Ekmen, hac vizesi olmadan ticari, turistik vize veya önceden alınmış umre vizesiyle hacca gitmek zorunda kalan kişilerin insanlık onuruna aykırı muamelelerle karşılaştığını ifade etti. Ekmen, "Vatandaşlarımız, bu yıl nisan ayında Diyanet İşleri Başkanlığı Hac İşleri Genel Müdürü ve ilgili daire başkanının 'Bu yıl vizesiz hacca izin vermeyeceğiz' açıklamaları üzerine Diyanet İşleri Başkanlığı'nı sorumlu tutmuşlardır. Ancak Diyanet İşleri Başkanlığı bu konuda sorumlu olmadığını ileri sürerken, hacı adaylarına sağlık hizmeti bile sunulmamıştır" dedi.
Hac organizasyonlarının denetim eksikliğine dikkat çeken Ekmen, “2014 yılına kadar Sayıştay, Diyanet İşleri'nin hac organizasyonunu denetliyordu, fakat son on yıldır herhangi bir denetleme yapılmamıştır. Bu kadar önemli bir konunun on yıl boyunca denetim dışında bırakılarak keyfi bir şekilde yürütülmesi kabul edilemez” şeklinde konuştu.
Ekmen, Türkiye'deki hac fiyatlarının diğer İslam ülkelerine göre çok yüksek olduğunu belirtti ve Türk Hava Yolları'nın fiyat politikalarına da değinerek, “Türk Hava Yolları ile Paris, Brüksel veya Londra'ya bilet almak isteseniz 120 dolara alabilirsiniz, ama aynı gün ve tarihte Riyad, Cidde veya Taif'e bilet almak isteseniz fiyatlar 450 dolardan başlıyor. Neden umre ve hac ziyaretçileri üzerinden herkes para kazanmaya çalışıyor? Özel bir firmayla seyahat ederseniz, Diyanet İşleri Başkanlığı bir kart veriyor ve bu kartın ücreti 65 dolar. Ömrü boyunca hacca gitmek için birikim yapan, çeyrek altın biriktiren insanlar için bu adil midir?” diye sordu.
Mersin Portal-Haber Merkezi