"İhsanoğlu, Herkesin Cumhurbaşkanı Olabilecek Niteliklere Sahip"

CHP Mersin İl Başkanı Akar, 10 Ağustos Pazar günü yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin açıklama yaptı. Türkiye'nin çok önemli bir seçime gideceğini ve cumhurbaşkanını ilk defa halkın seçeceğini ifade eden Akar, referandumla verilen bu kararın Türkiye açısından sakıncalarının olduğunu defalarca söylediklerinin altını çizdi. "Çünkü halkın seçilmiş milletvekilleriyle parlamentonun içerisinden çoğunluk oyuyla çıkan bir cumhurbaşkanının Türkiye'de çoğunluk oylarının hakimiyetiyle seçileceğini düşünüyorduk" diyen Akar, ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendileri gibi düşünmediğini, öteden beri kafasında bir başkanlık sistemi olduğunu kaydetti. Başbakan ve Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan'ın, sadece yürütmenin başı değil, aynı zamanda devletin başı da olmak istediğini öne süren Akar, "Bu nedenle seçimle gelen Cumhurbaşkanı modelini ortaya attı. Bundan sonraki adımı da başkanlık sistemidir direk olarak.

Türkiye'yi farklı bir mecraya çekiyor. Türkiye'yi kuran ulu önder Atatürk, o günün şartlarında koca bir savaştan çıkmış, dünyanın sanayide ileri gitmiş ülkeleriyle mücadele etmiş ve bunları yenmiş bir lider olarak isteseydi çok rahatlıkla bir başkanlık sistemi kurardı. Ancak, Türkiye'nin yarınları için kuvvetler ayrılığı prensibinin çok önemli olduğunu düşünerek cumhuriyet rejimini seçti ve devletin başkanıyla yürütmenin başındaki başvekili birbirinden ayrıma gayreti içerisinde oldu. Bu kadar güçlü, bir devlet kurmuş bir insan dahi cumhuriyet rejimindeki kuvvetler ayrılığı prensibi üzerinde bu kadar dururken, artık her konuda dışarıya bağlı bir Türkiye'nin gelmesinde ön ayak olan Tayyip Erdoğan, artık iddia ve ideallerini başkanlık seviyesine çekmek istiyor. Aslında bu başkanlık seviyesine çekmek istediği konu kendi hatalarını kapatma meselesidir. Fakat bunlar artık halkın gözünden kaçmıyor" diye konuştu.

"CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ TÜRKİYE AÇISINDAN BİR YOL AYRIMIDIR"

Erdoğan'ı Gezi Parkı olayları sırasında aldığı tutum ve komşu ülkelere yönelik dış politika konularında eleştiren Akar, Erdoğan'ın Türkiye'nin Başbakanı olarak Suriye'deki iç savaşta taraflı davrandığını öne sürerek, "Bu başbakanımızın aynı zamanda devleti yöneten Cumhurbaşkanı olduğunu düşünecek olursak, artık Türkiye'nin gideceği noktaları varın siz tahmin edin" ifadelerini kullandı.

Türkiye'de artık siyasetin de gittikçe kirlendiğini iddia eden Akar, "Onun için Cumhurbaşkanlığı Seçimi Türkiye açısından bir yol ayrımıdır. ya yalanın, dolanın ve Türkiye'nin kötü yere gideceğiyle ilgili öngörülerin tescilleneceği bir seçim olacak ya da Türkiye'nin tekrar kurucu önder Atatürk'ün ilke ve inkılapları doğrultusunda laik Türkiye Cumhuriyeti'nin özgürlükçü yapısının devamını sağlayacak bir seçim olacak. Biz onun için Cumhurbaşkanlığı Seçimi konusunda Mersin olarak elimizden gelen gayreti gösteriyoruz" şeklinde konuştu.

"TARAFSIZ BİR CUMHURBAŞKANINA HER ZAMANKİNDEN ÇOK DAHA FAZLA İHTİYAÇ VAR"

Bir cumhurbaşkanının tarafsız, herkese eşit mesafede olması ve herkesi sevmesi gerektiğini vurgulayan Akar, CHP ve MHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun bütün bu niteliklere sahip olduğunu savundu. İhsanoğlu'nun CHP'li olmadığını, bir başka patiden olup olmadığını da bilmediğini belirten Akar, şöyle devam etti: "Cumhurbaşkanının partili olmasına da gerek yok. Cumhurbaşkanı herkesin Cumhurbaşkanı, yani beni sever sevmeyebilir bir parti fakat Cumhurbaşkanı herkesi sevmek zorunda. Onun için cumhurbaşkanının her partiye eşit mesafede olması lazım. 10 Ağustos'ta yapılacak olan seçimler için ben AKP'liler de başta olmak üzere CHP'liler, MHP'liler, BDP'nin oy veren tüm seçmenlerini İhsanoğlu'na oy vermeye çağırıyorum.

