Sibel Gazi, “Eşit olmayan şartlarda bir yarış olduğunu biliyordum ama bu kadar demokrasiden uzaklaştığımızı bilmiyordum. Yazıklar olsun kula kulluk edenlere. Partimiz bir an önce fabrika ayarlarına dönmelidir” diyerek yaşadığı süreci anlattı.
CHP Mersin İl Kongresine saatler kala flaş gelişme yaşandı. Mevcut İl Başkanı Koral Ömür’ün karşısına aday çıkmaya hazırlanan Sibel Gazi, adaylıktan çekildiğini duyurdu.
Aday olabilmek için yeterli imza sayısını toplamak için görüşmeler yaptığını kaydeden Sibel Gazi, “İnanın 2 günde 20 yılda tanıyamadığım bazı insanları tanıyorum. Öyle ilginç şeyler yaşıyoruz ki işte tam da budur CHP’nin düzeltmesi gerekenler. Tam Aziz Nesin’lik komedi malzemeleri” dedi.
Deniz Gezmiş’in bugün yaşasaydı yaşananlara neler diyeceğini çok merak ettiğini vurgulayan Sibel Gazi, “Bazıları da “hiç bir adaya imza vermemek için ekip kararı aldık” modası uydurmuşlar. Çıkar kararının adı olmuş ekip kararı. Hani özgür iradeniz? Hani klavyede kül bırakmayan demokrasi aşkınız? İşte AKP’nin ve kapitalizmin “her şey mubah” kültürünün bize dönük yansımaları. Her şeye rağmen 2 günde nerede ise imzaları tamamlıyorduk. Az önce yol arkadaşlarımla toplandık. İki arkadaşın ezile büzüle dün verdiği imzayı “eşim Mezitli’de çalışıyor veya çocuğum büyükşehirde çalışıyor” diyerek çekmesi, bir kaç dostun önce “seve seve” deyip sonra örneğin ‘Tarsus adayım zarar görür’ diye özür dilemesi gibi örnekler bizi düşündürdü. Sevdiklerimizi korku imparatorluğu çemberine sokmak istemem. Eşit olmayan şartlarda bir yarış olduğunu biliyordum ama bu kadar demokrasiden uzaklaştığımızı bilmiyordum. Yazıklar olsun kula kulluk edenlere. Partimiz bir an önce fabrika ayarlarına dönmelidir” diyerek adaylık sürecinde yaşadıklarına tepkisini dile getirdi.
İşte Sibel Gazi'nin Adaylıktan Çekilmesine İlişkin Sosyal Medyadan Kaleme Aldığı O Yazı...
MERSİN CHP İL KONGRESİ ADAYLIĞIMIZIN ve GERI CEKILMEMIZIN NEDENLERI
Sayın dostlarım,
CHP parti tabanından ilkeli duruşlarına saygı duyduğum bazı dostlarımla bir araya geldik ve CHP kültüründe, geleneğinde var olan çok adaylı seçimlerdeki motivasyonu ve heyecanı yaşatma kararı aldık. Ortak öneri ile il başkanı adayı Sibel Gazi olarak belirlendi. Görev bildik.
Son anda bir taban refleksi olarak geliştiği için tek tek arayıp görüşemediğim büyüklerim, dostlarım affetsin. Zaman azdı.
Elbette siyaset matematik ve sonuç %99 aşikar. Peki neden bunu gerekli gördük?
Kongrede konuşmamda yer vereceğim noktaları yazmıyorum. Burda başka bir kaç noktaya temas edeceğim.
Öncelikle siyaset matematik dahi olsa sadece matematikten ibaret değildir. Siyasette bazen %99 = %1 değerindedir. Zira nitelik ve duruş nicelikten önce gelir. Ve daima sıradışı insanlar tarihe not düşmüştür. Her şeyi sonuç alma, kazanma olarak görenler bunu asla anlayamaz. Çünkü onlar için siyaset, ticaretten farksızdır. Bizim derdimizse başka..
1. Öncelikle Mersin CHP siyaset tarihinin ilk kadın il başkanı adayıyım.
2. Hiç bir belediye başkanının adayı değiliz. Elbette tüm ilçeleri layıkı ile yönetecek adaylarla kazanmak hedefimiz.
Örgütlerimize saygılıyız ancak onların veya kimsenin adamı değiliz. CHP ilkelerine bağlı, tüm partililere eşit derecede saygılı yurtseverleriz.
