminde teklif metnini gönderip ertesi gün toplantı yaparak yangından mal kaçırır gibi alelacele görüşmeleri tamamladınız ve Genel Kurul’a getirdiniz," diyerek sürecin Anayasa'ya aykırı olduğunu ifade etti.
"Kaçak Yapılaşmayı Meşrulaştırıyorsunuz"
Kış, teklifin içeriğine yönelik eleştirilerini de sıraladı. Kaçak yapılaşmayı önlemek bir yana, bu durumu meşrulaştıracak bir etki yaratacağına vurgu yaptı. 2017 yılında çıkarılan İmar Barışı ile yaşanan tahribatın hala hissedildiğini belirten Kış, teklifin de benzer bir yaklaşımı içerdiğini söyledi. Özellikle devlet ormanlarında yapılan izinsiz yapıların yıkım kapsamından çıkarılmasının, plansız kentleşmeyi daha da artıracağını savundu. Bu durumun vatandaşların mülkiyet hakkını ihlal ettiğini ve şehirleşme sorunlarını derinleştirdiğini ifade etti.
"Yerel Yönetimlerin Yetkilerini Buduyorsunuz"
Kış, merkezî idarenin gücünü artırmaya yönelik düzenlemelere de karşı çıktı. Teklifin, yerel yönetimlerin yetkilerini budama amacı taşıdığını belirterek, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na tanınan sınırsız yetkilerle yerel yönetimleri devre dışı bırakmaya çalıştığını söyledi. Kış, "Bir kentin imarını o kenti yöneten yerel belediyeler mi yoksa merkezi idare mi daha iyi anlar?" diyerek merkeziyetçi politikaların halkın taleplerini görmezden geldiğini ve yeni sorunlar doğurduğunu belirtti.
"Çevre Ajansı Rant Projelerinin Ortağı mı Olacak?"
Kış, teklifin içeriğinde yer alan Çevre Ajansı'na tanınan yetkileri de eleştirdi. Çevre Ajansı’nın özel şirketlerle ortaklık kurmasına olanak tanıyan düzenlemeler, Ajans'ın doğayı koruma amacından sapıp rant projelerinin ortağı haline gelmesine yol açabileceği endişesini dile getirdi. Ajans’ın depozito sistemini kuramayacak durumda olduğu bir dönemde yetkilerinin genişletilmesini, keyfiyetin ve suistimallerin artmasına neden olacağına dikkat çekti.
"Yapı Denetimi Rekabete Açılarak Kalite Düşürülüyor"
Kış, yapı denetimiyle ilgili düzenlemeleri de halkın can güvenliğini tehlikeye atacak şekilde eleştirdi. Özellikle deprem gibi felaketlerden ders alınmadığını belirterek, denetim firmalarının maliyet üzerinden rekabete zorlanmasının kaliteyi düşüreceğini söyledi. Ayrıca, küçük projelerde denetim bedellerinin artırılmasının vatandaşları cezalandıracağına ve sağlam yapıların inşa edilmesini engelleyeceğine dikkat çekti.
"Hukuksuzluğun Karşısında Duracağız"
Konuşmasının sonunda Gülcan Kış, bu teklifin yalnızca hukuka değil vicdana da aykırı olduğunu söyledi. Yerel yönetimlerin yetkilerinin gasbedilmesinin, çevreyi koruma bahanesiyle halkın kaynaklarının sömürülmesinin ve halkı koruyacak adımlar atmamanın kabul edilemez olduğunu vurguladı. Kış, CHP olarak bu düzenlemenin karşısında olacaklarını belirterek, "Halk bu düzeni görmektedir ve günü geldiğinde bunun hesabını soracaktır," dedi.
Mersin Portal-Haber Merkezi