Çünkü Türkiye'nin geleceği açısından tarafsız kimlikli bir cumhurbaşkanına her zamankinden çok daha fazla ihtiyaç var. Bugün Selahattin Demirtaş BDP kesimini temsil ediyor, Başbakan Erdoğan da AKP'yi temsil ediyor, fakat İhsanoğlu bizim partiden olmadığı gibi bir başka partiden de değil. Herkesin Cumhurbaşkanı olabilecek niteliklere sahip. Yarın Başbakanın veya Selahattin Demirtaş'ın Cumhurbaşkanı olması durumunda Türkiye zaten otomatik olarak devletin en üst kademesinde bir tarafın egemenliği altına girmiş olacak. Bu Türkiye için gerçekten çok çok sıkıntılı bir dönemin başlangıcı olabilir."

"MERSİN'DE İHSANOĞLU ÖNDE ÇIKACAK"

Mersin'de partilerin geçmiş seçimlerdeki oylarına bakıldığında Ekmeleddin İhsanoğlu'nun önde çıkacağını da iddia eden Akar, yaptıkları çalışmalarda da bunu gördüklerini söyledi. İhsanoğlu'nun herkese güven verdiğini belirten Akar, şunları söyledi: "Ekmeleddin Bey'in insancıl yapısı, tatlı dilli, bilim adamı ve tarafsız oluşu, bizim partiden ya da bir başka partiden olmayışı, bunu çok samimi bir dille ifade etmesi, Atatürk devrim ve inkılaplarına sahip çıkacağını söylemesi, din işleri ile devlet işlerinin birbirinden ayrı şekilde yürümesi gerektiğini söylemesi insanlara güven veriyor, biz de güven duyuyoruz. Umarız Ekmel Bey Cumhurbaşkanı olur. Türkiye bu kritik süreci de yarasız, beresiz atlatır, AKP'nin vermeye çalıştığı hasarı da Ekmel Bey ile kapatmış oluruz. AKP'ye bir ders olur diye düşünüyorum."

Cumhurbaşkanlığı seçim çalışmalarında MHP ile belli konularda birlikte çalıştıklarını da aktaran Akar, seçimde sandık başlarında görev alacak partililerle ilgili eğitim çalışmalarının da hızla devam ettiğini bildirdi. CHP ve MHP tabanında, İhsanoğlu'nun aday gösterilmesine bir tepki oluştuğu yönündeki iddialara da yanıt veren Akar, "İlk anda böyle yorumlar yapılmış olabilir. Çünkü bizler birer partiyiz. Partinin içerisinde uzun yıllar particilik yapan insanlar, kendi partisinin içerisinden kendi partisinin tüzük ve programını kabullenmiş kişilerden aday çıkmasını istiyorlar. Bu sadece bizim için değil, MHP ve diğer partiler için de geçerli. Fakat bizim cumhurbaşkanlığı makamının partili adayla gidilecek bir makam olmadığı konusunda bir fikir yapımız var.

İhsanoğlu, şu anda 12 partinin desteklediği bir aday. Partimizin içinde veya MHP ya da Ekmel Bey'i destekleyen diğer partilerin içerisinde de 'niçin bizim partiden aday çıkmadı' diyen insanlar vardır ama o insanlar şunu düşünmelidir, cumhurbaşkanlığı tarafsız bir makamdır. Biz nasıl ki, kendi partimizden bir aday çıkartmadıysak aslında bunun AKP ve BDP'nin de yapması lazımdı, üzerinde uzlaşı düşünülen kişi tarafsız kimliğiyle Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı olması lazımdı. Bir kişinin başına elini koyduğu zaman o şefkat eli devletin eli olmalıydı, bir partinin eli olmamalıydı. Bugün AKP ile BDP bir hata yapmıştır bize göre" dedi.

Mersin'de CHP ve MHP'nin oy oranı toplamının çok yüksek olduğuna dikkat çeken Akar, cumhurbaşkanlığı seçiminde bu oy oranının sandığa yansıyacağını, hatta fazlası da olabileceğini savunarak, Mersinli seçmene şu çağrıda bulundu: "Bizim beklentimiz her iki partinin aldığı oydan daha fazla oy. Mersin kimlik itibariyle barışın, demokrasinin, kardeşliğin şehri. Mersin tarafsızlığın şehri. Onun için Mersin'de barış kazanır, dostluk kazanır, arkadaşlık kazanır. Ekmel Bey de bunlara uygun bir kişi. Onun için düşüncemiz, Mersin'de barışın, dostluğun, kardeşliğin ve Ekmeleddin İhsanoğlu'nun kazanacağı yönündedir."