3. Dostlarım tek adaylı seçimler CHP tabanına ve topluma umut ve heyecan vermekten uzaktır. Totaliterliği çağrıştırır. Oysa demokrasi çok sesliliktir. Kendinden farklı düşüneni yaşatmak ve kulak vermektir. Nitekim bugün duyup arayanlar, "cumartesi zaten tek aday diye seçime dahi gitmeyecektim. Şimdi seni duyunca geleceğim" dediler.
4. Sadece bugün değil, dün olduğu gibi her dönem başkanların etrafında oluşan çemberler nedeniyle kendisini yıllardır aidiyet duyduğu partisinde ötelenmiş hisseden, yok sayılan ve çeşitli sorunlar yaşatılmış üyelerimizin "Biz buradayız" mesajıdır. Önümüzdeki seçimler ve partimizin gelecekteki çizgisi hakkında görüşlerimiz ve önerilerimiz bulunmaktadır.
Tabi gerekli olan imza sayısını toplamak için sadece bir kaç günümüz olabildi. İnanın 2 günde 20 yılda tanıyamadığım bazı insanları tanıyorum. Öyle ilginç şeyler yaşıyoruz ki işte tam da budur CHP nin düzeltmesi gerekenler.. Tam Aziz Nesinlik komedi malzemeleri..
Erdoğan'ın çözdüğü bir toplumsal olgu var. Yıllardır bununla yönetiyor toplumu esasında:
Feodal ve demokrasiyi içselleştirememiş toplumlarda, özellikle sosyal devlet ile geleceğini güvende hissedemeyip daima "sırtında güçlü bir himaye", "kayırma" ve "bal tutan parmak olmayı" arayan toplumsal kültürlerde ÇIKARLAR DEĞERLERDEN ÖNEMLİDİR.
68 ve 78 kuşağı bunu aşmıştı. İdealizmle taşan o cesur yürekleri ile 80 öncesinde, 12 Eylül darbe faşizminde, işkenceler altında ölümü göze alıp devletin gücüne bile boyun eğmeyen insanlardan nerelere geldik? Devrimci geçmişi olanlar bile bir adayın, üstelik bir kadının en demokratik hakkı olan sadece aday olma hakkını edinmesi için imza atmaya korkuyorlar..Deniz Gezmiş mezarından çıkıp bu günleri görseydi ne derdi acaba?
Bazıları da "hiç bir adaya imza vermemek için ekip kararı aldık" modası uydurmuşlar. Çıkar kararının adı olmuş ekip kararı. Hani özgür iradeniz? Hani klavyede kül bırakmayan demokrasi aşkınız? İşte AKP nin ve kapitalizmin "her şey mübah" kültürünün bize dönük yansımaları.. Her şeye rağmen 2 günde nerede ise imzaları tamamlıyorduk.
Dün az tanımakla beraber birbirimize sevgi ve saygı duygusu taşıdığımız Koral Ömür'ü arayarak başarı diledim. Ona: "Demokrasi şölenine dönecek bir kongrede seçilmek bir kişiyi taçlandırır. Ne o öyle tek adaylı sıkıcı bir seçim? Sizin yerinizde olsam diğer adayın çıkması için ben imza toplarım" dedim ve şakalaştık.
Bu yazıyı dün yazarken adaydım. Ancak az önce yol arkadaşlarımla toplandık. İki arkadaşın ezile büzüle dün verdiği imzayı "eşim Mezitli'de çalışıyor veya çocuğum büyüksehirde çalışıyor" diyerek çekmesi, bir kaç dostun önce "seve seve" deyip sonra örneğin Tarsus adayım zarar görür diye özür dilemesi gibi örnekler bizi düşündürdü. Sevdiklerimizi korku imparatorluğu çemberine sokmak istemem. Eşit olmayan şartlarda bir yarış olduğunu biliyordum ama bu kadar demokrasiden uzaklaştığımızı bilmiyordum.
Yazıklar olsun kula kulluk edenlere..
Partimiz bir an önce fabrika ayarlarına dönmelidir.
Son olarak anladım ki ben düzene uygun bir politikacı değilim. Günlük politikayı değil, siyaseti seviyorum. Çünkü ben yiğit bir devrimcinin sıradışı ve gözükara kızıyım. Acımasız hesaplarla dolu düşüncelerle ruhumu kirletemem. Böyle mutluyum.
Hayatta başarıyı maddiyatta arayanlara ve ruhunu satanlara inat ben yalnızca özgürlüğümün esiriyim.
Cumartesi günü görüşmek dileğiyle esenlikle kalın dostlarım..
Saygılarımla
Dr. Sibel Gazi
Mersin Portal-Haber Merkezi
