Nevruz Cemini Gazi Kemal UYUMAZ Dede yürüttü. Nevruz Ceminde konuşan Gazi Kemal UYUMAZ Dede’’ Günün önemi bakımında yöresel etkinlikler yapılır gençlerin bir araya gelerek bir birini tanıması ve etkinliklerde yeteneklerini göstermesi sağlanır. Akşam Cem tutulur, bu
Cemler daha bir güzel geçer. Çünkü bugün Hz. Ali efendimizin doğum günü, aynı zamanda Hz. Fatma anamızla evlendiği gündür. Gece ile gündüzün eşitlendiği gün. Aynı zamanda Eski Türklerin kendi köylerin de çıkarak obalarına çıktıkları ve ilkbaharı kutladıklar gün olarak kutlandığı gündür.’’dedi. Gazi Kemal UYUMAZ Dede’’ Aleviler 21 Martta yerle göğün secde ettiğine, bütün ağaçların secdeye kapandığına inanırlar.(Bu secdeye kapanma ağaçların anılan günde toprakta aldığı canlanma harekâtıdır) Şu vazgeçilmez bir gerçek ki yöremizde Tabiat bugün canlanır. Yerle göğün secde etmesinin hem zahiri hem de Bâtıni anlamları var. İşte bütün bunlardan dolayı Alevi toplumu için bu günün önemi çoktur.
Nevruz bayramı için yüzlerce deyiş yazılmıştır. Ayrıca bu deyişler şimdi yazılmış değil en az 250 yıl önce yazılmış deyişler ve Nevruz bayramının da kutlandığının birer vesikalarıdır. Hz. Ali efendimiz 21 Mart 598 yılında Kâbe’nin içinde dünyaya geldi. Çocukluğunu ve gençliğini Hz. Muhammendin yanında geçirdi. Hz. Muhammed efendimiz; Ali’nin eti benim etimde, canı benim canımda, kanı benim kanımda, ruhu ise benim ruhumda demiştir.’’ Diye konuşmasını tamamladı
Alevi Kültür Dernekleri Mersin Şubesi Başkanı Suat Yıldız’
Aleviler için Nevruz, yeni yıl ve baharın başlangıcı ile beraber inançsal boyutta: Evrenin, Dünya’nın ve Adem’in yaratılısının nurunu (Alevini) sembolize edilen Hz. Ali’nin hem doğum günü, hem de Hz. Fatima ile evlendiği, yaradılışın sevgi ve mutluluğun Alevlendiği bir gün olarak kutlar. Anadolu Alevi-Bektaşileri her Nevruz da, birbirlerini ziyaret edip barış dostluk sevgiyi mutluluğu paylaşırlar, akşamda “Nevruz cemi” yaparlar. Bahar çiçekleri ile süslenmiş, mumlarla aydınlatılmış cem evine canlar en temiz ve güzel elbiselerini giyerek gelirler. Günün anlamı, Sultan-ı Nevruz ve Hz. Ali hakkında muhabbet edilir. Gülbanklar, deyişler okunur, semahlar dönülür, canlar getirdikleri lokmaları paylaşır.‘’dedi
